İstanbul, 27 Aralık (DHA) - Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), bankaların mali yapılarının ve aktif kalitelerinin belirlenmesi amaçlı çalışmaların tamamlandığını ve bu çalışmalar sonucunda, \"bir bütün olarak sektörün sağlıklı ve güçlü yapısını koruduğu ve mevcut sermaye yapısının aktif kalitesi kaynaklı riskleri yönetebilecek seviyede olduğu\"nu açıkladı.
BDDK\'dan yapılan açıklamada, Yeni Ekonomi Programı kapsamında bankaların mali yapılarının ve aktif kalitelerinin belirlenmesi amacıyla mali bünye değerlendirme çalışmaları yapılacağı ve bu çalışmaların sonuçlarına göre gerektiğinde bankaların mali yapılarını güçlendirecek tedbirler alınacağının kamuoyuna duyurulduğu anımsatıldı.
Açıklamada, \"Değinilen çalışmalar, Kurumumuz tarafından ilgili kamu otoriteleri ile yakın iş birliği içerisinde yürütülmüş ve tamamlanmıştır\" denildi ve çalışmalar ve sonuçlarına ilişkin şu bilgiler verildi:
\"Bu çalışmalar kapsamında, Kurumumuz tarafından bankalarda kredi bazında detaylı incelemeler yapılmış, bunun neticesinde, kredilerin sınıflandırılmasına dair mevcut düzenlemelerden çok daha ihtiyatlı bir yaklaşım çerçevesinde, yakın izlemeye alınması veya takip hesaplarına aktarılacağı öngörülen krediler çeşitli varsayımlar altında yeniden belirlenmiştir.
\"Kredi sınıflandırmalarında yapılan bu değişikliklerin bankaların sermaye yeterlilik rasyolarına etkileri hesaplanırken, sınıflama değişikliklerinin zamana yayılarak değil hemen yapılacağı ve yeniden sınıflandırılan krediler için aynı sınıftaki diğer kredilerin ortalama karşılık oranlarına uygun şekilde
karşılık ayrılacağı varsayılmıştır. Ayrıca, bu yılın Ağustos ayında Kurumumuz tarafından yürürlüğe konan sermaye yeterlilik rasyoları hesaplamalarına dair iki geçici düzenlemenin etkileri göz ardı edilmiştir.
\"Yukarıda özetlenen ihtiyati yaklaşım ve varsayımlar çerçevesinde, bankaların olası aktif kompozisyonlarında yapacakları değişikliklerin etkileri göz ardı edildiğinde, önümüzdeki yıl içerisinde bankacılık sektöründe kredilerin takibe dönüşüm oranının yüzde 6’ya yükselebileceği, sermaye yeterlilik rasyosunun ise yüzde 15.5’e gerileyebileceği tahmin edilmektedir.
\"Bilindiği gibi, Basel III uygulamalarına göre asgari sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 8 olduğu halde, ülkemizde yüzde 12’lik ihtiyatlı bir oran hedeflenerek uygulanmaktadır. Mali bünye çalışmaları neticesinde hesaplanan oran her iki seviyenin de oldukça üzerindedir.
\"Bankaların mali durumundaki bu olumlu görünüme rağmen, son dönemde kamu bankaları ve özel bankalar sermaye tabanını güçlendirmeye yönelik adımlar atmakta, sermaye artırımı veya sermaye benzeri kredi temini ile ihtiyatlı duruş sergilemektedir. Mevcut durumda sektörün kârlılık performansı da içsel sermaye üretimi yoluyla sermaye yeterliliğini desteklemektedir.
\"Makroekonomik dengelenme süreci boyunca Kurumumuz mali bünye analiz çalışmalarına devam edecektir. Bu kapsamlı ve kredi bazlı çalışmalara ek olarak, yılda asgari iki kez yapılan makro stres testleri ile bankaların sermaye ve likidite açısından makroekonomik şoklara karşı dayanıklılığı Kurumumuz tarafından izlenmektedir. Ayrıca, “Bankaların İç Sistemleri ve İçsel Sermaye Yeterliliği Değerlendirme Süreci Hakkında Yönetmelik (İSEDES)” kapsamında bankalar, kurumsal yönetim, risk yönetimi ve sermaye yeterliliğiyle ilgili detaylı senaryolar içeren durum analizi raporlarını hazırlayarak Kurumumuza her yıl sunmaktadır.
\"Sonuç olarak, söz konusu çalışmalar neticesinde bir bütün olarak sektörün sağlıklı ve güçlü yapısını koruduğu ve mevcut sermaye yapısının aktif kalitesi kaynaklı riskleri yönetebilecek seviyede olduğu tespit edilmiştir.\"