Spor

Beşiktaşlı Mario Gomez'in statta imza töreni istememesi batıl inançtanmış

Alman yıldız Mario Gomez, Bild gazetesine konuştu

10 Ağustos 2015 11:41

Beşiktaş'ın Alman yıldızı Mario Gomez için neden statta imza töreni yapılmadığı sorusu cevabını buldu. Alman futbolcu, batıl inançları yüzünden taraftar önünde imza töreni istemediğini söyledi, siyah beyazlı yönetim de kabul etmek zorunda kaldı.

Yıldız golcü, Bild Gazetesi’ne verdiği röportajda geçmişte Ricardo Quaresma ve Guti Hernandez transferlerindeki gibi gösterişli tanıtımın niçin kendisine düzenlenmediği sorusuna "Bu konuda batıl inançlarım var, kendim istemedim" diye yanıt verdi.

NTV Spor'da yer alan habere göre, Gomez Türkiye tercihini, Beşiktaş ile ilgili düşünce ve planlarını, Alman Milli Takımı ile ilgili düşüncelerini de anlattı:

Pazar günü yeni kulübün Beşiktaş’ın Mersin İdman Yurdu maçıyla sezona başlıyorsun. Rakibi tanıyor musun?

“Dürüst olmam gerekirse, saygısızlık olarak alınmasın ama yakın zamana kadar gerçekten tanımıyordum. Akdeniz sahili kenarında sert, zor bir maç olacak. Çok sıcakta, yaklaşık 40 derecede ve yüksek nemde. Yeni takım arkadaşlarım işimizin kolay olmadığını söylediler.”

Beşiktaş’taki ilk günlerin nasıldı?

“Beşiktaş Türkiye’de çok büyük bir kulüp. Bu boyutta olduğunu önceden hiç bilmiyordum. Takımın İstanbul’da büyük bir itibarı var ve çok seviliyor. Beşiktaş’ta insanlar bana ‘Almanya’daki Bayern Münih gibiyiz’ demişti. Ama Fenerbahçe ve Galatasaraylılar da herhalde kulüpleri için aynı şeyi düşünüyorlar. Burada insanlar futbola aşık. Günlük hayatlarında da müthiş arkadaş canlısı ve nazik.”

 

Batıl inanç...

 

Gelirken hava limanında size büyük ilgi vardı. Coşkulu bir karşılamaydı. Kulüp size niye bir tanıtım yapmadı?

“Burada yetkililere böyle bir organizasyon istemediğimi söyledim. Bu konuda batıl inançlarım var. Floransa'da stadyumda binlerce kişi önünde bir tanıtım yapılmıştı. Bu bana pek şans getirmedi. Bu nedenle bu defa ben istemedim.”

Beşiktaş ile hedeflerin ne?

“Bizim ve benim hedefim elbette şampiyon olmak. Bu benim iddiam. Ütopik de değil. Son derece gerçekçi. Zaten Türkiye Ligi’nde sadece avrupa ligi’ne katılım basamakları için yarışan bir kulübe de transfer olmazdım.”

Fiorentina’dan ayrılmandaki sebep orada sürekli oynayamayacağın endişesi miydi?

“Hayır, böyle bir korkum yoktu. Kulübü de oradaki rekabetten endişe ettiğim için bırakmadım. O süreçte her şey biraz hızlı gelişti. Floransa bana sportif beklentilerimi sunamadı. Ben de sakatlık gibi etkenler nedeniyle herkesin, ben de dahil, umduğu, beklediği katkıyı veremedim. İki taraf da yeni bir yol denemenin daha iyi olabileceğini düşündü.”

 

'Gerileme gibi görünse de...'

 

Birçok kişi Türkiye transferinin bir gerileme olduğunu söylüyor.

“Türkiye Ligi’nin, Bundesliga veya İtalya, İspanya, İngiltere Ligi düzeyinde olmadığını elbette biliyorum. Dışarıdan baktığında Bayern Münih’ten Fiorentina’ya, oradan da Türkiye Ligi’ne gitmek bir gerileme gibi görülür. Herkesin istediğini söyleme hakkı var. Ama ben bu kararımı son derece bilinçli verdim ve % 100 arkasındayım.”

Neden?

“30 yaşındayım. Kendimi nasıl motive ederim, nasıl heyecanlandırırım diye kendi kendime sordum. Fiorentina’daki kariyerimi aynı şekilde devam ettirebilirdim. Ama bunu istemedim. Çünkü önümde 3-4 yıl daha var ve seneye büyük bir turnuva, Avrupa Şampiyonası oynanacak.”

Yani Milli Takım’a dönmek istiyorsun...

“Evet ! Gelecek yılki Avrupa Şampiyonası büyük bir hedef. Bu hedefe ulaşabilmek için kendime güveniyorum. Avrupa Şampiyonası için bir hamle gerekiyordu. Teknik direktörün beni kayıtsız şartsız istediği, şampiyonluğa oynayan, sürekli galibiyetler özgüvenimi pekiştirecek bir takıma ihtiyacım vardı. Yeni bir meydan okumaya ihtiyacım vardı. Burada sergileyeceğim başarılı performansla yeniden Milli Takım’a aday olmayı istiyorum. Ama sürekli de bundan konuşmak istemiyorum. Önümüzdeki aylar nasıl bir yönde ilerlediğimizi gösterecek..”

Joachim Löw ile transferini konuştun mu?

“Hayır! Kalbimin sesini dinledim. Kız arkadaşım ve ailemle konuştum. Bana, ‘Sen kararını ver. Senin için doğru olanı seç. Biz senin her kararını destekleriz’ dediler. Löw maçlarımı seyredecektir. Benim kendimi ona nasıl gösterdiğim önemli olacak. Beşiktaş ile Avrupa Ligi’nde İngiltere, İspanya, İtalya, belki de Bundesliga’dan güçlü takımlarla da oynama ihtimalimiz var. O maçlarda iyi oynayıp goller atarsam hangi ligde oynadığım Löw için de ikinci derecede önemli olacaktır.”

Löw ile en son temasın ne zamandı?

“Sami Khedira’nın organize ettiği yardım maçında, iki ay kadar önce... O zaman bana ‘Mario, bir dahaki maçta beş gol atarsan kadrodasın’ diye takılmıştı. Benim nasıl olduğumu, nasıl hissetiğimi biliyor. Onun takımına geri dönme ihtimalimin her zaman olduğunu biliyorum. Çünkü onunla uzun süre çalışmış ve her zaman sahada her şeylerini vermiş isimlere her zaman şans verir. Buna inanıyorum.”