Beşiktaş’taki gece kulübü yangını davasında avukatlar tepkili: Sorumluluk çıkar ilişkileri ve siyasi menfaatler uğruna yok sayılıyor, medya sessiz!

Beşiktaş’ta Masquerade adlı gece kulübünde çıkan ve çoğu işçi 29 kişinin hayatını kaybettiği yangına ilişkin olarak görülen davada, 5'i tutuklu 22 sanık yargılanıyor. Sanıklardan 9’unun "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan 22’şer yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları isteniyor. Ancak yangın mağdurlarının avukatı Orhan Müezzinoğlu, olayın gölgede bırakılmasına tepki gösterdi. T24’e konuşan Müezzinoğlu, “Olay, belli çevrelerin sessizliğiyle gölgede bırakıldı. Medya sessizliği, halkın olaydan haberdar olmasını engelleyerek sorumluların hesap vermesi yolunda büyük bir engel oluşturuyor. Görüyoruz ki bu sorumluluk, çıkar ilişkileri ve siyasi menfaatler uğruna yok sayılmaktadır” dedi.

İstanbul Beşiktaş’ta 2 Nisan günü "Masquerade" isimli gece kulübünde tadilat sırasında çıkan, çoğu işçi 29 kişinin yaşamını yitirdiği yangına ilişkin iş yeri sahiplerinin de aralarında bulunduğu 5'i tutuklu 22 sanık var. İddianamede, savcılık ve bilirkişi heyetinin olay yerinde yaptığı çalışma neticesinde gece kulübü işletmesinin sahiplerinin Şahzade Şekergümüş, Fatma Dörtgül ile Mehmet Memduh Ceylan, mesul müdürünün ise İsmet Şen olduğu belirtildi.

Öte yandan; iddianamede iş yerinde acil durum aydınlatmaları ile yönlendirme levhalarının bulunmadığı, mevcut sprinkler söndürme sistemi ve yangın dolaplarının çalışmadığı tespitinin yapıldığı vurgulanarak itfaiye ekiplerince yangının söndürülmesi sonrası gece kulübünün çeşitli noktalarında hareketsiz yatan kişilerin bulunduğu da ifade edildi. 

Yangın raporunda ise yangının söndürülmesi sonrası yapılan incelemede, işletmenin mal kabul bölümü girişine göre yaklaşık 15 metre mesafede yanmaya dayalı ağır tahribat ve deformasyonun oluştuğu, bu alandaki detaylı incelemede tadilat amacıyla kullanılan ve prize takılı halde bulunan elektrikli kaynak makinesi, elektrikli metal kesme motoru gibi elektrikli el aletleri ile çeşitli sayıda sanayi tipi oksijen tüplerinin bulunduğu aktarıldı.

Yangına ilişkin İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tanık Erkan Dillice'nin bir sonraki celse duruşmaya gelerek yeniden dinlenmesi için zorla getirme kararı çıkarılmasına karar verdi. Tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına hükmeden heyet, eksik hususların giderilmesi için duruşmayı şubat ayına erteledi.

“Görmezden gelindi”

Mağdur avukatı Orhan Müezzinoğlu, “belirli baskılar nedeniyle yangının medyada yer bulamadığını” belirterek; “9 ay önce, Beşiktaş Masquared gece kulübünde meydana gelen trajik yangında 29 insan hayatını kaybetti. Her bir can, ardında tarifsiz acılar bırakan bir hikâye demekti. Ancak, bu trajedi ne yazık ki medya tarafından büyük ölçüde görmezden gelindi. Ülkenin vicdanında derin yaralar açması gereken bu olay, belli çevrelerin sessizliğiyle gölgede bırakıldı” dedi.

“Medyanın iki yüzlü tutumunu ortaya koyuyor”

Bolu’da Grand Kartalkaya Otel’de çıkan ve 36’sı çocuk 78 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan yangını referans veren Müezzinoğlu, şunları aktardı:

“Bolu Kartalkaya’daki otelde çıkan yangında 78 kişinin hayatını kaybetmesiyle tekrar medya gündemine düşen yangın faciaları, basın ve yayın organlarının iki yüzlü tutumunu açıkça ortaya koymaktadır. Masquared yangınında sessiz kalan, bir kez dahi yayın yapmayan iktidar yanlısı medya ve muhalif medya  Kartalkaya faciasını günlerdir gündemden düşürmüyor. Yangınlar arasında ayrım yapılması, ölen canların eşitsiz şekilde anılması, halkımızın adalet duygusuna yapılmış ağır bir saldırıdır.

“Sorumluluk, çıkar ilişkileri ve siyasi menfaatler uğruna yok sayılmakta”

Masquared dosyasındaki kurbanlar unutulmadı, unutulmayacak. Bu dosyada kaybettiğimiz her bir birey için adalet talebimizden bir an olsun vazgeçmedik. Ancak medya sessizliği, halkın olaydan haberdar olmasını engelleyerek sorumluların hesap vermesi yolunda büyük bir engel oluşturuyor. Basın; halkı bilgilendirme, gerçekleri yansıtma ve toplum vicdanını diri tutma sorumluluğunu taşır. Ancak görüyoruz ki bu sorumluluk, çıkar ilişkileri ve siyasi menfaatler uğruna yok sayılmaktadır.

“İnsan hayatı üzerinden yapılan bu ayrımcı yayıncılık anlayışına son verin”

Bizler, Masquared dosyasındaki 29 kurbanın adını ve adalet mücadelesini her mecrada haykırmaya devam edeceğiz. Medyaya çağrımızdır; İnsan hayatı üzerinden yapılan bu ayrımcı yayıncılık anlayışına son verin. Tüm trajedilere aynı duyarlılığı gösterin ve gerçekleri halka ulaştırma görevini layıkıyla yerine getirin. Adalet, sadece adalet talep edenlerin sesiyle değil, herkesin ortak çabasıyla sağlanır. Masquared dosyasındaki sessizliğe karşı çıkmak, hepimizin vicdani sorumluluğu.”