Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Yeni Ekonomi Programı (YEP) kapsamındaki hedeflere yönelik reform paketini bugün açıkladı.
Albayrak'ın sunumunda en çok Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın ihraç edeceği yaklaşık 28 milyar TL'lik devlet iç borçlanma senetlerinin kamu bankalarına verileceği açıklaması öne çıktı.
Böylelikle kamu bankalarının sermaye yeterliliği ve likidite karşılama oranının artırılması ve bilançolarının çok daha dirençli hale getirilmesi hedefleniyor.
Albayrak, gıda enflasyonu ile mücadele etmek için Tarımda Milli Birlik Projesi'nin gerçekleştirileceğini açıkladı. Bu alanda kooperatif yapısının merkeze alınması hedefleniyor.
Aynı zamanda kurulacak Sera A.Ş. ile 2 bin hektar teknolojik sera inşa edilecek. Orta vadede 5.000 hektar üretim alanına ulaşılması, uzun vadede örtü altı sebze üretiminin %25'inin karşılanması hedeflenecek.
Kırmızı et ihtiyacının karşılanması alanında da 47 milyon olan küçük baş hayvan sayısının 4 yıl içinde 100 milyon hayvana çıkarılması hedefleniyor.
Aynı zamanda yeni hal yasası hayata geçirilecek.
'Seçim bir demokrasi şöleni oldu'
Albayrak, YEP'in ikinci ayağı olan 2020 yılında reformlara dair yeni bir sunum daha yapacaklarını söyledi.
Albayrak, 31 Mart'ta düzenlenen yerel seçimlerle ilgili, "Türkiye adeta bir demokrasi şöleniyle bu süreçten çok başarılı bir şekilde çıktı. Seçimlere katılım oranı Türk milletinin demokrasiyi ne kadar özümsediğini gösterdi. Her parti sonuçlardan kendine bir ders çıkaracaktır, süreç hukuk kapsamında ilerlemektedir." açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin önünde 4,5 yıl seçimsiz bir dönem olduğunu vurgulayan Albayrak, bu süre boyunca reformların durmadan devam edeceğini aktardı.
Albayrak, bütçe disiplini ve büyümeden, ikisinden de vazgeçilmeyeceğini altını çizdi.
Albayrak, reform paketini açıklarken her bir alanda atılacak adımları açıkladı. Bu başlıklar şöyle:
Finansal sektör
Bankacılık
- Hazine ve Maliye Bakanlığı ihraç edeceği yaklaşık 28 milyar TL'lik devlet iç borçlanma senetlerini kamu bankalarına verecek. Böylelikle kamu bankalarının sermaye yeterliliği ve likidite karşılama oranının artırılarak bilançolarının dirençli hale getirilmesi hedefleniyor.
- Ulusal Veri Merkezi kurulacak.
- Bankalar Birliği öncülüğünde, kamunun olmadığı bir yapıda enerji ve inşaat gibi yüksek sorunlu kredilerin yüksek olduğu iki sektörde, sorunlu varlıkları alıp borç-hisse takası ile dışarı çıkarılacağı ve bankaların bilançolarının temizleneceği bir sistem öngörülüyor. Bunun için Enerji Girişim Sermaye Fonu ve Gayrimenkul Fonu kurulması planlanıyor. Bu yeni finansal model ile sorunlu varlıkların ayrılıp bankaların, yerli ve yabancı yatırımcıların iştirak edeceği fonlarla yönetilmesi sağlanacak.
Tasarruf ve sigorta
- Sigortacılık, Bireysel Emeklilik Sistem (BES) ve Kıdem Tazminatı alanlarında reform yapılması öngörülüyor.
- Kıdem Tazminatı Fonu ile BES'in entegrasyonu sağlanacak: Bu sistemle birlikte Kıdem Tazminatı Reformu yapılacak, çalışanlardan olduğu gibi işverenden de yapılacak kesintiler BES ile entegre Kıdem Tazminatı Fonu'nda toplanacak.
- Sigortacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu'nun (SDDK) faaliyete başlaması hedefleniyor.
- Milli Reasurans şirketi ile sigorta şirketleri desteklenecek sigortalanmayan sektörlerin sigortalanması hedeflenecek.
Reel sektör
- Bankacılık sektöründe toplam 100 milyon TL ve üzeri riski olan şirketler, mali yılın kapanmasının ardından 120 gün içerisinde bankalara borç ödeme kapasitesini, likidite riski, kur riski gibi unsurları da içeren mali denetim raporu sunmak zorunda olacak. Aksi halde sektörden ek kredi alamayacak.
- Ulusal kredi derecelendirme kuruluşu bu yıl içinde kurulacak. Böylece daha sağlam ve gerçekçi bir değerlendirme alanının sağlanması bekleniyor.
Enflasyon
- Tarımda Milli Birlik Projesi: Mayıs ayında tüm kamuoyu ile bu projenin detayları paylaşılacak. Buna bağlı olarak bölge ve ürün bazında bir planlamanın kurumsal altyapıları tesis edilecek. Kooperatif yapısının merkezde olduğu güçlü bir kurumsal altyapının oluşturulması hedeflenecek.
- Sera A.Ş.: 2 bin hektar teknolojik sera inşa edilecek. Orta vadede 5.000 hektar üretim alanına ulaşılırken uzun vadede örtü altı sebze üretiminin %25'inin karşılanması hedeflenecek.
- Küçükbaş hayvancılık hamlesi: 47 milyon olan hayvan 4 yıl içinde 100 milyon hayvana çıkarılacak.
