PKK tarafından çeşitli tarihlerde yol kesilerek kaçırılan ve dün Kuzey Irak'ta aralarında BDP'li milletvekillerininde bulunduğu heyete teslim edilen 8 kamu görevlisi aylar sonra ailelerine kavuştu. Astsubay Abdullah Söpçeler, babasıyla kucaklaştıktan sonra eşini telefonla aradı. Eşine, "Beni her zamanki gibi evimizde bekle, geleceğim" derken, polis memuru Nadir Özgen de en çok annesinin yemeklerini özlediğini söyledi.
MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Çoban, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt ve Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu’ndan oluşan heyet, kamu görevlilerini Kuzey Irak’ta teslim aldı.
Serbest kalan kamu görevlilerinin araçlara binmeden önce kendilerine el uzatan PKK'lılarla tokalaşmadığı görüldü.
PKK'nın elinde olan 6'sı asker 8 kamu görevlisinin, Habur'da aileleriyle buluşması duygusal anların yaşanmasına neden oldu.
'İnsani bir durum, karşılık beklemiyoruz'
ntvmsnbc.com'dan Nizamettin Kaplan ve Korhan Varol'un haberine göre; görevlileri teslim eden PKK'nın üç kişilik komitede yer alan Süleyman Şahin, Abdullah Öcalan’ın talebi üzerine bu adımı attıklarını söyledi.
“Bu tamamen insani bir durum, herhangi bir karşılık beklemiyoruz” ifadesini kullanan Şahin, PKK’nın ellerinde oldukları süre içerisinde kamu görevlilerine kötü muamele yapılmadığını da sözlerine ekledi.
BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt da atılan adımın süreç için yapılmış bir jest olduğunu dile getirdi.
Adil Kurt, “Bir taraftan seviniyoruz çünkü 8 kardeşimizi ailelerine götüreceğiz. Bir diğer taraftan da üzülüyoruz, çünkü Kürt sorunu hâlâ çözülmüş değil” dedi.
BDP’li Kurt, girişime destek veren Kuzey Irak Kürt Yönetimi’ne de teşekkür etti.
Görevlilerin sağlık durumlarının iyi olduğunu vurgulayan İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da “Az da olsa üzerlerinde bir tedirginlik var. Bu olayın barış sürecine katkı sunacağını düşünüyorum. Taraflar çok olumlu davrandı" diye konuştu.
İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici ise “Moral motivasyonları iyiydi. Sadece yorgundular. Aylar sonra özgürlüklerine kavuşmanın sevincini yaşıyorlardı" dedi.
PKK tarafından çeşitli tarihlerde kaçırılan kamu görevlilerinden Kaymakam Adayı Kenan Erenoğlu ile Uzman Çavuş Zihni Koç Ankara'ya geldi. Esenboğa Havalimanı'na gelen Erenoğlu ve Koç'u yakınları Türk Bayrakları ile karşıladı.
Kaymakam adayı Kenan Erenoğlu, ablası Hatice Diktaş'la kucaklaşırken, Astsubay Abdullah Söpçeler, babasıyla kucaklaştıktan sonra eşini telefonla aradı. Eşine, "Beni her zamanki gibi evimizde bekle, geleceğim" diyen Söpçeler, 4.5 yaşına gelen kızı Melis, uyuduğu için telefonla görüşemedi.
Erenoğlu, "Mutluyuz, huzurluyuz, rahatız. Her şey olması gerektiği gibi bir his var içimizde. İçimde hem doğruları yapmış olmanın memnuniyeti hem de bir eksiklik var. Aileme yaşattıklarımdan dolayı. Huzurluyuz, rahatız, ne yaptığımızı biliyoruz" diye konuştu.
Annesinin ölümünü öğrendi
Annesi Gülsüm Koç'un kalp krizinden öldüğünü öğrenen Zihni Koç, oğlu Alican Koç'un balkona astığı Türk Bayrağı'nı öptü.
Oğlu ile birlikte eve dönen baba Veysel Koç, "Oğlumun sağlıklı ve sıhhatli gelmesinden memnunum. Barış sürecine destek veren tüm yetkililerden Allah razı olsun. Sayın başbakanımız ve sivil toplum örgütlerinin yürütmüş olduğu barış görüşmelerini sonuna kadar destekliyoruz. Evet acı yaşadım. Şu anda yaşadığım acı kadar da mutluyum" dedi.
PKK'nın serbest bıraktığı memurlar arasında bulunan ve beraberinde babası Hidayet Özgen ile önce Ankara'ya ardından İzmir'e havayoluyla gelen polis memuru Nadir Özgen, kendileri için tahsis edilen minibüsle Söke'ye bağlı Bağarası Beldesi'ndeki evine ulaştı.
Annesinin hazırladığı kuru fasulye, yaprak sarma, şehriye çorbası, yoğurt ve salatayı yine annesinin elinden yiyen Özgen, "En çok annemin yemeklerinin özledim" dedi.
Babasıyla kucaklaşarak hasret giderirken, baba Özgen, "Allah devletimize zeval vermesin. Dimdik ayaktayız" dedi.
PKK tarafından Kuzey Irak'ta serbest bırakılanlar arasında bulunan 24 yaşındaki Uzman Çavuş Kemal Ekinci, Gaziantep'teki ailesine kavuştu. Yaklaşık bin kişi tarafından davul, zurna ve zılgıtlarla karşılandı. Baba Ömer Ekinci, "Hamdolsun Allah'a. Bütün emeği geçen arkadaşlara, bütün devlet görevlilerine teşekkür ediyoruz. Allah razı olsun" dedi.
'Artık cenazeler değil barış gelsin'
21 yaşındaki Şanlıurfalı er Reşat Çeçan ile aynı yaştaki Hadi İzli, serbest bırakılmalarının ardından memleketlerine geldi.
Kendisinden 8 ayı aşkın süredir haber alınamayan ve bir kardeşi de PKK'nın dağ kadrosunda bulunduğu öğrenilen askerlerden Reşat Çeçan, alkış ve zılgıtlar eşliğinde minibüsten indi ve yakınlarıyla sarılarak hasret giderdi.
Çeçan'ın babası Cemal Çeçan ise barış çağrısını yineleyerek, "Oğlumuza kavuştuğumuz için çok mutluyuz. Artık barış gelsin. Türk ya da Kürt hiçbir anne ağlamasın. Artık cenaze beklemeyelim, herkesin bu sürece destek olmasını istiyoruz. Artık cenazeler değil barış gelsin" dedi.
'Artık barış gelsin, Türk, Kürt, Arap hiç bir anne gözyaşı dökmesin'
Köy meydanında uzun süre yakınlarıyla sarılarak hasret giden Hadi İzli, omuzlara alınarak evine götürüldü. İzli,"Aileme kavuştuğum ve evime geldiğim için çok mutluyum" dedi. 8 ayı aşkın süredir oğlundan haber alamadığı için endişeli günler yaşadığını söyleyen Hadi İzli'nin annesi Şaha İzli ise; "Oğluma kavuştuğum için çok mutluyum. Allah herkese böyle mutluluk nasip etsin. Artık barış gelsin, Türk, Kürt, Arap hiç bir anne gözyaşı dökmesin" dedi.