Dünya

Berlin mülteci anlaşmasının geleceğini tartışıyor

Almanya, Erdoğan'ın ültimatom vermesinin ardından Türkiye ile imzalanan mülteci anlaşmasının geleceğini tartışıyor. Alman hükümetinin İnsan Hakları Sorumlusu Kofler de anlaşmanın gözden geçirilmesi kanısında.

03 Ağustos 2016 12:15


Alman hükümetinin İnsan Hakları Sorumlusu Baerbel Kofler, Türkiye ile varılan mülteci anlaşmasının bu şekilde devam etirilemeyeceğini söyledi. Kofler, Almanya Yazı İşleri Ağı'nın gazetesine yaptığı açıklamada "Türkiye'deki güncel gelişmeler ışığında Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki mülteci geri kabul anlaşmasının farklı bakış açısıyla yeniden değerlendirilmesi gerektiğini" belirtti.

Anlaşmanın her iki taraf için de hukuk devleti ilkelerini şart koştuğunu, ancak bunun Türkiye'de geçerli olmadığını ifade eden Sosyal Demokrat Partili politikacı "mevcut gelişmeler karşısında hukuk devletini ilgilendiren kararların Türkiye'ye devredilmesinin doğru olmayacağını" vurguladı.

Baerbel Kofler, Türkiye'nin ülkedeki üç milyon mültecinin ihtiyaçlarını karşılamaya gayret gösterdiğini ve Avrupa Birliği'nin yardımlara mali destekle katıldığını, ancak anlaşmanın kısmen uygulanabildiğini ve çok az sayıda Suriyeli mültecinin yasal olarak Avrupa Birliği'ne getirilebildiğini söyledi.

Kofler Afgan, Iraklı ve İranlı mülteci adaylarının iltica başvurularının Türkiye'de hukuk devleti kurallarına göre işlemden geçirilmemesini Avrupa Birliği olarak görmezden gelemeyeceklerini ifade etti. Baerbel Kofler, çözüm olarak iltica başvurularının yakın ve Ortadoğu ülkelerindeki Alman büyükelçiliklerine yapılabilmesini önerdi.

AB'nin mülteci politikasınakırık not

Avrupa Birliği'nin (AB) mülteci politikası İngiltere Avam Kamarası İçişleri Komisyonu'nda da eleştirildi. Komisyonun raporunda, AB'nin mülteci kriziyle başa çıkma gayretlerinin kaygı verici olduğu ve mülteci akınına hazırlıksız yakalanıldığı dile getirildi. İşçi Partili komisyon başkanı Keith Vaz, mülteci akınının doğru tahmin edilemediğini ve akınla başa çıkabilecek yapı ve mekanizmaların oluşturulamadığını söyledi.

Avam Kamarası İçişleri Komisyonu'nun raporunda, Schengen Bölgesi'nde kayıt altına alınmamış mülteci sayısının yüksek oluşunun güvenlik riski doğurduğuna da yer verildi. Türkiye ile AB arasında varılan geri kabul anlaşmasının olumlu bir adım olduğu belirtilen raporda ancak bunda da geç kalındığı ifade edildi.

İngiltere'nin kıyılarını kaçak göçe karşı korumaktan aciz kalması da eleştirildi. Kamuoyu araştırmalarına göre, AB referandumundan ‘ayrılma' kararının çıkmasında kontrolsüz göç önemli rol oynamıştı.