Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, başkanlık sisteminin koalisyonsuz sistem olduğunu söyleyerek, "Başkanlık sistemi, Tayyip Erdoğan varken değil, Tayyip Erdoğan yokken ihtiyacımız olan bir sistem" dedi.
Bilal Erdoğan, eğitim ve vakıf çalışmaları kapsamında Çanakkale’nin Biga ilçesine geldi. Bir dizi temasta bulunan Bilal Erdoğan, ardından AKP Gümüşçay Belde Başkanlığı seçim bürosunun açılışı yapıldı.
İHA'da yer alan habere göre, Bilal Erdoğan da açılışta bir konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın selamını getirdiğini söyleyen Bilal Erdoğan, “Ben normalde eğitim faaliyetleri, sivil toplum faaliyetleriyle iştigal eden bir kardeşinizim. Bugün Çanakkale’ye sivil toplum kuruluşlarıyla bir toplantı yapmaya geldim. Ancak burada, benim 25 yıldır tanıdığım, saydığım sevdiğim bir ağabeyim, kardeşim olan milletvekili adayımız Bülent Turan davet etti. Ben de onu yalnız bırakmak istemedim. Çalışmalarına katılıp Çanakkaleli kardeşlerimizle selamlaşmak istedim ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da selamlarını getirdim. Tabi ister istemez bir seçim konuşması olacak. 7 Haziran seçimlerine giderken tabi ki birkaç seçenek gelecek sandıkta önümüze. Bir tarafta 12-13 yıl bu ülkeye hizmet etmiş, bir çok tabuları yıkmış, ilklerin altına imza atmış hareket var. AK Parti hareketi. Bu partinin liderini, büyük teveccühle Cumhurbaşkanlığına uğurlamışız. Türk siyasi tarihinde kimsenin cüret edemediği, 3 dönem kuralıyla uğurlamışız” diye konuştu.
'Türkiye zaten merkez ülke'
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Türkiye’nin önünün açılması için bir çağrıda bulunduğunu söyleyen Bilal Erdoğan, “Hani haklarında birçok şey bildiğimiz rakipler var. Bir tanesi SSK Genel Müdürlüğü yaptı. Ne diyor? ‘Siyasiler doğru yatırım planlamasını yapmamışlar’ diyor. Ya mübarek, hastanenin temizliğinin, hijyeninin bununla ne alakası var? Hastanede bebeklerin, ölülerin rehin kalmasının bununla ne alakası var? Bakın, yapılan bir şey önümüzde. Ne yaptığını, nasıl çalıştığını bildiğimiz birisi aday. 4-5 yıldır farklı şeyler denedi. Kumpaslar, hakaretler, iftiralar, aklınıza ne gelirse hepsini denediler. Bu seçim de değişik bir şey deniyorlar. Ne vaat ediyor? Depo vaat ediyor. Türkiye’nin ortasında depo vaat ediyor. ‘Türkiye’yi merkez ülke yapacağım’ diyor. Bakın 13 yılımı Amerika’da, İtalya’da geçirdim. Üniversite, çalışma hayatı, master, doktora. Ben Türkiye’nin merkez ülke olduğunu yurt dışından gördüm. Artık pasaportumuzun bir geçerliliği olduğunu gördüm. Gurbetçi vatandaşlarımız bunun en önemli tanığıdır” dedi.
'Tüm mazlum halkların umudu Türkiye'
Türkiye’nin, dünyanın tüm mazlum halklarının umudu olduğunu söyleyen Bilal Erdoğan, “Dünyanın birçok yerinde bulundum. Dünyada sadece Türk milletleri, Türk halkları değil, sadece Müslüman milletler, Müslüman halklar değil, tüm mazlum halkların tek umudu şu anda Türkiye haline gelmiş durumda. Ve bu Sayın Başbakanımızın Dışişleri Bakanlığı, Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde inşa edilmiş, kesinlikle, hayatlarımız pahasına riske atmamamız gereken bir kazanımdır bu. Ve bu kazanımların devam etmesi, Türkiye’nin dünyadaki bütün mazlum halklara sahip çıkmasının devam etmesi, Birleşmiş Milletler'in, Avrupa Birliği'nin, göz ardı ettiği, insan hakları, demokrasi dediği ama arkasında hiçbir şekilde samimiyeti olmayan bu yalanlarının hizaya getirilmesi için. Türkiye ne diyor? Dünya 5'ten büyüktür. Birleşmiş Milletler'deki adaletsiz yapıya başkaldıran bir tane ülke var. Halkın oylarıyla seçilmiş bir Cumhurbaşkanının idamla yargılanmasına baş kaldıran bir ülke var. Nerede bu demokrasi havarileri, nerede batı medeniyeti? 250 bin insan Bosna Hersek’te öldü. 350 bin insan Suriye’de öldü. Hala ölüm kusuyor Esad rejimi. Nerede insan hakları? Nerede Avrupa medeniyeti? Nerede Birleşmiş Milletler? Türkiye Cumhuriyeti dünyanın 17. büyük ekonomisi olmasına rağmen, dünyanın en çok dış yardımı yapan 3. ülkesi haline geldi. Sadece 5 milyar doları Suriyeli mültecilerin barınmasına, bakımına, giyinmesine, sağlığına harcadık. Ya Türkiye, dünyadaki bütün mazlum halkların, özlemini duyduğu, baktığı ülke olmanın hakkını verecek ya da Türkiye kumpasların, iftiraların, koalisyonların, fakirliğin, tekrar yolsuzlukların merkezi haline gelecek” şeklinde konuştu.
'Başkanlık sistemi Tayyip Erdoğan yokken ihtiyacımız olan bir sistem'
Bugüne kadar kendisine birçok iftira atıldığını söyleyen Bilal Erdoğan, “Ne iftira atarlarsa atsınlar. Bakın ben bugün Gümüşçay’dayım. Buradayım, ortadayım. Ne iftira ne yalan, atmadıklarını bırakmadılar. Ben yine vakıf faaliyetleriyle uğraşacağım, yine yurt işi yapacağım, yine okul işi, eğitim işi yapacağım. Ben hesabımı öte tarafta soracağım. Çünkü biz, gerçek mahkemenin öbür tarafta olduğuna inanmış insanlarız. Diyanetimi, imam hatiplerimi kapatmak istiyorlar. Bütün bu kazanımların kaybedilmemesi için çok hayati bir dönemece geldik. Bu seçim sistemi maalesef koalisyon üreten bir seçim sistemi. Türkiye tarihinde Tayyip Erdoğan’dan önce koalisyonsuz dönemler 10 yıl sürüyor muydu? Sürmüyordu. Tayyip Erdoğan’dan sonra da koalisyonların olmaması için oy vereceğiz. Başkanlık sistemi nedir? Koalisyonsuz sistemdir. Başkanlık sistemi, Tayyip Erdoğan varken değil, Tayyip Erdoğan yokken ihtiyacımız olan bir sistem. Türkiye’nin geleceği için, Türkiye’nin gerçekten merkez ülke olabilmesi, bu kazanımlarını asla kaybetmemesi için, 7 Haziran'da sandıklarda avazımız çıktığı kadar bu mesajı haykıracağız inşallah” dedi.
Konuşmaların ardından, Bilal Erdoğan, milletvekili adayı Bülent Turan ve AK Parti il, ilçe ve belde yöneticileri, Gümüşçay seçim bürosunun açılışını yaptı.