Gündem

Beşiktaş'ta 29 kişinin öldüğü gece kulübü yangını davasında 2 tahliye: Sanık “Bu olay takdir-i ilahidir” dedi!

17 Temmuz 2024 11:33

Beşiktaş'ta, 29 kişinin hayatının kaybettiği gecelerde ortaya çıkan yanmaya ilişkin 7'si tutukluluk 9 sanığın yargılanmaya başlandı. Mahkeme heyetinin 2 sanığın tahliyesine karar vererek duruşmayı 7-8 Ekim sırasında erteledi.

Beşiktaş'ta bir gece kulübünün faaliyeti sırasında 2 Nisan'da ortaya çıkan olayda 29 kişi hayatını kaybetti. Olayla ilgili soruşturma soruşturmasında 7 kişi tutuklanırken 2 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 7'sinin tutukluluğuna ilişkin olayla ilgili 9 kişinin yargılanmasına bugün devam edildi. İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesince, Marmara Cezaevi karşısındaki salonda görülen davaya7 tutuklu sanık getirildi. Duruşmaya, 2 tutuksuz sanık, taraf avukatları ile olayda ölenlerin yakınları katıldı.

“Bu olay takdir-i ilahidir”

Sanık Çağatay Altunay savunmasında, şunları söyledi: “Yaşanan bu elimden kazadan dolayı çok üzgünüm. Ramazan gününün bir hafta öncesinde gece kulübünün metal işlerini yapmak için konuştuk. Daha sonra mekanın sahibiyle iş için konuşup anlaştık. Biz mekanda 15 gün kadar sorunsuz çalıştık. Olay ben Pendik'te ki işlerin gününde çalışıyorum. Benim elamanlarımdan biri olay malzemeleri yerinde toplamak için oradaydı. Yangın duyunca hızlı bir olay yerine geldim. Benim personelimde yanmada üst kattan yanmaya müdahale etmek için indiği görülüyor. İstese suçtan kaçabilirdi. Üzerime atılan suçlar kabul edilmektedir.

Benim personelim yabancı uyruklu olduğu için tam anlamıyla çalışma izni çalışmaya çalıştım ama alamadım. İş hayatı için üzerime düşeni başaramadım. Ben 15 yıl boyunca metal işiyle uğraşmaktayım bu zamana kadar iş kazası yaşamadık. İş sağlığı ve güvenliği için tüm kapsamımızı sınırsız ölçüde yerine getirebildiğim. Ben adalete güveniyorum. Üzerime düşen maddi tazminat için avukatlarımla görüşerek üstüne düşeni yapmak istiyorum. İşletme sahiplerinin işini erken bitirmek için baskı kurduklarını duymuştum. Bizde bitirmek için acele ediyor. Bu olay takdir-i ilahidir sizin de takdir ettiğiniz gibi. Affınıza sığınıyorum. Tahliyemi talep ediyorum."

“Tadilat sırasında küçük ama yanıcı bir madde gördük"

Sanık Kahraman Erdem ise, “Mobilya dekorasyon firması vardır. Çağatay'la gece kulübünün tatillerini almak için teklifler verdik. Daha önce burada iş yapıyorum. Tadilat sırasında küçük ama yanıcı bir madde gördük. Bunun üzerine imalat yaptığımız yerin kapsamını çıkardık yanıcı maddeyi. Olayın günü üst katta ben teknik konularla ilgilendim. Birinin bağırdığını duyunca aşağıya doğru koşanları köylerinde pasajdan çıkan kapı vardı, normalde kitliydi. Memduh kapının anahtarı olduğunu söyledi. Anahtarı kaldırdı ve kapıyı açtı dışarı çıktı" dedi.

“Daha önce de yaptığım tadilatlarda evraklı bir izin almamıştım"

Gece kulübü sahibi Şahzade Şekergümüş savunmasında, “Biz her yıl ramazanda saklandığımız yerleri kapatılıp kapatılıyor. Bu senede aynı şekilde dekorasyon değişikliği için Ersin beyle anlaştık. O daha açık de dekorasyon işlerimize başladık. Tadilat öncesi belediyeye gittiğimde seçim arifesi olduğu için randevu verilmedi. Belediyede bir idari seçim döneminde kimsenin şu an bu işle ilgilenmediğini belirterek 'sen ortaya çıktığını' yaptığını söyledi. Daha önce normal şartlarda evraklı bir şeye izin verilmemişti. Mimarların çizmiş oldukları tasarımlar daha iyi bildikleri için kullanıcılarla bir gün işlerinde buluşmak suretiyle değerlendirilmesini istedim. Tadilatların çoğunda genelde hep gece kulübünde bende beklerdim. Yangından önceki gece bende sahuru ayrıldıktan sonra evime gitti. Öğlen saatlerinde ortaya çıkınca doğrudan arabamla işlere geldiğimde" dedi.

