ABD Başkanı Donald Trump, 2016'daki seçim zaferi sonrası tam 2 yıl önce yemin ederek göreve başladı.
Ülkesinin 45. Başkanı olan Trump, seçim kampanyasında çok sayıda vaatte bulunmuştu.
Peki bunların ne kadarını yerine getirdi?
Trump'ın vaatlerini ve 2 yılda bu konularda yapılanları derledik.
Vaat: Müslümanlara giriş yasağı
Hüküm: Kısmen yerine getirdi
Seçim öncesi: Trump ilk başta bütün Müslümanların ABD'ye girişini "yetkililer ne olup bittiğini anlayana kadar" "tamamen" yasaklamayı vaadetti.
Seçim sonrası: "Müslüman yasağı" diye bilinen uygulama Trump'ın ilk tökezlemelerinden biri oldu. Seçim kampanyasını sürdürürken "tamamen yasaklama" sözünü "çok sıkı kontrolden geçirmeye" çevirdi.
Başkan seçildiğinde bu amaçla çıkardığı iki yasak mahkemeler tarafından durdurulsa da üçüncü denemede yasağı geçirmeyi başardı.
ABD'de Yüksek Mahkeme, Başkan Trump'ın ağırlıkla Müslüman nüfuslu 5 ülkeye (İran, Libya, Somali, Suriye ve Yemen) uyguladığı yasağın, itirazlar sonuçlanana kadar uygulanmasına karar verdi.
TIKLAYIN - ABD Anayasa Mahkemesi Trump'ın seyahat yasağı kararını onadı
Vaat: Sınıra masrafı Meksika tarafından karşılanacak bir duvar dikmek
Hüküm: İlerleme kaydedemedi
Seçim öncesi: ABD-Meksika sınırına boydan boya duvar örmek Trump'ın seçim vaatleri içinde en çok tartışmaya yol açanlardan biriydi.
Trump duvarın masrafının da Meksika tarafından karşılanmasında ısrar ediyordu.
Seçim sonrası: Trump'ın tasviriyle o "büyük ve güzel duvar"a bir tuğla bile konamadı.
Demokratlar duvara şiddetle karşı çıkarken, bir kısım Cumhuriyetçi de duvarın, İç Güvenlik Bakanlığı'nca hazırlanan bir iç rapora göre 21,5 milyar dolara varacağı tahmin edilen maliyeti karşısında tereddüte düştü.
2018 yılı kapanırken Kongre'deki Demokratlar Trump'ın duvar için istediği ilk 5 milyar dolarlık bütçeyi onaylamayı reddettiği için, Amerika bütçesiz kaldı ve hükümet faaliyetleri durdu.
TIKLAYIN - ABD'de hükümet 20 gündür kapalı: Bundan sonra ne olacak?
Vaat: Bütün 'yasadışı' göçmenlerin sınır dışı edilmesi
Hüküm: İlerleme kaydedemedi
Seçim öncesi: Trump seçim kampanyası sırasında defalarca, ABD'deki sayılarının 11 milyonu aştığı tahmin edilen yasal statü sahibi olmayan bütün göçmenleri tek tek sınır dışı etmeyi vadetti.
Seçim sonrası: Sandık günü yaklaştıkça söylemini biraz yumuşatan Trump seçimden sonra iyice geri adım atarak yasal statü sahibi olmayan göçmenlerden "suça karışan, sabıkalı, çete üyesi ve uyuşturucu kaçakçısı" diye tanımladığı 3 milyon kadar kişinin sınır dışı edileceğini söylemeye başladı.
2018 mali yılı içinde sınır dışı edilenlerin sayısı 256 bin kişiydi. Bu rakam 2012'de Obama yönetimi döneminde doruğuna ulaşan 410 bin göçmenin sınır dışı edilmesinin gerisinde kalıyor.
Düşçüler (Dreamers) diye de anılan bir kuşak genç yasal statü sahibi olmayan göçmenin kaderi ise tamamen belirsiz çünkü Trump Obama'nın başkanlığı bırakmadan önce kabul ederek 700 bin göçmene ülkede kalma hakkı veren "Çocuk Göçmenler" yasasını iptal etti.
Bunun hukuki sonuçları henüz tam olarak bilinemiyor.
