Akit gazetesi ve kimi çevrelerin hedefindeki İstanbul Sözleşmesi'nin kadına şiddetin önlenmesindeki önemini HDP İstanbul Milletvekili ile Barış Akademisyeni Ceren Akçabay anlatacak.
Kadın Akademisi'nin düzenlediği söyleşi de 'İstanbul Sözleşmesi'nin Kadınlara Sözü Nedir?' ile 'İstanbul Sözleşmesi Mücadelesi: Evde, Sokakta, Mecliste' başlıkları konuşulacak.
Söyleşi 8 Şubat'ta Beyoğlu'nda yapılacak.
İstanbul sözleşmesi nedir?
2011 yılının Mayıs ayında İstanbul’da gerçekleşen, Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu toplantısında imzaya açılan İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesini konu alan ve hukuki bağlayıcılığı bulunan ilk uluslararası belge. Bu doğrultuda sözleşmenin taraflarca nasıl uygulandığını izleyecek bir uzmanlar grubunun (GREVIO) kurulması ve GREVIO’nun bir denetim mekanizması olarak çalışması öngörülmüştü. Söz konusu sözleşmeyi imzalayan ve onaylayan ilk ülke ise Türkiye olmuştu. İstanbul Sözleşmesi, 1 Ağustos 2014 itibarıyla Türkiye’de resmen yürürlüğe girdi.
İstanbul Sözleşmesi’nin en önemli özelliklerinden biri, kadına yönelik şiddeti bir insan hakkı ihlali ve bir ayrımcılık türü olarak kabul etmesi. Ayrıca İstanbul Sözleşmesi, “toplumsal cinsiyet” kavramının tanımını yapan ilk uluslararası sözleşme olarak da biliniyor. Sözleşmede, mevcut toplumsal cinsiyet anlayışının kadınlar ve erkekler için toplumsal roller biçtiği kabul ediliyor ve toplum tarafından üretilen bu rollerin kadınlara yönelik şiddette payı olduğu vurgulanıyor. Bu bağlamda “kadınlara karşı toplumsal cinsiyete dayalı şiddet” tanımı ayrıca yapılıyor.