Prof. Baskın Oran, 7 Haziran seçimine ilişikin olarak, "Vatan Erdoğan’a minnettardır. Evet, vatan 4 + 1 sebeple Erdoğan’a minnettardır" dedi. Oran, Radikal'deki yazısında, söz konusu dört sebebi şöyle açıkladı:
- Birincisi, askerî vesayetten bizi kurtardı.
- İkincisi ve daha önemlisi, İslam garnitürlü kendi vesayetinden bizzat kendi taşkınlıkları sayesinde bizi kurtardı.
- Üçüncüsü, 21. Yüzyılda ne hukuk ne adalet bırakan bir diktatörlük hevesi sergileyerek ve bunun halk tarafından nasıl alaşağı edildiğini göstererek, ilerisi için bize aşı yaptı.
- Dördüncüsü, dini siyasete alet etme politikasını yerlerde sürünür hale getirdi.
Bakın Oran'ın Radikal gazetesinde "Tahribat Tespit ve Onarım Komitesi" başlığıyla yayınlanan (10 Haziran 2015) yazısının tamamı şöyle:
"Şimdi üç parti, normal mesai saatleri dahilinde, AKP'nin 258'ine karşı 292'lik bir TBMM çoğunluğuna dayanarak, Erdoğan'ın yaptırdığı yaz-boz'ları çağdaş demokratik yasalara dönüştürecek. Evrensel adalet kurallarını geri getirecek. Bu kadar basit.
Önce şuradan girelim: Vatan Erdoğan’a minnettardır. Evet, vatan 4 + 1 sebeple Erdoğan’a minnettardır.
Birincisi, askerî vesayetten bizi kurtardı.
İkincisi ve daha önemlisi, İslam garnitürlü kendi vesayetinden bizzat kendi taşkınlıkları sayesinde bizi kurtardı.
Üçüncüsü, 21. Yüzyılda ne hukuk ne adalet bırakan bir diktatörlük hevesi sergileyerek ve bunun halk tarafından nasıl alaşağı edildiğini göstererek, ilerisi için bize aşı yaptı.
Dördüncüsü, dini siyasete alet etme politikasını yerlerde sürünür hale getirdi.
Şimdi de, göreceksiniz, haddini aşan bir keskin sirkenin küpüne nasıl zarar verdiğini gören AKP’liler zaman içinde kendisini nasıl pare pare edecekler. Bu da ilerisi için büyük hizmettir.
Bana çok şey öğretmiş Mülkiye hocalarımdan Seha L. Meray bir defasında demişti: “Oğlum, bazıları insana nasıl olunacağını, bazıları da nasıl olunmaması gerektiğini öğretir. İkisi de çok önemlidir”. Erdoğan sağ olsun, var olsun, Allah ondan en az 4 + 1 defa razı olsun. Minnettarız.
Derhal yapılacak şeyler
Çok şükür. Hem Seçilmiş Padişahlık projesi kimsesizler mezarlığına postalandı, hem de AKP iktidarı bitti. Amamezbeleyi temizlemek kolay değil çünkü 2011’den bu yana TC sistemine çökeltilmiş pislik hem içte hem dışta olağanüstü boyutlarda. Gemicilik endüstrisinde, batmayı önleme tedbirleri demek olan, “hasar tespit ve onarımı” (damage control) aşamasındayız şimdi.
Koalisyon mu olacak, azınlık hükümeti mi, veya ne. Bunlar doluya ve boşa koyarak zamanla belli olur. Ama zaman geçmeden bazı tespitler yaparak önlemler almak lazım:
1) Ne kadar acı çekmiş olursak olalım, hesap sormayı sonraya bırakmak lazım. Çünkü hem Erdoğan’ın kurduğu hukukdışı kanun düzeni bu hesap sormayı zorlaştırır, hem de Erdoğan en sevdiği silah olan mağduriyet istismarınatekrar kavuşur.
