Özgürlükçü Anayasa Platformu, yeni anayasa yazım çalışmalarının başladığı bir dönemde başkanlık sisteminin tartışmaya açılmasına tepki göstererek, özgürlükçü, demokratik ve katılımcı bir anayasa için mutabakat zemini oluşturulması çağrısı yaptı.
Özgürlükçü Anayasa Platformu, Türkiye’nin önde gelen sivil toplum kuruluşları, sendikaları ve siyasal partilerinin önemli isimlerinin ve çok sayıda aydının imzaladığı bir çağrı metni yayımladı. TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun anayasa yazım çalışmalarına başladığını ilan ettiği bir dönemde başkanlık sisteminin de yeniden tartışmaya açıldığı hatırlatılan açıklamada, “Başkanlık sistemi gibi, rejimin ne olduğunu belirleyecek bir tartışma sonuçlandırılmadan yeni anayasa yazımına başlanması, anayasa hazırlık sürecinin sağlıklı yürümeyeceğini göstermektedir. Başkanlık sistemini savunanlar, temel önemde düzenlemeleri jet hızıyla yasalaştırmakta, buna karşı yapılan muhalefeti vakit kaybı olarak değerlendirmekte, özerk kurumları yürütmeye bağlı hale getirmekte ve idarenin yargısal denetimini zayıflatacak adımlar atmaktadırlar” ifadelerine yer verildi.
“Hızla kuvvetler birliğine sürüklendiğimiz bir noktada, başkanlık sistemi niye arzu edilmektedir?” denilen bildiride, 12 Eylül’ün getirdiği antidemokratik siyasal partiler düzeninin parça parça değiştirilerek her gün biraz daha başkanlık sistemine yaklaştırıldığı kaydedildi. Bildiride, “Başkanlık sistemi, üstelik 12 Eylül ile hesaplaşmanın gündeme getirildiği bir dönemde, 12 Eylül’ün getirdiği iktidar yoğunlaşmasını daha da ileri götürecektir. Türkiye’nin tarihsel ve güncel siyasi iklimi, parlamenter sistem dışı arayışların daha da otoriterleşmiş iktidar yoğunlaşmalarına yol açacağını göstermektedir. İfade ve örgütlenme özgürlüğü alanındaki ihlallerin arttığı, şiddet içermeyen protesto eylemlerinin dahi suç sayıldığı bir ortamda, başkanlık sisteminin temel hak ve özgürlükleri güvence altına alacağı iddiasıyla sihirli bir değnek gibi sunulmaya çalışılması iyi niyetli bir çaba olarak görülemez” görüşleri dile getirildi.
‘Heyecan bitiyor’
Özgürlükçü bir anayasa yapmanın koşullarının her gün biraz daha ortadan kalktığı bu siyasal ortamda, Türkiye’nin yeni anayasa konusundaki heyecanının ve birikiminin bir de başkanlık sistemi hevesiyle heba edilmesi tehlikesinin belirdiği kaydedilen bildiride, “Halbuki içinde bulunduğumuz bu ortamda yapılması gereken, parlamenter sistemin düzgün biçimde işlemesini sağlayacak adımların atılması ve anayasa tartışmasının özgürce yürütüleceği koşulların yaratılmasıdır” denildi.
Çağrı metnini imzalayan aydınlar arasında şu isimler de yer alıyor: Prof. Dr. Ahmet Çakmak, Prof. Dr. Ahmet İnsel, Prof. Dr. Ahmet Saltık, Akın Atalay, Prof. Dr. Ali Nesin, Aydın Cıngı, Aydın Engin, Prof. Dr. Baskın Oran, Buket Uzuner, Prof. Dr. Burhan Şenatalar, Celalettin Can, Deniz Türkali, Prof. Dr. Dilek Barlas, Erdoğan Aydın, Ergin Cinmen, Eşber Yağmurdereli, Prof. Dr. Fatmagül Berktay, Doç. Dr. Ferhat Kentel, Fikret İlkiz, Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Doç. Dr. Hale Bolak Boratav, Hüsnü Arkan, Işıl Kasapoğlu, İbrahim Betil, Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Prof. Dr. İzzettin Önder, Mahir Günşiray, Prof. Dr. Nermin Abadan-Unat, Nuray Mert, Orhan Erdinç, Osman Kavala, Oya Başaran, Oya Baydar, Prof. Dr. Öget Öktem Tanör, Özgür Mumcu, Ragıp Duran, Semih Poroy, Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, Yrd. Doç. Dr. Ufuk Uras, Prof. Dr. Yakın Ertürk, Prof. Dr. Yalçın Göğüş, Prof. Dr. Yaman Barlas, Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu.