Gündem

'Muş Cezaevi'nde kapasitenin iki katından fazla mahkûm kalıyor'

BDP'li Çelik, Muş'ta 20 hasta tutuklu ve hükümlünün acil yardım beklediğini, mahkûmlardan 10'unun ölümcül durumda olduğunu söyledi

19 Haziran 2012 17:25

HÜLYA KARABAĞLI / Ankara

 

BDP Muş Milletvekili Demir Çelik, kapasitesinin iki katına çıkan Muş E Tipi Kapalı Cezaevi uyarısında bulundu. Çelik’in T24’e yaptığı değerlendirmeye göre, kapasitenin en fazla 430 kişi olması gerekirken son tutuklamalarla bu rakam neredeyse 900’e ulaştı. Mahkûmların yarısını siyasi tutuklular oluşturuyor.  6 kişilik koğuşlarda 18, 12 kişilik koğuşlarda neredeyse 30 kişi kalıyor. Kadrosu olmasına rağmen cezaevi doktoru yok. 20 hasta tutuklu ve hükümlüye acil müdahale gerekiyor. Mahkûmlardan ise 10’u ölümcül durumda. 

 

'Her gün yeni bir cana mal oluyor'

 

Çelik, Muş E Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki ağır koşulları 6 Haziran günü hayatın kaybeden Bulanık Erentepe Belde Başkanı Aydın Kaya’yı örnek vererek anlattı. “Her gün yeni bir cana mal oluyor” diyen Çelik, “Bu elverişsiz koşullarda cezaevine sağlıklı olarak giren tutuklu ve hükümlülerin sağlık durumlarında ciddi gerileme olduğu görülmektedir” dedi.

Çelik’in dikkat çektiği konular şöyle:

 

'Bir iki dakikada stajyer doktor muayenesi'

 

"Hastalar yalnızca haftada bir gün, oda birkaç dakikalığına dışarıdan getirilen stajyer doktorlara ayakta tedavi ettirilmekte ve neredeyse hepsine yalnızca ağrı kesici ve antibiyotik ilaçlar verilmekte. Cezaevi koşullarında gelişen özellikle iç hastalıklar, bel-boyun fıtığı, baş ağrıları gibi hastalıkların dışında, çatışmalarda yaralı olarak yakalanan birçok tutuklu ve hükümlünün tedavi olanakları cezaevlerinin yetersiz koşullarında kalmamıştır. Cezaevi dışında tam teşekküllü bir hastanede tedavi olması gereken hasta tutuklu ve hükümlüler bu imkândan yoksun bırakılarak resmen ölüme terk edilmek isteniyor.

 

Ölümü terkedilmek isteniyor

 

Cezaevi koşullarında gelişen özellikle iç hastalıklar, bel-boyun fıtığı, baş ağrıları gibi hastalıkların dışında, çatışmalarda yaralı olarak yakalanan birçok tutuklu ve hükümlünün tedavi olanakları cezaevlerinin yetersiz koşullarında kalmamıştır. Cezaevi dışında tam teşekküllü bir hastanede tedavi olması gereken hasta tutuklu ve hükümlüler bu imkândan yoksun bırakılarak resmen ölüme terk edilmek isteniyor. Hasta ancak ölümle yüz yüze geldiğinde yasal sorumluktan kaçmak için Muş Devlet Hastanesine sevk ediliyor.

Özellikle siyasi tutuklular aynı uygulamalarla Muş Devlet Hastanesinde de karşılaşmaktalar.

Bu hastalardan bazıları şöyle:

Gürgün Oktar: Akciğer sönmesi (pnörnotorks hastalığı) nedeniyle birçok kez ameliyat oldu. Tam teşekküllü hastanede tedavi olmadığı için düzelmediği gibi hastalığı gün geçtikçe ilerledi. Şu an ölüm riski altında yaşamaktadır. Derhal serbest bırakılıp dışarıda tedavi edilmesi gerekiyor.

Ferzende Çicek: Kafasında zedeleme olduğu için görme bozukluğu ve işitme kaybı yaşanmaktadır. Tedavisi yapılmadığı gibi mevcut koşullarda buna imkan vermemektedir. Ayrıca Hepatit B rahatsızlığı da bulunmaktadır.

Kenan Altun: Ayağında protez var. Sekiz kez ameliyat olmasına rağmen kemikleri tutmuyor. Ciddi boyun fıtığı yaşıyor. Tam teşekküllü bir hastanede tedavi olması gerekiyor.

Mehmet Zengeralp: Yıllardır ciddi belinde rahatsızlığı bulunmaktadır. Sağlıklı bir tedaviye tabii tutulmadığı için bu rahatsızlık ilerleyip kimi zaman bu kötürümleşerek yürüyemez duruma gelmiştir.

Ciddi mide ve barsak rahatsızlığı nedeniyle yiyecekler vücuduna hiçbir yarar vermediği için kansızlık yaşamakta ve yatağa düşmüş durumda. İvedilikle tedavi edilmesi gerekiyor.

Hüseyin Sürgeç: Yıllardır kalpte mitral ve aort yetmezliği tedavisi görüyor. Bu rahatsızlık devam ediyor. Bacaklarında eski yaraya bağlı damarlarda sorun var ameliyat olması gerekiyor.

Kasım Demir: Kronik kalp hastalığı, hiper tansiyon, hepatit B hastalığı yanı sıra mide ve barsak hastalığı mevcuttur. Ciddi olması nedeniyle acilen tedavi olması gerekiyor.

Hulki Güneş: AnkilazonSpondilit (Eklem hastalığı – Ağır romatizma)"