2) Hükümet nasıl kurulacak olursa olsun, TBMM’de çoğunluğu şimdi ele geçiren üç parti ayrı ayrı hareket ederlerse, Erdoğan onları ayrı ayrı ham yapar. Bu sebeple:
3) Üç partinin, derhal, “şunları şunları kesinlikle istiyoruz” ve “şunlara şunlara asla razı olmayız” diye ilan etmeleri ve kamuoyu önünde kendilerini bağlamaları lazım. MHP’li ve HDP’li gençlerin birlikte yürümesi olayı bir daha ele geçmeyebilir.
4) En önemlisi: Bu üç parti derhal oturup ortak bir Tahribat Tespit ve Onarım Komitesi kurmak zorundalar. Bunun işlevi şunları derhal ele almak olacak:
Acil önlemler
1) Dış politikada: Devleti rezil eden, MİT’e uluslararası silah kaçakçılığı yaptırma olayını derhal durdurmak. Bu konuyu başka bir yazıda enine boyuna konuşacağız.
2) İç politikada: Erdoğan’ın kurduğu korku düzeni tamamen hukukdışı kanunlardan oluşmakta. Her şeyden önce, görmüyor musunuz, Yargı’yı fena halde sindirmiş durumdalar.
Bunların bütün kanuni dayanaklarını, TBMM Başkanlık Divanı oluşur oluşmaz bir komisyon kurarak ortadan kaldırmak lazım. Öncelikle:
Barajın % 5’e indirilmesi; HSYK’nın yeniden düzenlenmesi; İç Güvenlik Paketinin iptali ve internet kısıtlamalarının kaldırılması; doğal yargıç ilkesini silip atan sulh ceza mahkemeleri düzeninin sona erdirilmesi.
Hukuki restorasyon
Bunlar için hükümetin kurulmasına gerek yok. Bu, basit bir TBMM çoğunluğuyla yapılacak basit bir hukuki restorasyon olayı. Su içmek kadar kolay.
Kolay, çünkü AKP 2011 seçimlerinden sonra 224’lük bir muhalefete karşı 326’lık bir TBMM çoğunluğuna dayanıp çıkarmıştı bu hukukdışı kanunları. Bi torba kanunun biyerlerine sokarak. Sabaha karşı 04.30 sularında…
Şimdi üç parti, normal mesai saatleri dahilinde, AKP’nin 258’ine karşı 292’lik bir TBMM çoğunluğuna dayanarak,Erdoğan’ın yaptırdığı yaz-boz’ları çağdaş demokratik yasalara dönüştürecek. Evrensel adalet kurallarını geri getirecek. Bu kadar basit.
Bunlar yapıldıktan yani sistem en rezil anormalliklerden temizlendikten sonra, gerisi çok daha kolay:
Yakın geçmişteki katillerin tespiti. 17-25 Aralık hırsızlıklarının deşifre edilmesi. Erdoğan’ın tek seçici olarak kendi partisini bile sindirmek için kullandığı Siyasi Partiler Kanunu’nun çağdaşlaştırılması. Siyasetin finansmanının denetime alınması ve bu çerçevede, devlet ihalelerini düzenleyen kanunun AB normlarına göre çıkarılması. Sayıştay'ın devlet harcamalarını eskiden olduğu gibi denetlemesi. Örtülü Ödeneğin sıkı denetimi ve Cumhurbaşkanlığına da kullandırılma acayipliğinin iptali. Devlet harcamalarındaki rezil israfı durduracak tedbirlerin alınması.
Sonunda da, faşist 12 Eylül darbesinin yaptığının yerine, 21. Yüzyıl Türkiyesine layık bir anayasa yapılması.
Üç parti derhal akılllarını başlarına toplasınlar
Bu söylediklerim, Erdoğan’ın yeni kötülüklerini ebediyen önleyecek şeyler olduğu gibi, vicdanlı AKP'liler dahil kamuoyunun takdir edeceği önlemler.
Bütün mesele, Tahribat Tespit ve Onarım Komitesi’ni derhal kurup işletecek ferasete sahip olmak.
Bu üç parti bunu yaparlarsa ne âlâ. Yapamazlarsa, zaten bütün yaşadıklarımızı hakketmişiz demektir.
Tekrar ediyorum: Bu fırsat bir daha ele geçmeyebilir."