Gündem

Beşiktaş’taki gece kulübü yangınında yine bilirkişi raporu çıkmadı: “Tadilat kaçaktı; belediye ekipleri sadece ‘sessiz olun’ diye uyarıyordu”

24 Şubat 2025 16:33
Ceren Bala Teke

Beşiktaş’ta Masquerade adlı gece kulübünde çıkan ve çoğu işçi 29 kişinin hayatını kaybettiği yangına ilişkin davanın bugün görülen yedinci duruşmasında da bilirkişi raporu mahkemeye sunulmadı. Yangının üzerinden yaklaşık bir sene geçmesine rağmen bilirkişi raporunun hazırlanmamasına isyan eden mağdur aileleri, davanın itirazlarına rağmen Silivri’de görülmesine de tepki gösterdi.

Beşiktaş’taki gece kulübü yangını davasında avukatlar tepkili: Sorumluluk çıkar ilişkileri ve siyasi menfaatler uğruna yok sayılıyor, medya sessiz!

İstanbul Beşiktaş’ta 2 Nisan günü "Masquerade" isimli gece kulübünde tadilat sırasında çıkan, çoğu işçi 29 kişinin yaşamını yitirdiği yangına ilişkin iş yeri sahiplerinin de aralarında bulunduğu 5'i tutuklu 22 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Mağdur avukatı Orhan Müezzinoğlu, bilirkişi raporunun yedinci duruşma geride kalmasına rağmen hazırlanmamasına tepki göstererek; “Hala ortada bilirkişi raporu yok. Bir sene oldu. Şimdi de 7 Nisan’a ertelendi duruşma. Rapor gelince hızlı bir şekilde karar alıp kapatmak istiyorlar. Ayrıca Silivri’den Çağlayan’a taşınmasını istedik ancak mahkeme talebimizi reddetti. Gerekçe bile yok. Güvenlik endişesi olan bir duruşma da değil bu. Maddi durumu olmayan aileler gelemiyor” dedi.

“İşletme kaçak olduğu için itfaiyede dükkanın planı, raporu yok”

Kardeşi Murat Uzun’u yangında kaybeden, yangına da tanık olan Hasret Uzun, tadilat sırasında yangına dair herhangi bir önlem alınmadığının altını çizerek şunları aktardı:

“Benden iki yaş küçük kardeşimi kaybettim. Yangına iş yerinin girişinde yakalandım. Kaynak makinasından çıktı yangın. Zaten gece kulübü izinsiz talidattaydı, belediye ekipleri bölgeden geçerken sadece ‘sessiz olun’ diyordu. Yangın tedbiri yoktu, sensörler devreye girmedi. Bize yangın eğitimi dahi verilmedi. Bu kaza değil cinayet. 17 yaşında çocuk da öldü orada. Sigortasız bir şekilde çalışıyordu, can verdi. Yüz kere ifade verdim. Bilirkişi heyeti inceleme yapıyor ama raporun açıklanması sürekli erteleniyor. 30 kişi ölmüş, ihmal var.

Yangın anında 35-40 kişiydik. Kaynak yapılan ortamda birden çok iş yapılıyordu. Normalde kaynakçının başında birinin yangın tüpüyle beklemesi lazımdı. Çalışanlar su kovalarıyla söndürmeye çalıştı. İşletme tadilatı hızlı bitirmek için uğraşıyordu. Gece kulübü kaçak olduğu için bayramın birinci günü bitsin diye acele ettirdiler. Kaynak yapılan ortamda elyaf ses yalıtım yapılıyor. O benzin gibi zaten. Bize baskı yaptılar. ‘Ya gelin ya da kendinize iş bulun’ dediler. 100 metrekarelik iş yerlerinde iki farklı yangın çıkışı olmalı normalde ama yoktu burada.

Mahkeme Silivri’de olduğu için çok zor gidiyoruz. Bugünkü mahkeme 2 saat sürdü. 30 kişi ölmüş, iki saat sürdü. İş kazası böyle olmaz. İtfaiyeye ben haber verdim, on dakika sonra geldi ama müdahale yarım saati buldu. İşletme kaçak olduğu için itfaiyede dükkânın planı, raporu yok. Girişi, çıkışı belli değil.”

“‘Basit tadilat’ deyip yönlendirme yapıyorlar”

Yangında oğlunu kaybeden anne Gülsen Kaya, kaçak gece kulübünde yapılan işlemin “basit tadilat” olduğunun öne sürüldüğünü ancak doğru olmadığını belirterek; “Bugünkü mahkemede bilirkişi raporu bekliyorduk, süre istemişler. Sanık tarafı ‘basit tadilat’ demiş. Yönlendirme yapmaya çalışıyorlar. Olayı hafife almaya çalışıyorlar. Bütün duruşmalar böyle geçti. Yangında ölen kaynak işçisinin üstüne suçu atmaya çalışıyorlar şimdi de. Kulüpte esas yangından iki gün önce de yangın çıkmış. Kaynak malzemelerini dışarı taşımışlar. Yangının olduğu gün kolaylık olsun diye geri içeri almışlar” ifadelerini kullandı.

Doğum gününde hayatını kaybetmiş

Doğum gününde hayatını kaybeden Barış Güngör’ün abisi Emrah Güngör, çalışanlara sigortanın başka bir iş yeri üstünden yapıldığını öne sürerek şöyle konuştu:

“Rahmetli kardeşimin doğum günüydü, 22 yaşındaydı. Normalde de çalışıyordu o gece kulübünde. Sigortası var dediler ama sonra öğrendik ki farklı bir işyerinin üstüne yapılmış. Kaçak burası zaten. Bilirkişi raporu uzatılıyor, bilerek yaptıklarını düşünüyoruz. Mağdur aileleri olarak tedirginiz. Basit bir tadilat diyorlar, değil. 29 kişinin ölmesi canavarca. Hepsi gencecik insanlar. Kardeşim inşaat işinde deneyimli değil, gece kulübü zorla ‘gel çalış’ dedi. Batman’a gitmişti kardeşim, ‘Gelmezsen paranı alamazsın’ dediler. Yangından sadece iki gün önce geldi, parasını alıp gidecekti. Sonra olaylar gelişti zaten. Bu olay doğru düzgün basına bile yansımadı çünkü sırtları sağlam. Bizi para peşindeyiz sanıyorlar şimdi de. ‘Serbest bırakılırsam tazminat veririm’ diyor.”

"Hakim ve savcılar bize müsaade etmiyor"

Yangında hayatını kaybeden Adem Özçelik’in oğlu Anıl Özçelik, “Bir şey dönüyor. Duruşmaya 4-5 gün kala bilirkişi raporu için ek süre istendi. Neredeyse bir yıl oldu. Hâkim ve savcılar bize müsaade etmiyor. Sami Kaya, oğlunu kaybetti. konuşmak istedi, sözü kesildi. 29 can gitti, dile kolay. Bütün görüşmeler inatla Silivri’de görülüyor. Durumu olmayan bir aileyi ben getirip götürüyorum mesela. Neden inatla Silivri? Çağlayan’a alınsın dedik ama mahkeme yine ret verdi. Babamın sigortası yoktu. Mekânın 100 metre ilerisinde zabıta var ama denetleme yapılmamış. Esas canımızı yakan ise olaya bu kadar sessiz kalınması" ifadelerini kullandı.