Gündem

'Başkanlık sistemi beyannamede olacak ama otoriter değil, tanımını ben yazdım'

Ahmet Davutoğlu: Meydanlara çıkıp yeni anayasa diyeceğiz

28 Mart 2015 09:32

"Türkiye'deki sistem parlamenter sistem değil, maalesef vesayet altında 'parlamenterimsi' görünen bir sistem" diyen Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Madem ki başkanlığa doğru bir evrilme gereklidir, bizim seçim beyannamesinde de bu husus olacak" diye konuştu.

Davutoğlu, “Başkanlık sistemi bunun üzerine oturacak güçler ayrılığı, insan hak ve özgürlükleri teminat altına alınacak. Başkan, otoriter başkanlığı kastetmiyorum. Başkanlık sistemi bu yapı üzerine oturacak şekilde tanzim edilecek. Bunu tartışmaya açarız” ifadelerini kullandı.

Başbakan Davutoğlu, “Seçim beyannamesinde yer alacak, seçim meydanlarına çıkıp yeni anayasa diyeceğiz. Öyle yeni bir düzen olacak ki bu yeni düzende halktan yetki almamış kimse otorite kullanamayacak diyeceğiz. Doğru olanın başkanlık sistemi olduğunu ve Türkiye’nin kısa zamanda bu çarpık yapıdan çıkması gerektiğini anlatacağız” diye konuştu.

Habertürk televizyonuna konuşan Ahmet Davutoğlu, "Bu sistemin doğasında olan çarpıklığı aşmak için yeni bir anayasa ve yeni bir siyasal sistem demek gerekir" dedi.

İşte Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları:

Bu sistemin mutlaka değişmesi lazım. Ya pür parlamenter sistem ya pür başkanlık sistemi olması lazım. Halk tarafından cumhurbaşkanı seçimi gerçekleşmişse, bunun başkanlık sistemi yönünde değişmesi doğru olur. Benim görevim şu an hakkıyla başbakanlık yapmaktır. Seçim sathına çıktığımızda başkanlık sistemini anlatmamız mümkün olur.

Başkanlık seçim beyannamesinde yer alacak. Başkanlık sondan başa doğru giderek olmaz şöyle diyeyim, bir sistem tasavvur edelim sonra ona göre anayasa yazalım. Maalesef, muhalefet meseleyi kişiselleştirdi. Ben öğrencilik yıllarımda Türk siyaseti üzerine çalışma yaparken Alparslan Türkeş’i Yüksek Lisans ödevinde onun siyasi düşüncesi benim yazdığım, bütün eserlerini okumuşumdur, açık şekilde başkanlığı savunur ama Bahçeli bugün karşı.

Bunların hepsine baktığımızda başkanlık içinde bu görüşler olmasına rağmen şimdi karşı çıkışları sistemi bildiklerinden değil, Türkiye’nin ihtiyacının ne olduğunu bildiklerinden de değil, şahsi kişiselleştiriyorlar. Demirtaş’ın yaptığı nezaketsiz çıkışta, Cumhurbaşkanımıza dönük psikolojik operasyon çalışmasıydı, benim de tepki verdiğim.

Önce anayasa, hatta önce siyaset felsefemiz. ’İnsanı yaşat ki devlet yaşasın diyen siyaset felsefesi otoriter bir yapı üzerine kurulamaz. İnsanı, özgürlükleri, insanlık onurunu, hukuku esas alacak, temel hak ve özgürlükleri esas alacak. Bunları tanımlayacak. ’Sayın Erdoğan başkan olsun onun için de bir başkanlık sistemi düşünelim, onun için de bir başkanlık sistemi yazalım, değil. Ben hiçbir şekilde insan odaklı olmayan bir anayasal zeminin savunulmasını Ak Parti fikriyatına uygun görmem. Bu çerçevede bu zemini sağlam kuracağız.

Başkanlık sistemi bunun üzerine oturacak güçler ayrılığı, insan hak ve özgürlükleri teminat altına alınacak. Başkan, otoriter başkanlığı kastetmiyorum. Başkanlık sistemi bu yapı üzerine oturacak şekilde tanzim edilecek. Bunu tartışmaya açarız. Anayasa uzlaşma komisyonu ileri gidemedi. Seçim beyannamesinde yer alacak, seçim meydanlarına çıkıp yeni anayasa diyeceğiz. Öyle yeni bir düzen olacak ki bu yeni düzende halktan yetki almamış kimse otorite kullanamayacak diyeceğiz. Doğru olanın başkanlık sistemi olduğunu ve Türkiye’nin kısa zamanda bu çarpık yapıdan çıkması gerektiğini anlatacağız."