Gezi Parkı protestoları sırasında Okmeydanı'ndaki evinden ekmek almaya çıkarken 16 Haziran 2013'te polis tarafından başından vurularak komaya giren ve 269 gün sonra hastanede yaşamını yitiren Berkin Elvan'ın ölümüyle ilgili davanın duruşması İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkemede dinlenen tanık polislerden hiçbirsi katil zanlısı polisi tanımadığını belirtti. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti sanık Fatih Dalgalı’nın tutuklaması talebini reddederek, duruşmayı 28 Kasım tarihine erteledi.
Duruşmayı CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP Milletvekilleri Ali Şeker, HDP Milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Garo Paylan, Erkan Baş, Hüda Kaya ve Oya Ersoy ile Halkevleri Eşbaşkanı Nuri Günay'ın da takip etti. Duruşma gaz fişeği atan silahlardan sorumlu polislerin tanık ifadeleriyle başladı.
Cumhuriyet'ten Seyhan Afşar'ın haberine göre, Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, “Deniz Gezmiş’i astıran hakimin boğazına nasıl kemik takıldıysa, benim çocuğumu öldürenlerin boğazına da benim çocuğumun alamadığı ekmek takılacak” dedi.
Duruşmada ilk olarak tanıklardan polis Mehmet Çelik konuştu. Olayın olduğu gün sabaha kadar Mecidiyeköy’de olduklarını söyleyerek, “Grubu yönlendirmeyle görevliydim. Olay yerine hiç gitmedim. Gezi olayları boyunca gaz kullanmadık. Sanık Fatih Dalgalı’yı tanımıyorum” dedi. Görüntülerin izletildiği tanık görüntülerdeki kişileri tanımadığını söyledi.
‘Sabaha kadar müdahale ettik’
Çelik’in ardından tanık olarak polis Orhan Şimşek dinlendi. Çelik olay günü sabaha kadar çeşitli gruplara müdahalede bulunduklarını belirtti. Olaylar sırasında ZED silahı kullanmadığını söyleyen Şimşek sanık Fatih Dalgalı’yı ise tanımadığını söyledi. Olay gününe ilişkin görüntülerin izletildiği Şimşek, kimseyi tanımadığını söyledi.
‘Yaralıydım’
Daha sonra mahkeme Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi SEGBİS ile Erzincan’dan görev yapan polis Mustafa Erbek’e bağlandı.
Olay günü Okmeydanı’na gittiklerini belirten Erbek, “Birilerinin taşlı saldırısına uğradık. Şefimize durumu bildirdim. Olay günü ZET silahı kullanmadım. Olay yerini gidip gitmediğimizi ise hatırlamıyorum. Yaralı olduğum için emniyetli sakin bir yerde bekledim. Ambulansın gelmesiyle ben ordan ayrıldım” ifadelerini kullandı.
Mahkeme başkanının, “ZED silahını depodan alırken bir belge imzalıyor muydunuz?” sorusuna Erbek, “Silahları zimmetle alıyorduk. Herhangi bir imza atıp atmadığımızı hatırlamıyorum” diye cevap verdi.
‘Ne yapılması gerekiyorsa onu yaptık’
Duruşma Sivas'ın Kangal ilçesinden SEGBİS ile bağlanılan Ömer Koç ise o günlerde yoğun bir çalışma temposu içinde olduklarını belirtti.
Koç, “O dönemde büro memuru olarak görev yapıyordum. Ama takviye yapıldığı için başka göreve gittim. O dönemde ekibimin kaç kişi olduğunu ise hatırlamıyorum. Dinlenmeden sürekli çalışıyorduk. Kalkan tuttuğumuz oldu, mühimmat taşıdığımızda. O dönem ne yapılması gerekiyorsa onu yaptık. Ben zet silahı kullanmıyorum” dedi. Mahkeme başkanının, “ZED silahı belgeniz var mı?” diye sorması üzerine sanık ZED silahı sertifikasının olduğunu aktardı. Sanığı tanımadığını söyleyen Koç, izletilen görüntülerde de kimseyi tanımadığını belirtti.
‘Amirimi hatırlamıyorum’
Tanık polis Yusuf Koçoğlu takviye amaçlı Mecidiyeköy’e çağırıldıklarını aktararak, “Gaz tüfeği kullanma sertifikam var. Olaylar sırasında ise kullanmadım. ZED silahlarını ise depodan nasıl alındığını hatırlamıyorum. Bizler takviye kuvvet olduğumuz için genelde dış çevrede bekletiyorlardı. Meslek hayatım boyunca Okmeydanı sokaklarına hiç gitmedim. Fatih Dalgalı’yı ise tanımıyorum. O bölgede olmadığım için görüntülere çok dikkatli bakmama rağmen kimseyi tanıyamadım” diye konuştu.
