Doğru Haber gazetesi yazarı Özkan Yaman, bugünkü köşesinde bir kadının şikayetine yer verdi. Eşinin başka bir cemaat mensubu olduğu için kendisinin bağlı olduğu cemaate saygı göstermediğini söyleyen kadın, "Ben lise ve üniversitede Risale-i Nur okuyordum ve çevrem de öyle idi. Evlendikten sonra da bu şekilde devam edeyim istedim. Ancak eşimin kendisi de beraber hareket ettiği arkadaşları da, bizim bu eserleri okumamıza çok karşı çıkıyorlar ve çok ağır sözlerle kötülüyorlar" dedi.
Özkan Yaman’ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Kocasıyla aynı İslami düşünceye sahip olmadıkları için aralarında bir takım problemler olduğunu söyleyen okuyucumuz şöyle diyor:
“Dört yıldır evliyiz. Bir çocuğumuz var. Eşim de ben de farklı üniversitelerden mezunuz ve uzak şehirlerde otururken bir vesile ile evlendik yani akraba ve aynı köylü filan değiliz. Ben lise ve üniversitede Risale-i Nur okuyordum ve çevrem de öyle idi. Evlendikten sonra da bu şekilde devam edeyim istedim. Ancak eşimin kendisi de beraber hareket ettiği arkadaşları da, bizim bu eserleri okumamıza çok karşı çıkıyorlar ve çok ağır sözlerle kötülüyorlar. Bu konuda sürekli tartışıyoruz, benim sohbetlere gitmeme de izin vermiyor. Kendi gruplarının da bayan sohbetleri var, ama onların da fikirleri benim düşünceme çok ters, o yüzden ben de oraya gitmiyorum. Eşimin, kardeşleri, bacıları da onun gibi düşünüyorlar, çoğu defa benim yanımda okuduğum esere ve müellifine hakaret ediyorlar. Bazen kendimi tutamıyorum, sinirleniyorum ve öfkemden onların fikirlerini eleştiriyorum. Bu sefer de, kocamla kavga ediyoruz. Bu şekilde nereye kadar gider, ne olur bilemiyorum. Halimiz çok iyi değil.”
Evlenmeden önce bu örnekteki gibi bazı konuların muğlak bırakılması veya, bu konuda, iki tarafın da diğerini kendi düşüncesine yaklaştırma niyeti ile çok üzerinde durmamaları, ilerde bu türden sorunlara yol açabilir.