İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Bilal Erdoğan, "Gençlerde iktidara karşı, güce karşı, okul idaresine karşı, öğretene karşı, anne-babaya karşı böyle isyana varmayacak kadar da olsa eleştirinin olması gayet revaçtadır, popülerdir" dedi.
Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) ile Milli Eğitim Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü iş birliğiyle "İstanbul Liselerarası İyi Yönetim İlkeleri Yarışması" düzenlenecek.
Bunun için Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi'nin konferans salonunda tanıtım toplantısında konuşan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Bilal Erdoğan, bilinçlendirme odaklı bir programda olduklarını söyledi.
Türkiye'nin son 15 yıllık gelişmesinin sadece fiziki imkanların geliştirilmesinden ibaret olmadığını belirten Bilal Erdoğan, ''Türkiye'de zaman zaman şikayetlerin olduğunu, bu şikayetlerin eskiden BİMER, şimdi CİMER aracılığıyla ilgili kurumlara iletildiğini biliyoruz. Buralara milyonlarca her yıl başvurunun, şikayetin geldiğini, bunların ilgili kurumlara ulaştırıldığını biliyoruz. Bu da cumhurbaşkanımızın İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanı olduğunda kurduğu beyaz masa geleneğine dayanıyor. Yani vatandaşın hangi şikayeti varsa, hangi sorunu varsa ilgili kuruma doğrudan ulaşabilmesinin önü açılmıştı.'' diye konuştu.
Erdoğan, gençlerde eleştirel olmanın çok revaçta olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
''Gençlerde iktidara karşı, güce karşı, okul idaresine karşı, öğretene karşı, anne-babaya karşı böyle isyana varmayacak kadar da olsa eleştirinin olması gayet revaçtadır, popülerdir. Ama bu nasıl kanalize edilmelidir. Yani tamam 'benim bir konu da çok şikayetim var bunu arkadaş meclislerinde dile getiriyorum, kızıyorum, bağırıyorum, çok havalı da bir iş yapıyorum' ama asıl marifet o şikayetinizi, o derdinizi aksiyona dökmek. Nedir bu aksiyon? Bu aksiyonun bir tarafı bir kurum nezdinde bir girişimde bulunmak. Yani 'bu belediye başkanı böyle şu işi bir türlü yapmadı.' Tamam, güzel, sen acaba bununla ilgili belediyenin santralini aradın mı ? Eğer aramıyorsak o zaman o işte maalesef sorumsuz davranıyoruz, sadece ukalalık yapıyoruz, üzerimize düşen görevi yapmıyoruz.''
''Her haksızlık bir zulmettir''
Her haksızlığın bir zulmet olduğunu vurgulayan Erdoğan, ''Haksızlığı tespit ettiğimizde hiç olmazsa bu günün şartlarında bilgisayarımızın, telefonumuzun başından bir e-posta atamıyorsak, bir telefon açamıyorsak, o zaman biz o haksızlığın parçası haline geliyoruz. Bunun ötesindeki ulaşmamız gereken bilinç düzeyi bizzat görev alıp potansiyel haksızlıkların önüne geçecek çalışmalar, iş ve eylemlerde bulunmaktır. Mesela bir derdiniz var çevreyle, hayvan haklarıyla ilgili. Hayvanları çok seviyorsunuz. Hayvanları çok sevişiniz evinizdeki bir tane hayvanınızı sevmekten ibaretse işte bu yetersiz ama hayvanları koruyacak bir çalışmanın içerisinde bulunmanız, oraya zaman ayırmanız işte sizin gerçek anlamda o derdinizi fiile çevirmeniz demektir.'' değerlendirmesini yaptı
Bilal Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
''Türkiye'de ombudsman kurumu aslında dertli olduğumuz konularda, veyahutta bir haksızlığı yaşadığımız, gördüğümüz durumlarda buna seyirci kalmanın ötesine geçmenin başka bir fırsatı. Türkiye'de bu tür kurumların karşılık bulması, bilinir hale gelmesi, zamanla olacak. Onun için liselere yönelik bir aktivite yapılıyor ki bugün lisedeki gençler böyle bir şeyin varlığından haberdar olsun, 18 yaşını beklemeden buralardan istifade etsin. Benim sizlerden beklentim, bir derdiniz olduğu zaman ne olursunuz bunu söylemin ötesine taşıyın. Oturduğunuz yerde beklemeyin. İşler siz bir atım atmadığınız zaman kendi kendisini düzeltmeyecek. Bir toplum olarak bir ümmet olarak bizim kendimizi düzeltmemiz, her birimizin o düzelme inisiyatifine katkıda bulunmasıyla doğru orantılı. Bu etkinlik vesilesiyle buraya kompozisyonla, kısa filmle diğer dallarda katılım vesilesiyle bu konuda ki duyarlılığımızın gelişmesine de katkısı olur.''