Dünya Futbol Şampiyonası yaklaşıyor. Almanya’da sokaklar, arabalar bayraklarla donatılacak, meydanlarda toplanan kalabalıklar da milli takımı desteklemek için tek yürek olacak.
Almanya’da milli coşkuyu futbol kadar görünür hale getiren başka bir etkinlik neredeyse yok. Peki aynı heyecanı paylaşmak, birlikte kutlamak ya da hep birlikte üzülmek, toplumsal birliğin bir göstergesi mi?
Bertelsmann Vakfı, Alman halkı arasındaki birlik ve beraberliği farklı kategorilerde, bölgesel farklıları da dikkate alarak bilimsel açıdan araştırdı ve elde ettiği verileri resmi istatistiklerle birleştirdi.
Bölgesel farklılıklar
Buna göre, Almanya’da bölgeler arasında büyük farklılar var. Toplumsal birlik konusunda kuzeydeki Hamburg Eyaleti açık ara önde. Baden-Württemberg, Saarland, Bremen, Bavyera ve Aşağı Saksonya eyaletlerinde de toplumsal birliktelik duygusunun yüksek olduğu görülürken, beş doğu eyaleti ise son sıralarda yer aldı.
Doğulu Almanlar, ülkedeki zenginliğin adil dağıtılmadığını düşünüyor. Bu da yaşam standartları batıdakilere oranla daha düşük olan doğulu Almanların memnuniyetsizliğini yansıtıyor. Bertelsmann Vakfı’ndan Kai Unzicker, toplumsal birliğin ekonomik koşullarla ilgili olduğuna dikkat çekiyor:
Unzicker, “Doğu Almanya’daki kötü yapısal ve ekonomik koşullar, toplumsal birlikteliğin oralarda nispeten daha zayıf olmasına etki ediyor. Bu da yüksek gelirli kişilerin bulunduğu, ekonomik koşulların iyi, işsizliğin az olduğu yerlerde insanların birbirine daha fazla angaje olduğunu gösteriyor“ diye konuştu.
Eşcinseller ve göçmenler
Elde edilen bir başka önemli sonuç da çeşitlilikle ilgili. Çeşitlilik Almanlar tarafından ne kadar kabul görüyor? Araştırmaya göre, eşcinsellik neredeyse bütün eyaletlerde yüksek oranda kabul ediliyor. Batıya göre daha az hoşgörülü olan güneydeki muhafazakar Bavyera Eyaleti’nde bile gaylerin ve lezbiyenlerin istedikleri gibi yaşamaları oldukça yüksek oranda kabul görüyor. Ancak Thüringen dışındaki doğu eyaletlerinde eşcinselleri kabullenme oranı ülke ortalamasının altında.
Araştırmaya göre Almanların çoğu göçmenleri kabullenmeye hazır. Ancak göçmenler, geleneksel yaşam tarzlarını sürdürmeleri durumunda daha az benimseniyorlar. Öte yandan araştırma, yabancıların yoğun olarak yaşadığı eyaletlerde toplumsal birlikteliğin daha fazla olduğunu ortaya çıkardı.