Şekergümüş, “Olay günü personel şefimiz kendi aralarında oluşan sosyal medya toplu mesaj atarak tüm saatlerde saat 11.00'de işletmede kalmak istememiş. Bu nedenle, patlama saatinde o zamana kadar olduğunu düşünüyorum. Dahade ömründen önce belediyeye kaldığımızda bağış parasına izin veriliyordu. Farklı ilçelerde gece kulübü işlettim. Orada da aynı şekilde ilgili belediye nereye bağış yapmamı isterse gitmeyi bağışlarım. Paraları da vezneden yatırıyordum. İşletmede iki girişimiz vardır. Biri mal kabulünün olduğu kardeş ise ülkelerde giriş çıkış yaptığı kapı varö dedi. Mahkeme binasının 'çıkış tabelaları mıydınız?' Olay üzerine Şekergümüş, “Benim bilgilerimdeki tek eksiği flerosan lambalardı. Loca ve sahne yanlarında mevcuttu. Normalde her yerde tabela vardı. Tadilat sırasında çıkarılıp çıkarılmadığının korunması" kullanıldı.

“Devirlerde itfaiye raporu alındığını ne gördüm ne duydum"

Müşteki avukatın ruhsat devri sırasında itfaiye raporu olmadan nasıl gece kulübünü açmasını talep etmesi üzerine Şehzade Şekergümüş, “Ben 37 yıldır gece kulüplerinde çalışıyorum. Devirlerde itfaiye raporunun alındığını görmedim, duydumö diye cevap verdi. Müşteki avukatları Şekergümüş'e, "Tadilat boyunca İstanbul Belediyesi ya da Beşiktaş Belediyesi sizi denetime geldi mi?" diye sordu. Ancak Şehzade Şekergümüş avukat seçim döneminde olduğu için izin alma döneminde de insanların önemsemediğini, çalışma sırasında da denetim olmadığını söyledi. Polisin olup olmadığının sorulmasını talep eden Şekergümüş, sigortanın olduğunu ancak polisin yanmadığını söyledi. Sanık avukatları müvekkillerinin tahliyesini ve beraatını talep etti.

2 sanığa tahliye

Mahkeme heyeti tutuklu sanıklar, Dursun Çelik ve İbrahim Bildirici'nin adli kontrol kararıyla tahliyesine karar verdi. Diğer sanıklar İsmet Şen, Şahzade Şekergümüş, Çağatay Altunel, Kahraman Erdem ve Mehmet Memduh Ceylan'ın ise tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Heyet, işletme ruhsatı ve itfaiye raporlarının gerekli kurumlardan istenilmesine karar vererek duruşmayı 7-8 Ekim'de erteledi.

İddianame

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 29 kişi "maktul", 27 kişi "müşteki", 9 kişi ise "sanık" sıfatıyla yer alıyor. İddianamede, 2 Nisan'da saat 12.35 sıralarında "Masquerade" isimli iş yerinde yangın çıktığına ilişkin ihbar üzerine itfaiye ve sağlık ekiplerinin buraya sevk edildiği, itfaiye görevlilerinin içeride mahsur kalan kişileri dışarıya çıkardığı ifade edilerek, yangında 29 kişinin hayatını kaybettiği anlatılıyor. Yangın raporuna yer verilen iddianamede, yangının söndürülmesi sonrasında yapılan incelemede, işletmenin mal kabul bölümü girişine göre yaklaşık 15 metre mesafede yanmaya dayalı ağır tahribat ve deformasyonun oluştuğu, bu alanda yapılan detaylı incelemede, tadilat amacıyla kullanılan ve prize takılı halde bulunan elektrikli kaynak makinesi, elektrikli metal kesme motoru gibi elektrikli el aletleri ile çeşitli sayıda sanayi tipi oksijen tüplerinin bulunduğunun gözlendiği anlatılıyor. İddianamede, mevcut söndürme sistemi ve yangın dolaplarının çalışmaması ile acil durum aydınlatmaları ve yönlendirme levhalarının olmaması tespitlerinin birlikte değerlendirilmesi neticesinde, elektrikli kaynak makinesi kullanılmak suretiyle kolay yanıcı nitelikteki malzemeleri barındıran tadilat işleminin yapıldığı gece kulübünde yangının öngörülebilir olduğu ifade edilerek, "Ancak şüpheliler tarafından özen yükümlülüğüne aykırı davranılmak suretiyle öngörülebilecek ancak istenmeyen neticenin gerçekleşmesine iradi hareketle sebebiyet verildiği ve bu haliyle şüphelilere isnat edilen eylemin bilinçli taksir boyutunda manevi unsur içerdiği yönünde tarafımızda kanaat hasıl olmuştur" deniliyor. Sanıklar Kahraman Erdem, Çağatay Altunel, Şahzade Şekergümüş, Fatma Dörtgül, Mehmet Memduh Ceylan, İsmet Şen, Dursun Çelik, Sibel Çelik ve İbrahim Bildirici'nin "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.(DHA)