Vaat: Paris İklim Anlaşması'ndan çekilme
Hüküm: Yerine getirdi
Seçim öncesi: Trump adaylığı sırasında iklim değişikliğinin Çin tarafından uydurulmuş bir tuzak olduğunu savunarak, Paris Anlaşması kurallarının Amerika'nın büyümesine sekte vurduğunu söyledi ve anlaşmadan çekilme sözü verdi.
Seçim sonrası: 3 ay süren bir değerlendirmeden sonra Trump yaklaşık 200 ülkenin taraf olduğu Paris İklim Anlaşması'ndan çekildiğini açıkladı.
Bunun sonuçlarının pratik olarak görülmesi birkaç yıl alacak ama Trump'ın bu sözünü yerine getirdiğini söyleyebiliriz.
Vaat: IŞİD'in bombalanması
Hüküm: Yerine getirdi
Seçim öncesi: Trump, 2015 yılında Iowa'da yaptığı bir konuşmada IŞİD'i bombalayarak yok edeceğini söylemişti.
Seçim sonrası: 2017 yılının Nisan ayında ABD "bütün bombaların anası" adını verdiği nükleer olmayan bir bombayı Afganistan'da IŞİD mevzii olduğunu söylediği bir yere attı.
Trump ayrıca IŞİD'in Irak ve Suriye'de kontrol ettiği geniş alanlardan kendi politikaları sayesinde sürülüp atıldığını ve örgütün büyük ölçüde yenildiğini söylüyor.
Buna karşın IŞİD militanları eski alanlarının çoğundan çekilseler de liderliği ve binlerce takipçisiyle bölgede varlığını sürdürüyor.
Vaat: Ortadoğu'daki ABD askerlerini ülkeye geri döndürmek
Hüküm: Kısmen yerine getirdi
Seçim öncesi: Seçim kampanyası sırasında Trump Ortadoğu'nun tam bir bataklık olduğunu ve hükümetin buraya ayırdığı trilyonlarca doları ABD içinde harcamasından yana olduğunu söylemişti.
Seçim sonrası: 2017 yılı Eylül ayındaTrump yönetimi Afganistan'a, var olanlara ilaveten 3 bin asker daha konuşlandıracağını açıkladı.
Trump bunun alandaki koşulların gerektirdiği bir adım olduğunu söyledi.
Suriye'de ABD, IŞİD'e karşı Suriyeli Kürtler ve Araplardan oluşan Suriye Demokratik Güçleri'nin yanında 2 bin kadar asker bulunduruyordu.
2018'in Aralık ayında Trump Suriye'deki bütün ABD askerlerinin çekilmesini emrettiğini duyurdu.
Birkaç gün sonra ABD medyası başkanın Afganistan'daki Amerikan askerlerinin sayısını 14 binden 7 bine indireceğini yazdı.
Trump'ın kararını Savunma Bakanı Jim Mattis ve IŞİD'le mücadele konusundaki özel temsilcisi Brett McGurk'ün istifaları izledi.
Vaat: Vergilerde indirimler
Hüküm: Yerine getirdi
Seçim öncesi: Trump, Kurumlar Vergisi oranını azaltmayı ve ücretlilere büyük vergi indirimleri getirmeyi vadetti.
Seçim sonrası: Cumhuriyetçilerin vergi tasarısı 2017 yılı sonunda geçti ve büyük ölçüde başkanın vaatlerini karşılayan bir düzenlemeydi. Ancak ne kadar yararlı olduğu ya da kime yaradığı hâlâ tartışılıyor.
Kurumlar Vergisi'ni yüzde 35'ten yüzde 15'e indirme vaadini tam olarak gerçekleştiremediyse de yüzde 21'e indirmeyi başardı.
Bireysel vergilerdeki indirimler ise bir döneme mahsus ama Cumhuriyetçiler gelecek hükümetlerin bu indirimleri tekrarlayabileceğini söylüyor.
Fakat sonuç olarak bütün bir düzenlemenin fakir Amerikalılardan çok zengin Amerikalılara yarayacağı düşünülüyor.
Vaat: Altyapının yeniden inşası
Hüküm: Hiçbir ilerleme yok
Seçim öncesi: Donald Trump Kasım ayında seçimi kazandıktan sonra yaptığı konuşmada "Ülkenin altyapısı dünyada birinci olacak ve bunu yaparken milyonlarca kişiye iş alanı açmış olacağız" demişti.
