Almanya'nın başkenti Berlin'deki Noel panayırına TIR'la yapılan saldırıyı düzenlediği iddia edilen Tunuslu Anis Amri İtalya'nın Milano kentinde vurularak öldürüldü.
İtalya İçişleri Bakanı Marco Minniti bu sabah düzenlediği basın toplantısında, yerel saatle 03.00'de Milano'da devriye gezen bir polis ekibinin olağan kontrol için durdurduğu Anis Amir'in silahını çıkararak ateş etmesi üzerine öldürüldüğünü açıkladı.
Almanya, Berlin'de 12 kişinin ölümüne yol açan Noel pazarı saldırısının ardından alarmdaydı. Noel pazarına giren TIR'ı sürdüğünden şüphelenilen Tunuslu zanlı Anis Amri, Avrupa genelinde aranıyordu.
Minniti, Amri'nin kimliğini soran polislere ateş ettiğini ve bir polis memurunu yaraladığını belirtti.
Bakan, "Yapılan incelemeler sonrasında öldürülen kişinin, Berlin'deki terör saldırısının şüphelisi olan Anis Amri olduğu belirlendi" dedi.
Amri'nin trenle Fransa üzerinden İtalya'ya ulaştığı da belirtildi.
Almanya Federal Savcılığı'ndan yapılan açıklamada İtalyan yetkililerle temasta olunduğu bilgisi paylaşıldı.
Anis Amri'nin, yaklaşık 7 yıl önce Tunus'tan İtalya'ya kaçtığı, burada işlediği bir suç yüzünden 4 yıl hapiste kaldığı ortaya çıkmıştı.
İtalyan basınında yer alan haberlerde, Amri'nin deniz yoluyla ulaştığı Lampedusa adasında bir okulu yaktığı gerekçesiyle tutuklandığı ve 4 yıllık cezasını Sicilya adasının birçok farklı bölgesindeki cezaevlerinde çektiği belirtildi.
Amri'nin kaldığı cezaevlerinde sorun çıkarması nedeniyle sık sık transfer edildiği kaydedildi.
İtalyan basını, Alman Bild gazetesine konuşan kardeşi Abdulkadir Amri'nin "Muhtemelen Tunus'tan ayrıldıktan sonra İtalyan hapishanesinde radikalleşti" dediğini aktardı. Amri'nin, cezaevinde yalnızca diğer Tunuslularla iletişim kurduğu ve bir Hıristiyan mahkumu da kafasını kesmekle tehdit ettiği ifade edildi.
Cezaevi yönetimlerinin "tehlikeli" olarak tanımladığı böyle bir mahkumun, İtalya'dan Almanya'ya kadar gidebilmiş olması ise güvenlik sisteminin sorgulanmasına neden oluyor.
La Republica gazetesi, 4 yıl hapiste kaldıktan sonra 2015'te çıkan Amri'nin "normal bir turistmiş gibi sorunsuz şekilde Almanya'ya ulaşabildiğini" vurgulayarak "Herkes Anis Amri'nin çok tehlikeli olduğunu biliyordu, Sis'te (Schengen Bilgi Sistemi) de kaydı vardı ama kimse onu kontrol etmedi ve izlemedi" eleştirisinde bulundu.
İtalya'nın hapsiten çıkmasının ardından Amri'yi sınır dışı ederek Tunus'a göndermek istediği ancak Tunus tarafından vatandaşlığı doğrulanmadığı gerekçesiyle bunu yapamadığı da öne sürüldü.