BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, 26 Haziran'da yapılacağı duyurulan 14. Onur Yürüşü'ne yürüyüşüne engel olacaklarını açıklayan Alperen Ocakları'na sahip çıkarak, "Gitsinler yürüyüşü nerede yapacaklarsa yapsınlar, benim memleketimde yapamazlar. Benim memleketim bir sapıklar ülkesi gibi gösterilemez" dedi.
"Sapıklığın adı, ahlaksızlığın adı özgürlük olamaz" görüşünü savunan Destici, "Bunun kişi hak ve hürriyetiyle alakası yoktur. Böyle kabul edilemez. Biz birileri gibi bu olaya seyirci kalmayız. Haklı tepkimizi ortaya koyarız. Ama tepkiden kastımız elbette ki sözdür, eylemdir, protestodur. Biz şiddetin her türlüsüne kurulduğu günden beri karşı çıkmış bir siyasi hareketiz. Şiddet kimden gelirse gelsin, kime karşı yapılırsa yapılsın, biz bunun karşısındayız. Bunun için bedel ödememiz gerekirse, öderiz" diye konuştu.
Destici, Düzce'de partisinin kent merkezindeki bir otelde düzenlediği iftar programına katıldı. Yemek sonrası konuşan Destici, terörle mücadelenin topyekün sürdürülmesi gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:
"Mehmetçiğimiz, o bölgede kahramanca mücadele ederken bu hainlerin uzantıları Meclis'te, bürokratik ve idari kadrolarda oturmaya devam ederlerse bu iş bitmez. Eğer PKK ve terörle mücadeleden bahsediliyorsa ne pahasına olursa olsun hiç kimsenin sözü dinlenmeden, Kandil'in mutlaka yok edilmesi lazım. PKK terör örgütü Ramazan Ayı demeden eylemlerine devam ediyor. Daha birkaç gün önce İstanbul'da polis kardeşlerimizi yönelik saldırıda 7 polisimiz ve 4 sivil insanımız hayatını kaybetti. Hemen bir gün sonra Mardin'de 3 polisimiz şehit oldu ve bunlardan iki tanesi hanımefendiydi, birisi 6 aylık hamileydi. Ama hainlik o kadar ileri bir dereceye gitmiş ki; Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden maaş alan belediye başkanları, sözde milletvekilleri o bombaları patlatıp askerimizi polisimizi şehit edenlerin cenazelerinde tabutlarının altında boy gösteriyorlar. Bu milletin buna tahammül edecek sabrı kalmamıştır. Onun için Türkiye'yi yönetenlere diyoruz ki, 'Artık gereğini yapın ve bunlara fırsat vermeyin."
"Ciddi duruş göstermiyorlar"
Türkiye'nin, Avrupa tarafından alınan bazı kararlarda ciddi duruş sergilemediğini ifade eden Destici, "Almanya biliyorsunuz, soykırım tasarısını kabul etti. Biz Türkiye olarak ne yaptık, elçimizi geri çektik. Son kararnamede yeni bir büyükelçi atandı. Çekilen elçi geri gönderilmedi. Göreceksiniz birkaç gün sonra yeni büyükelçi göreve başlayacak. Ciddi tavır yok. İncirlikte Almanya ile anlaşma yapılıyor. Daha aldığı kararın imzası soğumadı. Bari birkaç hafta, birkaç ay geçsin. Sen böyle durursan, alınan kararlara karşı tepkin bu kadar olursa yarın başka ülkelerde de olur. Bizimkiler şunu yapıyor. Alamazsınız bu kararı diyorlar. Sonra Almanya almış bu kararı, bunun bağlayıcı tarafı yok. Kanada almış, bağlayıcı tarafı yok. Rusya almış, bağlayıcı tarafı yok. Bütün bunların bağlayıcı tarafı yok demekle kalınmıyor. Rusya o kararı aldıktan sonra Putin sarayda ağırlandı. Vatikan karar aldı, Papa sarayda ağırlandı. Şili, Güney Amerika o kararı aldı, Cumhurbaşkanı geziler düzenledi. Bu böyle olmaz. Ciddi bir tavır koyulması lazım."
"Benim memleketin
sapıklar ülkesi gibi gösterilemez"
İstanbul'da yapılacak olan LGBT yürüyüşüne de değinen Destici şu ifadeleri kullandı:
"Ramazan Ayı'nda gayri ahlakilik adına ne varsa toplumda yaşanıyor ve bunlar meşru gösteriliyor. İslam başkenti, İslam şehri İstanbul'da bizim örfümüze, adetimize, inancımıza göre kabul edemeyeceğimiz gayri ahlaki bir grup, haftalar süren bir program yapıyor. Bunu da bir yürüyüşle taçlandırmak istiyorlar. Bizim genç arkadaşlarımız Alperenler, buna yanlıştır diyor. 'Ey ülkeyi yönetenler, buna sessiz kalmayınız ve buna müsaade etmeyin' diyor. Vay efendim, kıyamet kopuyor. Evet kardeşim, burası Türkiye, burası Müslüman bir ülke. Devlete, yönetenlere ben de buradan sesleniyorum. Sizler, bu muhafazakar kesim, bu dindar kesimin Türkiye'de temsilcisi olduğunuz iddiasıyla oy istediniz ve iktidara geldiniz. Eğer o yürüyüşe müsaade ederseniz, size oy veren inançlı kesimlere ihanet etmiş olursunuz. Bakalım göreceğiz bu ihaneti yapacak mısınız, yapmayacak mısınız? Sapıklığın adı, ahlaksızlığın adı özgürlük olamaz. Bunun kişi hak ve hürriyetiyle alakası yoktur. Böyle kabul edilemez. Batının ahlakıyla, benim ahlakım bir değil. Batının inancıyla benim inancım bir değil. Biz birileri gibi bu olaya seyirci kalmayız. Haklı tepkimizi ortaya koyarız. Ama tepkiden kastımız elbette ki sözdür, eylemdir, protestodur. Biz şiddetin her türlüsüne kurulduğu günden beri karşı çıkmış bir siyasi hareketiz. Şiddet kimden gelirse gelsin, kime karşı yapılırsa yapılsın, biz bunun karşısındayız. Bunun için bedel ödememiz gerekirse, öderiz. Gitsinler yürüyüşü nerede yapacaklarsa yapsınlar, benim memleketimde yapamazlar. Benim memleketim bir sapıklar ülkesi gibi gösterilemez."