Dünya

Berlin'in Suriye politikası değişiyor mu?

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Esad’la masaya oturabileceğini söyledi. Merkel’in açıklaması Berlin’in Suriye politikasının değiştiği anlamına mı geliyor? Ortadoğu uzmanı Kristin Helberg, DW'nin sorularını yanıtladı.

24 Eylül 2015 23:43


Almanya Başbakanı Angela Merkel, mülteci krizinin ele alındığı AB zirvesinin ardından Suriye’deki savaştan çıkış yolları ararken birçok aktörle konuşulması gerektiğini ve buna Beşar Esad’ın dahil olduğunu söyledi. Büyük yankı uyandıran bu açıklamadan en çok memnuniyet duyan ise Rusya oldu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de aynı tutumu benimsediğini belirten Kremlin sözcüsü, Suriye’nin meşru devlet başkanının çözüm arayışında devre dışı bırakılmasının gerçek dışı olduğunu ifade etti.

Berlin’deki hükümet çevrelerine göre, Merkel’in bu açıklaması aslında bir politika değişikliği anlamına gelmiyor. Merkel’in Suriye krizine ilişkin açıklamasını DW’ye değerlendiren Ortadoğu uzmanı Kristin Helberg de aynı fikirde.

Helberg, “Esad rejimi 2012’de yürütülen müzakerelerin bir parçası. Dolayısıyla Merkel yeni birşey söylemedi. Esad rejimi ile bugün de düzenli olarak görüşülüyor. Bu görüşmeleri uluslararası toplum adına BM'nin Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura yürütüyor. Kendisi Şam’ı düzenli olarak ziyaret ediyor" diye konuştu.

"Doğrudan görüşme söz konusu değil"

Siyasi çözüm seçenekleri ilgili olarak rejimin temsilcileri ile zaten masaya oturulduğunu vurgulayan Helberg, Berlin'in yeni bir girişim başlatmasının söz konusu olmadığını belirtti: “Bu gerçekten de yeni bir şey değil. Şunun yanlış anlaşılmaması gerekiyor. Bu, Esad‘ı IŞİD’e karşı mücadelede bir ortak olarak kabul etme girişimi değil. Ya da mültecilerle ilgili olarak doğrudan Esad’la görüşülmesi de söz konusu değil.“

Helberg, şimdiye kadar yürütülen müzakarelerden rejim temsilcilerinin yapıcı bir tutum sergilememesi nedeniyle sonuç alınamadığını belirterek “Cenevre ve Montrö'deki görüşmelere katılan temsilciler, sık sık Esad ve adamlarının iktidar değişikliği ya da iktidarın devri hakkında konuşmak için bir neden görmediklerini söyledi. Özellikle Lübnan’daki Hizbullah ve İran’a işaret ederek yeterli uluslararası desteğe sahip olduklarını savundular. Bir de Suriye’yi BM Güvenlik Konseyi’nde koruyan Rusya var“ diye konuştu.

Esad’ın askeri olarak ülkede zayıf olduğunu ifade eden Kristin Helberg, Rusya ve İran’ın yoğun desteği ile sadece başkent Şam’ın merkezi ve sahil bölgesinin rejimin kontrolü altında olduğuna dikkat çekti. Esad rejiminin ülkede IŞİD’le değil, diğer ılımlı isyancı gruplarla savaştığını söyleyen Helberg, uluslararası koalisyonun IŞİD’e karşı savaşmak için kara birliklerine ihtiyacı olduğunu da sözlerine ekledi.

"Türkiye de katılmalı"

Merkel’in krizin çözümü için “bütün aktörlerle konuşulmalı“ ifadesi kimleri kapsıyor? Suriye uzmanı Kristin Helberg, bu noktada Türkiye’ye de işaret etti: “Çatışmalara katılan bütün aktörler masaya oturmalı. Esad’ın ülkede kalmasını isteyen İran herhalükarda olmalı, Rusya katılmalı, ayrıca Suudi Arabistan ve özellikle de Türkiye gibi çatışmadan etkilenen bölgesel güçler de katılmalı.“

Helberg, Suriye'de kim güç sahibi olursa onun Rusya ile işbirliği içinde çalışmak zorunda olduğunu hesaba katması gerektiğini, çünkü askeri işbirliğinin çok büyük olduğunu da sözlerine ekledi.