Gündem

Ünlülerden Erdoğan'a: Gezi'dekiler terörist değil, laik cumhuriyet istiyor!

Sean Penn ve David Lynch gibi sanat dünyasının önemli isimleri, Başbakan Erdoğan'a Gezi Parkı eylemleri için açık bir mektup yazdı

24 Temmuz 2013 21:45

Susan Sarandon, David Lynch, Sean Penn ve Ben Kingsley gibi sanat dünyasının önde gelen isimleri , bugün İngiltere'de yayımlanan The Times gazetesine tam sayfa ilan vererek, Gezi Parkı'ndaki aşırı polis şiddeti nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi. Metinde Erdoğan'a seslenilerek "Göstericileri çapulcu, yağmacı, holigan olarak nitelendirdiniz, hatta bu göstericilerin yabancıların yönlendirdiği teröristler olduğunu söylediniz. Oysa gerçekte, bu göstericiler sadece Türkiye’nin kurucusu Kemal Atatürk’ün öngördüğü şekilde laik bir cumhuriyet olarak kalmasını isteyen gençlerdi" denildi. 

Zeynep Gürcanlı'nın Hürriyet Planet'ta yayımlanan haberine göre, Başbakan Erdoğan'a Türkiye'nin Avrupa Konseyi üyesi olduğu ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin bir tarafı olduğu hatırlatılan mektupta, "Sonuç olarak, beş masum gencin ölümüne neden olan emirleriniz, Strasbourg'da bir davaya dayanak teşkil edebilir" denildi.

Türkiye’den Fazıl Say’ın da yer aldığı, “Başbakan Erdoğan’a açık mektup”un imzacıları şöyle:

ANDREW MANGO, Atatürk'ün biyografisinin yazarı

HUGO PAGE, Avukat

RONALD THWAITES, Avukat

DAVID LYNCH, Yönetmen, “Mulholland Drive” filmiyle Altın Palmiye ödülü sahibi

SEAN PENN, Aktör/Yönetmen, “Milk” ve “Mystic River” filmleriyle Oscar sahibi

VANESSA REDGRAVE, Aktris, “Julia” filmiyle Oscar ödülü sahibi

SUSAN SARANDON Aktris, “Dead Man Walking” filmiyle Oscar ödülü sahibi

SIR BEN KINGSLEY, Aktör, “Gandhi” filmiyle Oscar ödülü sahibi

JAMES FOX, Aktör

FREDERIC RAPHAEL, Yazar, “Darling” ile Oscar ödülü sahibi

SIR TOM STOPPARD, Senaryo yazarı, "Shakespeare in Love" filmiyle Oscar ödülü sahibi

CHRISTOPHER HAMPTON, Senaryo yazarı, "Dangerous Liaisons" filmiyle Oscar ödülü sahibi

LORD JULIAN FELLOWES, Senaryo yazarı "Gosford Park" ile Oscar
ödülü sahibi

VILMOS ZSIGMOND, Sinematograf, "Close Encounters of the Third Kind" ile Oscar sahibi

BRANKO LUSTIG, Yapımcı, "Schindler's List" ve"Gladiator" ile Oscar ödülü sahibi

RACHEL JOHNSON, Yazar

EDNA O'BRIEN, Yazar

CHRISTOPHER SHINN, Senaryo yazarı

DAVID STARKEY, Anayasa tarihçisi

FAZIL SAY, Besteci-piyanist

LADY CHOLMONDELY, Chopin Society Başkanı

LORD MONSON, Yazar

LORD STRACHCARRON, Belgesel yapımcısı

DOWNSHIRE MARKİSİ, Toprak sahibi

JEREMY CORBYN MP, İşçi Partisi Milletvekili

EDMUND KINGSLEY, Aktör

IGOR USTINOV, Heykeltraş

MAURICE FARHI MBE, Yazar

JACK FOX, Aktör

CLAIRE BERLINSKI, Yazar

OONA CHAPLIN, Aktrist

FUAD KAVUR, Film yapımcısı

Hürriyet Planet'ın yayımladığı orjinal metnin tam çevirisi şöyle:

Bay Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Başbakanı
Ankara, Türkiye. Temmuz 2013


Sayın Bay Erdoğan,

Aşağıda imzası olanlar, bu mektubu sizin polis güçlerinizin İstanbul’da Taksim Meydanı ve Gezi Parkı ile Türkiye’nin diğer büyük şehirlerindeki barışçı gösterileri, Türk Tabipler Birliği’nin verilerine göre beş kişinin ölmesi 11 kişinin ayrım göstermeksizin biber gazı kullanımı nedeniyle gözünü kaybetmesi ve 8 binden fazla kişinin yaralanmasına neden olacak biçimde, zalimce bastırmasını en güçlü şekilde kınamak amacıyla yazıyoruz.

Ancak, Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’nın benzersiz bir şiddet kullanımıyla boşaltılmasından sadece günler sonra, tek suçları sizin diktatoryal yönetimine çıkmak olan bu beş ölüye aldırmadan, İstanbul’da Nuremberg Toplanması'nı hatırlatan bir miting düzenlediniz. Sizin hapishanelerinizde Çin ve İran hapishanelerindeki sayının toplamından daha fazla gazeteci var. Buna ek olarak, göstericileri çapulcu, yağmacı, holigan olarak nitelendirdiniz, hatta bu göstericilerin yabancıların yönlendirdiği teröristler olduğunu söylediniz. Oysa gerçekte, bu göstericiler sadece Türkiye’nin kurucusu Kemal Atatürk’ün öngördüğü şekilde laik bir cumhuriyet olarak kalmasını isteyen gençlerdi.

Sonuç olarak, bir yandan ülkenizi AB üyesi yapmaya çalışırken, bir yandan Türkiye’nin bir Egemen Devlet olduğunu söyleyerek, AB liderleri tarafından size yönelik tüm eleştirileri reddediyorsunuz. Size 9 Ağustos 1949’da imzalanmış Konvansiyon uyarınca Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nin bir üyesi olduğunu, 18 Mayıs 1954’te Avrupa İnsan Hakları Konvansiyonunu imzaladığını ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yetkisini tanıdığını saygıyla hatırlatıyoruz. Bunların sonucunda, beş masum gencin ölümüne neden olan emirleriniz, Strasbourg'da bir davaya dayanak teşkil edebilir.

Saygılarımızla...