- Yeni hal yasası: Toptan, perakende ve lojistik alanlarında daha rekabetçi bir yapının oluşturulması sağlanacak.
Bütçe disiplini
Tasarrufların devamı hedeflenecek.
Vergi dönüşümü
Yüksek gelir gruplarının daha adil vergilendirilmesini sağlayacak ve enflasyona etkisi en az olacak bazı adımlar atılacak. Bu çalışma halen sürüyor. Vergi konseyi gibi toplumdan çok farklı grupların yer aldığı bir ekiple hazırlıklar yapılıyor.
- İstisna ve muafiyetler azaltılacak, kurumlar vergisi kademeli olarak azaltılacak. Beyannameyi yaygınlaştırarak dolaylı vergileri azaltıp dolaysız vegileri artırarak verginin daha tabana yayılması amaçlanacak, istihdam oluşturma hedefiyle adımlar atılacak.
- Kayıt dışı ile mücadele edilecek.
- Mükellef hakları: İcra kurulu kuralacak, beyannemalerle ilgili yazılı destek devreye alınacak.
Sürdürülebilir büyüme ve istihdam
- İhracata dayalı ve yüksek katma değerli teknolojik üretimi amaçlayan bir ekonomi tesis edilmesi amaçlanıyor.
- Sosyal güvenlik alanında reformlar gerçekleştirilecek.
- Yargı: Adalet Bakanlığı tarafından paylaşılacak reform kapsamında güven veren ve erişebilir bir sistem amaçlanıyor.
- Lojistik master planı: Türkiye'yi lojistik üs haline getirmek hedefleniyor.
- İhracat master planı: Ticaret Bakanlığı Ağustos ayında açıklayacağı planla ihracatın artırılması için bir strateji açıklayacak. Hedef ürün ve pazarlara odaklanılacak.
- Turizm master planı: Plan en geç Eylül ayında açıklanacak, 4 yıl içinde 70 milyon turist 70 milyar dolar turizm geliri hedefleniyor. Turizm Geliştirme Fonu ile tantımlar daha iyi yapılacak ve bölgesel olarak stratejik anlamda hedeflemeler yapılacak.
- İstihdam bazlı eğitim planlaması: Eğitim ve istihdam uzun planlı bir şekilde planlanacak. Eğitim Bakanlığı bu paketi Eylül ayında açıklayacak.
Ekonomistler nasıl yorumladı?
Albayrak'ın açıklamalarıyla ilgili ekonomistlerin en çok yönelttiği eleştiri, açıklanan planın sadece 2019'un bir kısmını içermesi dolayısıyla uzun soluklu olmaması ve birçok başlık içinde detayların verilmemesi yönünde oldu.
Ekonomist Evren Bolgün, sunumun kamu maliyesinde disipline vurgu yapmadığına dikkati çekti:
"Yapısal Reform Programı 2001 yılında yaşanan kriz sırasında olduğu gibi belirli takvime bağlı somut detayları içerecek şekilde yapılır. Hazine tarafından kamu bankalarına 28 Milyar TL tahvil ihracı kredi tıkanıklığını çözmek üzere gözüken en net adımdır.
"Mevcut ekonomik resesyon ortamından çıkışı, istikrarlı büyüme patikasına nasıl girileceği belirlenmiş durumda değildir. Mali disiplinin sağlanması açısından 2019-2023 dönemi arasında kamu kesiminin ne kadar tasarruf içerisinde bulunacağını madde madde ve belirli bir takvim dahilinde ifade edilmesi yararlı olacaktı."
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yalçın Karatepe, 'yapısal reformların' ne olduğuna dair bir cevabın sunumda olmadığını aktardı.
Ekonomist Emre Alkin ise 'adalet-özgürlükler-eğitim' üçgeninin asıl yapısal reform olması gerektiğine vurgu yaptı:
"Reform için öncelikle mevcut yaklaşımların önemli bir kısmının bir kenara bırakılması gerekiyor. Açıklanan paket bana "Bir de şunları deneyelim" yaklaşımını çağrıştırdı. Umarım çalışır. Aslına bakılırsa her yeni yöntem beraberinde pozitif ve negatif sonuçlar getirir. Ancak, yaklaşım aynı kaldığı sürece neticeyi değiştiremeyiz. Yapısal Reformlar bir yaklaşım değişikliğidir.
"Yapısal reformlar "adalet-özgürlükler-eğitim" sac ayaklarında kurulur. Vergiler, sosyal güvenlik gibi konular bu temel atıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi takdirde ekonomik adımlar uzun soluklu olamazlar."
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nden Prof. Dr. Gökhan Özertan, "Genel olarak hemen hepsi daha önceden konuşulmuş başlıklar, sürpriz olan bir başlık yok. Sorunlar belli, çözüm önerileri de belli. Uzun soluklu ve detaylı planlamaya ihtiyaç var. Ben başlıklar arasında sürdürülebilirlik, çevre ve kırsal kalkınmayı görmek isterdim." açıklamasında bulundu.
Ekonomist Taner Özarslan'a göre paketin en zayıf noktası ise devletin nasıl gider azaltacağına dair önlemlerin açıklanmamış olması.
Ekonomist Ümit Akçay ise paketin sadece 8 aylık bir süreyi kapsamasını eleştirdi.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç ise "Reform paketi ekonomi yönetiminin Türkiye'nin değişim ve dönüşüm sürecini, reformist bir akılla yönetmek istediğini açıkça ortaya koyuyor." açıklamasında bulundu.