Seçim sonrası: Trump yol, demiryolu ve havaalanı inşaatına büyük kaynak ayırma sözünü sonra da tekrarladı ama şu ana kadar bu konuda atılmış pek bir adım yok.
2018 yılı Mart ayında Kongre altyapı harcamaları için 21 milyar dolar ayırdı fakat bu Trump'ın istediği 1,5 trilyon dolarlık altyapı bütçesinin çok altındaydı.
Bu para kongre kayıtlarına göre altyapıda bir dizi güncelleme ve yatırımlara harcanacak.
Vaat: Yüksek Mahkemeye muhafazakar bir üye atama
Hüküm: Yerine getirdi
Seçim öncesi: Trump, Yüksek Mahkeme üyeliklerinden birine muhafazakar bir hukukçu atayacağını söylemişti.
Seçim sonrası: Trump Yükek Mahkeme'ye bir değil iki üye atadı: Neil Gorsuch ve Brett Kavanaugh.
Gorsuch'un atanması için Senato kurallarının değiştirilmesi gerekiyordu fakat asıl büyük tartışmayı yaratan, Kavanaugh'un atanması oldu.
Brett Kavanaugh hakkında cinsel taciz iddiaları vardı. Kavanaugh bunları reddetti ve sonunda 1881 yılından bu yana ABD'de Yüksek Mahkeme'ye en az oy farkıyla (48'e karşı 50) atanan yargıç oldu.
Trump, Federal Mahkemelere de onlarca muhafazakar yargıç atadı.
Vaat: Ticaret anlaşmaları
Hüküm: Kısmen yerine getirdi
Seçim öncesi: Trump NAFTA'yı (Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması) "facia" diye niteledi, "Trans Pasifik Ortaklık Anlaşması (TPP) daha da kötü olacak, onun için buna son vereceğiz" dedi. Ayrıca Çin ile ticaret açığını kapatma sözü verdi.
(TPP; Avustralya, Bruney, Kanada, Şili, Japonya, Malezya, Meksika, Yeni Zelanda, Peru, Singapur, Vietnam ve ABD arasında varılan ve 2016 yılının Şubat ayında imzalanan ama yürürlüğe giremeyen bir anlaşmaydı.)
Seçim sonrası: Başkan Trump göreve gelişinin ilk günlerinde TPP'den çekildi.
Daha sonra, eğer daha iyi koşullar müzakere edilirse anlaşmaya yeniden katılmanın mümkün olduğunu söyledi
30 Kasım'da uzun ve çetin müzakerelerden sonra ABD, Kanada ve Meksika arasında, NAFTA'nın yerini alacak bir ticaret anlaşması imzalandı ama bu anlaşma henüz Kongre'den onay alıp yürürlüğe girmiş değil.
ABD ve Çin arasında ise tırmanan bir ticaret savaşı yaşanıyor. Her iki taraf da ticarete konu olan mallar üzerinde milyarlarca dolar maliyet artışına yol açan yeni gümrük vergileri açıkladılar.
İki ülke geçtiğimiz Aralık ayında 90 günlük bir çatışmasızlık anlaşmasına vardılarsa da Trump gerekirse yeni gümrük vergileri uygulayacağını söylemekten geri durmadı.
Vaat: Küba konusunda sert çizgi
Hüküm: Kısmen yerine getirdi
Seçim öncesi: Trump, Eylül 2016'da Başkan Barack Obama'nın Küba ile vardığı, diplomatik ilişkileri yeniden başlatma ve ticareti geliştirmeye yönelik anlaşmayı iptal edeceğini söylemişti.
Seçim sonrası: Başkan olduktan sonra Miami'de yaptığı bir konuşmada "Obama yönetiminin tek yanlı anlaşmasını iptal ediyorum" demişti.
Fakat gerçekte yaptığı sadece anlaşmanın seyahati ve ticareti serbestleştiren belli kısımlarını uygulamamak oldu.
Vaat: İsrail'deki ABD elçiliğini Kudüs'e taşımak
Hüküm:Kısmen yerine getirdi
Seçim öncesi: Trump Tel Aviv'deki ABD büyükelçiliğini, hem Filistinlilerin hem İsraillilerin başkentleri olmasını istediği bölünmüş kent Kudüs'e taşımayı vadetti.
Seçim sonrası: Trump, Aralık 2017'de Kudüs'ü resmen İsrail'in başkenti olarak tanıdığını ve ABD elçiliğinin bu kente taşınmasını onayladığını açıkladı.
