Belçika'nın başkenti Brüksel'de, yaklaşık 2 ay önce oturma izni talebiyle açlık grevine başlayan 400 mülteci, 500 gün süren arayış sonrası kurulabilen koalisyon hükümetinde çatlağa neden oldu.
Partilerin renklerinin 4 mevsimi simgelemesi nedeniyle, "Vivaldi koalisyonu" adı verilen hükümetteki sol partiler, açlık grevindeki mültecilerden birinin bile ölmesi durumunda koalisyonu bozma tehdidinde bulundu.
Göç ve sığınmadan sorumlu bakan Samy Mehdi, toplu oturma izni talebine sıcak bakmıyor. Mültecilerin açlık grevini bırakması için çabalayan hükümet, sağlık sorunları nedeniyle sığınma dosyalarının bireysel olarak ele alınabileceğini belirtiyor.
Uzun süreden beri kaçak olarak Belçika'da yaşayan, sığınma başvuruları reddedilmiş ve hiçbir resmi belgesi bulunmayan 400 mülteci, oturma izni talebiyle 23 Mayıs'ta açlık grevine başladı. Eylemciler 5'i de, açlık grevine dikkati çekmek için dudaklarını iğne iplikle dikti.
Brüksel'deki Beguinage Kilisesi ile Özgür Üniversite kampüsünde devam eden ve 59. gününe giren açlık grevi nedeniyle, bazı mültecilerin durumunun ağırlaştığı belirtildi. 4 kişi hastaneye kaldırıldı. Mülteciler, tedaviyi reddediyor.
'Devam etmeye kararlılar'
Dünya Doktorları (Doctors of the World) örgütü, mültecilerin durumunun dramatik olduğunu belirtiyor. Dünya Doktorları, hükümetin, mültecileri açlık grevine son vermeye ikna etme çağrısını reddetti.
Örgütten Sarah Melsens, "Onlara risklerin ne olduğunu söylüyoruz, ancak devam etmeye çok kararlılar" dedi.
Hükümet, mültecilerin tıbbi yardımı kabul etmeleri konusunda ikna edilmesi amacıyla bir arabulucu atadı. Belçika Mülteciler ve Vatansız Kişiler Genel Komiseri Dirk Van den Bulck, açlık grevlerinin sona erdirilmesi için çabalayacak.
Mültecilerin durumunun kötüye gitmesi üzerine, koalisyon hükümetindeki 3 sol parti duruma sert tepki gösterdi. Sosyalist Partili (PS) Başbakan Yardımcısı Pierre-Yves Dermagne, mültecilerden biri bile ölürse hükümeti 1 saat içinde terk edeceklerini söyledi.
Hükümetteki diğer sol partiler Ecolo ve Yeşiller Partisi de mültecilerin ölmesi durumunda istifa tehdidinde bulundu.
PS lideri Paul Magnette, özellikle Flaman kesimindeki siyasi partilerin, aşırı sağcı muhalefete boyun eğdiğini belirterek, açlık grevini sona erdirmek için özel arabulucu atanmasını, olumlu bir adım olarak değerlendirdi.
'Zamanı değil'
Başbakan Alexander De Croo, sol partilerin bu kararına tepkili. Sel felaketi nedeniyle 31 kişinin öldüğü, yüzlerce kişinin kaybolduğu bir dönemde en son ihtiyaç duyulacak şeyin bir siyasi kriz olduğunu belirten Başbakan, "Bunu sırası ve zamanı değil. Sorun yaratmak yerine, çözmeliyiz" dedi.
Sığınma ve göçten sorumlu bakan Sammy Mehdi ise, sol partilerin endişelerini anladığını vurgulayarak, amaçlarının, ölümleri önlemek olduğunu söyledi.
Daha önce ülkeyi terk etmeleri konusunda defalarca uyarılan mültecilere toplu affa sıcak bakmayan Mehdi, eylemcilerin dosyalarının bireysel olarak ele alınabileceğini bildirdi.
"Açlık grevini bitirmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız" diyen Mehdi, açlık grevindeki mültecilerin, ağır hastalara uygulanan tıbbi düzenleme talebinde bulunabileceklerini söyledi.