Avukatların, “O süreçte amiriniz kimdi” sorusuna ise Koçoğlu, “Hatırlamıyorum” diyerek yanıt verdi.
‘Sanığı tutuklayın’
Tanık beyanlarının ardından söz alan Elvan ailesinin avukatlarından Çiğdem Akbulut, tanıkların hiçbir şey söylemediğini belirterek olay gününe ilişkin görüntülere dair gelen Adli Tıp Kurumu (ATK) Raporunun da yetersiz olduğunu anımsattı. Akbulut, Jardarma Kriminal Büro’nun daha önceden dosyaya sunduğu rapora göre Berkin Elvan’ı vuran polisin Fatih Dalgalı olduğunun yüzde 70 oranında belirlendiğini söyledi. Ancak mahkeme heyetinin bu rapora rağmen ATK’dan rapor istediğini anımsatan Akbulut, “Mahkeme heyeti görüntülere ilişkin Ulusal Kriminal Büro’dan yeni bir rapor alınsın” dedi.
İkinci talebini de sanığın tutuklanmasını talep eden Akbulut, “Siz hiçbir gerekçe sunmadan sanığın tutuklanma talebini reddiyorsununuz. Biz bunu kabul etmiyoruz. Sanık sizin kararla sormanıza rağmen o gün ZET kullanan hiçbir polisin ismini vermedi. Sanığın beyanları çelişkilidir. Grup arkadaşı Mesut Çiftçi’de sanığı yalanlamıştı” dedi. “Siz bugünler de Berkin’in katilini değil avukatlarını tutukluyorsunuz” diyen Akbulut, “Bir yalancıyı bir katili burada tutuklamıyorsunuz. Meslektaşlarımızı tutuklatan yalancıyı da tutuklamıyoruz Halkın çocuklarını savunanları tutukluyorsunuz. Katilleri ve yalancıları koruyorsunuz. Sisteminiz bunu yapıyor. Ben reddeceğinizi bile bile talebimi tekrarlıyoruım. Ben bunu tekrarlamaktan vazgeçmeyeceğim. Sizin sisteminizi teşhir etmek artık tek amacımız bu” diye konuştu.
‘İkinci ZET’çi Berkin’i vurmuştur’
Daha sonra avukat Can Atalay söz aldı. Atalay, “Bütün raporlar Berkin’i vuranın ikinci ZET’çi olduğu ve bu ikinci ZET’çinin Fatih Dalgalı olduğunu biliyoruz bu kanıtlandı. Mahkemeniz artık daha nasıl bir kanıt bekliyor. Raporlar da bu şekilde. İkinci ZET’çi Berkin’i vurmuştur o ZET’çi de Fatih Dalgalı’dır” dedi.
Avukatların savunmasının ardından Berkin’in annesi Gülsüm Elvan konuştu. “Ben çocuğumu ekmek almaya gönderdim bana kanlı gömlek gönderdiler” diyen acılı anne özetle şunları söyledi: “Kimse bu kişiyi tanımıyor. Kime sorsak tanımıyor bilmiyor. Bu kişi şeytan mı? Bugün benim çocuğumu vuran kişi yargılanmıyor çocuğumun avukatları yargılanıyor çocuğumun cenazesine katılanlar yargılanıyor Berkay Ustabaş yargılanıyor. Bu ülkede çocuklar öldürülüyor. Bir taraf şehit oluyor, bir taraf terörist. Benim çocuğum ne yaptı benim çocuğum bile bile vurdular. Benim çocuğum ayın 5’inde Vatan’a çağrılmış ayın 16’sında vurulmuş bu bir tesadüf olamaz. Deniz Gezmiş’i astıran hakimin boğazına nasıl kemik takıldıysa, benim çocuğumu öldürenlerin boğazına da benim çocuğumun alamadığı ekmek takılacak. Yeter artık Benim sakinleşecek bir durumum kalmadı. Yeter. Bize yaptığınız işkence yeter. Beni yargılayamazsınız” dedi. Konuşmasının ardınan Gülsüm Elvan fenalaştı ve mahkeme salonundan çıkarıldı.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti sanık Fatih Dalgalı’nın tutuklaması talebini reddetmek, duruşmayı 28 Kasım tarihine erteledi.
Ne olmuştu?
Gezi Parkı eylemlerinin sürdüğü günlerde Okmeydanı’ndaki evinden ekmek almak için dışarı çıktığı sırada polisin attığı gaz fişeğiyle başından yaralanan Berkin Elvan, 269 gün komada kaldıktan sonra 11 Mart 2014’te hayatını kaybetmişti.