Yorumlarda, oylamada paketin kabul edilmesine rağmen iktidardaki Hristiyan Birlik partilerinden 63 'hayır' oyu çıkmasının yankıları ele alınıyor. Düsseldorf merkezli Handelsblatt gazetesinde şu satırları okuyoruz:
"63 hayır oyu içerdeki direnişin alışılmış sınırları içinde kaldı. Daha önce bu rakamın 150'ye çıkacağı yönünde hesaplar vardı. Merkelciler için zafer, bu kez hiçbir şeyin daha da kötüye gitmeyeceği anlamına geliyor. Başkaldırı sona erdi, sadece bir uyarıya dönüştü. Parti içi çatışmadan çıkan ders ise Makyevelciliğin fikir özgürlüğüne üstünlük sağlaması. Ama kim 454'e 113'lük sonuçla Yunanistan projesinin rafa kaldırıldığına inanırsa, o yanılır. İş şimdi başlıyor. Almanlar bu sorunsal karşısında sinirli, ama sadece bir kişi karşısında sabırlı: O kişi de Angela Merkel."
Yunanistan oylaması Würzburg'da yayımlanan Tagespost'ta da yorum köşesinde işlenen bir konu.
"Halkın Yunanistan'a üçüncü yardım paketi konusunda zorlanması bilinen bir sır. Yunanistan konusunda karşı çıkanlar da böylece daha fazla dikkate alınır oldu. Birlik partilerinden 63 kişi başbakanlarına rağmen karşı çıktı. Bu duruma Angela Merkel ile Meclis Grubu Başkanı Kauder artık katlanacak. İç muhalefet en azından resmi olarak belgelenmiş haliyle açıkça artış göstermemiştir. Üstelik en sonunda bu oylardan da stratejik olarak istifade edeceklerdir. Kapsamlı bir halk partisi izlenimi yaratıp kaybedecekleri seçmenleri böylece partiye bağlayacaklar. Birlik partilerinin Yunanistan vetosu seçim kampanyalarına bu şekilde yansıyacaktır."
Alman basınının yorum köşelerinde sığınmacılarla ilgili yaşanan gelişmelere de yer veriliyor. Wetzlarer Neue Zeitung'da konuya ilişkin şu yorum dikkati çekiyor:
"Avrupa artık ber değerler bütünü haline geldi. Avrupa öncelikle bir değerler birliğidir. Bu kanı şu sıralarda Avrupa'ya yönelik büyük sığınmacı göçleri nedeniyle sorgulanır hale geldi. Şimdiye kadar Yunanistan konusuyla çok ilgili olanlar sığınmacıların farkına pek varmadı. Ancak artık sığınmacılar konusunda sadece konuşmak değil, sorunu çözmek gerekiyor. İdeolojik değil, pragmatik çözümler getirmeli. Ve eğer yararı olacaksa kalıcı bir zirve düzenlenmeli."
Berliner Zeitung kadınların cinsel gücünü artıran bir ilaca ABD'de ruhsat verilmesini yorum sütunlarında işliyor:
"Ürüne gösterilen aşırı ilgi kadınların cinsel gereksinimleri karşısında ilaç üreticilerinin kendilerini daha da geliştirmelerine yönelik beklentilerin arttığına işaret ediyor. Addyi adlı ilacın nelere muktedir olup olmadığı bir süre daha tartışma konusu olacak. Ancak ilaç sanayisinden kadınların cinsel özgürlüklerine kavuşmalarına yönelik beklentiler uzun süredir hayli yüksek."