Arjantin Devlet Başkanı Cristina Fernandez Kirchner ve Dışişleri Bakanı Hector Timerman’ı, 1994’te Yahudi merkezine gerçekleştirilen saldırının zanlılarını korumak için İran’la işbirliği yapmakla suçlayan savcı, dün evinde ölü bulundu. Savcı Alberto Nisman ölü bulunduğu gün, Kongre’de kapalı bir oturumda Kirchner hükümetini suçlayan delilleri sunacaktı. Nisman, kayıtlarda enerji krizi yaşayan Arjantin’e İran’ın petrol satacağı, bunun karşılığında Arjantin’in de 4 milyar dolarlık buğday satacağının yer aldığını belirtmişti. Nisman, son zamanlarda ölüm tehditleri alıyor, Arjantin gazetesi Clarin’e verdiği röportajında ise “Bu olaydan sağ çıkamayabilirim” diyordu.
Milliyet’te yer alan habere göre, Savcı Nisman, başkent Buenos Aires’in lüks mahallesi Puerto Madero’daki evinin banyosunda kafasına tek kurşun sıkılmış bir şekilde, yanında 22 kalibrelik bir tabancayla bulundu. Savcının banyodaki küvette bir ‘kan havuzunun içinde yüzdüğü’ iddia edildi. Arjantin Güvenlik Sekreteri Sergio Berni, kanıtların Nisman’ın intihar ettiğine yönelik olduğunu açıkladı. Nisman, Buenos Aires’te 85 kişinin ölmesine ve 300 kişinin yaralanmasına yol açan saldırıyı araştırmak üzere, Christina Kirchner’in eşi olan merhum başkan Nestor Kirchner tarafından 2004’te atanmıştı. Güney Amerika’da düzenlenen en kanlı bombalı saldırıyı İran’dan emir alan Hizbullah’ın gerçekleştirdiği iddia ediliyordu. Arjantin mahkemeleri 2006’dan beri İran’ın eski cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani, eski savunma bakanı Ahmed Vahidi ve Buenos Aires’teki eski kültürel ataşesi Mohsen Rabbani’nin içinde olduğu sekiz yetkilinin iadesini istiyordu. 2013’te ise Arjantin ve İran hükümetleri olayı birlikte araştırma konusunda uzlaşmıştı.
Nisman geçen hafta, Kirchner ve Timerman’ı, en az iki İranlı üst düzey yetkilinin bu olayla ilişkilendirilmemesi için Tahran’la anlaşma yapmakla suçlamıştı. Ayrıca saldırının gerçekleştirildiği dönemde devlet başkanı olan Carlos Menem’i de delilleri karartmakla itham etmişti. Nisman, Kirchner hükümeti ve İran arasında yapılan telefon kayıtlarının elinde olduğunu ve bu kayıtlarda ticari anlaşma karşılığında İranlı yetkililerin cezadan muaf olmasına karar verildiğini öne sürüyordu.
‘Sağ çıkamayabilirim’
Nisman, kayıtlarda enerji krizi yaşayan Arjantin’e İran’ın petrol satacağı, bunun karşılığında Arjantin’in de 4 milyar dolarlık buğday satacağının yer aldığını belirtmişti. Nisman, son zamanlarda ölüm tehditleri alıyor, Arjantin gazetesi Clarin’e verdiği röportajında ise “Bu olaydan sağ çıkamayabilirim” diyordu.
Kapı içeriden kilitli
Pazar gecesi koruma polisleri, Savcı telefonlara ve kapıya cevap vermeyince durumu ailesine bildirdi. Nisman’ın annesi, kapının üzerinde anahtar olması dolayısıyla kapıyı açamayınca çilingir çağırıldı. Savcının 13’üncü kattaki evine giren annesi oğlunu ölü buldu. İsrail Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, İbranice’de intihar için kullanılan bir ifadeyi seçerek “Nisman’ın trajik koşullar altında öldüğünü” söyledi.
İstihbarat savaşı mı Hizbullah mı öldürdü?
Nisman’ın Kongre’de kanıtlarını açıklayacağı oturumdan saatler önce ölmesi üzerine komplo teorileri üretiliyor. Savcının intihar ettiğine inanmayanlar, cinayetin Hizbullah tarafından işlenmiş olabileceği üzerinde duruyor. Öne çıkan teorilerden bir diğeri ise Savcı’nın istihbarat servisinin güç savaşına kurban gitmiş olabileceği. Arjantin istihbaratının en güçlü isimlerinden Jaime Stiusso, Kirchner hükümetine muhalifliği ile biliniyor. Nisman’ın Stiusso’ya yakın olduğu, bu yüzden istihbarat içinde Kirchner destekçisi kişiler tarafından hedef alınmış olabileceği belirtiliyor.