Kudüs'teki ABD Büyükelçiliği, İsrail'in 70. kuruluş yıldönümü olan Mayıs 2018'de açıldı ancak Tel Aviv'deki elçilikten buraya sadece sınırlı sayıda hizmet taşındı.
Yine de bu karar Kudüs'ün resmen başkenti olarak tanınmasını isteyen İsrail hükümeti açısından büyük bir diplomatik başarı sayılıyor.
Vaat: Obama'nın Sağlık Sigortası düzenlemesinin iptali
Hüküm: Kısmen yerine getirdi
Seçim öncesi: Trump'ın seçim öncesi vaatleri içinde en öne çıkanlardan biri, Başkan Obama'nın, ülkede sağlık sigortası bulunmadığı tahmin edilen yüzde 15'lik bir kesimi de sigorta sahibi yapma planını iptal etmekti.
Seçim sonrası: Cumhuriyetçiler, "Obamacare" diye bilinen sağlık sigortası yasasını iptal etmeyi ya da değiştirmeyi başaramadılarsa da Trump yönetimi yasanın belli yönlerini pratikte değiştirdi. Örneğin sigorta için başvuru süreleri kısaltıldı, bazı devlet yardımları kaldırıldı ve sağlık sigortası olmayanlara uygulanması öngörülen para cezası, vergi indirimleri kapsamında iptal edildi.
Yine de Obama Sağlık Yasası halen geçerliliğini koruyor.
Vaat: NATO'dan çıkmak
Hüküm: Vazgeçti
Seçim öncesi: ABD Başkanı Donald Trump, NATO'yu (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) 'köhne' diye tanımladı. Özellikle de üyelerin mali yükü paylaşıp paylaşmadıklarını sorguluyordu.
Seçim sonrası: Trump, NATO Genel Sekreteri'ni Nisan 2018'de Beyaz Saray'da ağırladığı sırada "terörizm tehdidinin" ittifakın önemini bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi ve "Köhne demiştim. Artık köhne değil" diye konuştu.
Trump, Haziran 2018'deki NATO Zirvesi'nde örgüte desteğini tekrarladı ama müttefikler ve bütçe konusundaki taleplerini yerine getirmezlerse ittifaktan ayrılabileceğini söyledi.
Vaat: İşkencenin onaylanması
Hüküm: Vazgeçti
Seçim öncesi: Trump, suya batırarak işkence yapma tekniğini hatta daha ilerisini hemen onaylayacağını, işkencenin işe yaradığını söylemişti.
Seçim sonrası: Yemin edip göreve başladıktan sonra başkan bu konuda eski Savunma Bakanı James Mattis ve o sırada CIA Başkanı olan Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun da savunduğu karşı görüşü kabul ettiğini söyledi.
Pompeo, Kongre tarafından CIA başkanlığı için yapılan oturumda soruları yanıtlarken bu yöntemleri kesinlikle yeniden geri getirmeyeceğini söylemişti.
Vaat: Hillary Clinton'un yargılanması
Hüküm: Vazgeçti
Seçim öncesi: "İçeri atılacak" sloganı Trump'ın seçim mitinglerinde taraftarları tarafından sık sık dile getiriliyordu Hillary Clinton için. Demokrat başkan adayı Hillary Clinton'un Dışişleri Bakanlığı sırasında özel elektronik posta hesabını usûle aykırı kullanmasından dolayı cezaevine konmasını istiyorlardı.
Trump da televizyondaki başkanlık tartışmalarından birinde "Kazanırsam, adalet bakanıma özel bir savcı atayarak bu konuya bakmasını söyleyeceğim" demişti.
Seçim sonrası: Ama Trump'ın bu konudaki tutumu başkan seçilir seçilmez değişti. Bir zamanlar "berbat bir kadın" diye hakaret ettiği Clinton'dan artık "Bu ülke ona minnet borçlu" diye söz etmeye başlamıştı.
Daha sonra sorulduğunda, başka öncelikleri olduğunu, bu konuyu (Clinton'ı soruşturacak bir özel savcı atanması konusunu) pek düşünmediğini söyledi.
22 Kasım'da Trump'un sözcüsü, Clinton'un "yaralarını sarmasına yardımcı olmak için" Başkan'ın bu konuyu daha ileriye götürmeyeceğini söyledi.