Deniz Feneri e.V davası kapsamında Alman savcı, 20 Ocak 2009 tarihinde Türkiye’deki 12 şirketin Türk makamlarınca basılması talebinde bulundu. Bu talebin üzerinden 3 aydan fazla süre geçti, ancak Türkiye’de herhangi bir işlem yapılmadı. Vatan gazetesi muhabiri Öge Demirkan, Alman savcının adreslerini verdiği şirketleri araştırdı, ancak hiçbirini yerinde bulamadı!
17 Eylül 2008 tarihinde Alman hakim Deniz Feneri davasını sonuçlandırdı ve kararında ’esas failler Türkiye’de’açıklaması yaptı. Ancak aradan 8 ay geçmesine rağmen Türkiye’de bir arpa boyu bile yol kat edilemedi . Bu sırada Almanya’da davanın ikinci dalgası başladı. Alman yetkililer Türkiye’den de yardım istedi. 20 Ocak 2009 tarihinde “9409AR 2622202/08” dosya numarası ile Türkiye’ye gönderilen 84 sayfalık ’uluslararası adli yardım talebi’nde, Türk yetkililerden Deniz Feneri e. V’nin Türkiye bağlantılarıyla ilgili araştırma yapması istendi.
16.9 milyon euro Türkiye’ye gitti
Almanya’da bağış olarak toplanan paralardan 16.9 milyonunun Türkiye’ye gönderildiğini tespit eden Alman savcılar, bu paraları sorunca dernek Türkiye’deki 12 şirketin adını, adresini verip bu şirketlerden yardım malzemesi satın aldıklarını öne sürmüş, faturalarla da bu savlarını kanıtlamaya çalışmışlardı. Bu iddiaları inandırıcı bulmayan Alman yetkililer 20 Ocak 2009’da Türkiye’den bu şirketlere baskın düzenlenerek elde edilen belgelerin kendileriyle paylaşılmasını talep etti. Ancak aradan 3 ay 10 gün geçmesine rağmen, Türk yetkililer 12 şirket hakkında bir işlem yapmadı. Alman savcının araştırılmasını istediği şirketlerin hem adreslerinde hem de Ticaret Sicil Gazetesi’nde yapılan incelemelerinde çıkan sonuç çarpıcı...
İşte basılacak şirketlerin adreslerinde son durum
329 ton salça ve peynir alınan Martemsan sırra kadem bastı!
Şirket adı: Martemsan
İDDİANAMEDE YAZAN: Deniz Feneri e.V, 16.9 milyon euro’nun bir kısmıyla Martemsa adlı şirketten yardım eşyası alındığını iddia etmişti. Ancak Alman savcılar bu iddiaları inandırıcı bulmadı. Gerekçeleri ise şöyleydi: “Faturalardaki eşya miktarı 329 ton olarak verilmekte ve bu eşyalar 17 gün içinde 6 kez teslim edilmiş. 2007 yılından evvel Türkiye’de kamyonların yükleri toplam olarak 40 tondan fazla olamıyordu. Her kamyonda 30 ton nakledildiği kabul edilecek olursa, bu eşyalar için 11 kamyon yükünün gerekli olmuş olduğu ortaya çıkar. Sadece 20 Mart 2003 tarihinde 140 ton salça, çay, zeytinyağı gibi yiyecek maddesi alınmış, bu da 4 kamyon yükü demektir. 10 tonu da, bozulabilen ve soğuk hava depolarında nakliyatı gerektiren beyaz peynirmiş. Salça, çay ve zeytin yağı ihtiyacının, pirinç ve mercimek kadar büyük olması düşündürücüdür. Bu eşyaların Martemsa firması tarafından verilmiş olabileceği şüphelidir. Firmanın hacminin ne olduğu konusunda herhangi bir bilgi mevcut değildir. Mevcut evraklardan da herhangi bir nakliyat şirketinin bu nakliye işleriyle görevlendirildiği ortaya çık mamaktadır . Bütün faturalar ve keş makbuzlarda, Süleymaniye Mahallesi’nin Muhtarı Cuma Karadağ’ın mührü vardır. Bu mührün anlamı bir türlü anlaşıla-mamaktadır. Bu, bir nevi ” Teslim alındı belgesi “ ( Empfangsbe - scheinigung ) olsaydı, teslim edilen gıda maddeleri için olurdu ve konşimentoya geçirilirdi. Velev ki gıda maddesini aynı kişi sipariş etmiş olsun, böyle bir durumda fatura üzerinde olurdu. Bir muhtarın bu kadar gıda maddesini, hele 10 ton bozulabilir ve soğuk hava deposunda bekletilmesi gerekli olan beyaz peyniri, sipariş etmiş olabileceği olası düşünülmemekte.
Muhtar: Ben bir kutu salça bile görmedim
Makbuzlarda mührü olan İstanbul Eminönü’ndeki Süleymaniye Mahallesinin Muhtarı Cuma Karadağ’ı VATAN 9 Eylül 2008’de bulup yardımları sormuştu. Muhtar Karadağ’ın hiçbir şeyden haberi yoktu: “Akıl almaz bir sahtekarlık. Büyük bir şok yaşadım. Ne 2003 yılında ne de herhangi bir tarihte Almanya’daki Deniz Feneri’nden muhtarlığımıza bağış yapılmamıştır. 140 ton gıda yardımını ben ne yapacağım ki. Benim o tarihte 80 hanem vardı. Bu 80 hanede 1500 kişi oturuyor. 140 ton gıdayı alıp da ne yapacağım ben. İnanılmaz bir sahtekarlık bu. Benim mührümü makbuzlarına nasıl bastıklarını hiç anlayamadım.”
Alman savcının bildirdiği adres: Martemsan Gıda Temizlik LTD ŞTİ, Seyrantepe İ. Karaoğlanoğlu Cad. İspar İşmerkezi No: 322
SON DURUM: Martemsan şirketi, İstanbul Ticaret Odası kayıtlarına göre 27 Ocak 1997 yılında 5 bin TL sermaye ile kurulmuş. Gökmen Aşçı ve Serdar Çelik ortakları. İTO kayıtlarına göre şirket hala faal. Ancak adresine gidildiğinde İspar İş Merkezi’nin 322 nolu bürosunda BAF İnşaat Harita LTD ŞTİ faaliyet gösteriyor.
Deniz Feneri e.V’den Türkiye’ye giden para: 16.9 milyon euro
1- Deniz Feneri Derneği’ne 8 milyon euro
2- Şirketlere 5.3 milyon euro:
* Weiss GmbH: 1.8 mil yon euro
* Beyaz Holding: 1.5 milyon euro
* Euro 7: 500 bin euro
* Haliç Deniz Ltd: 400 bin euro
* Atlas GmbH: 289 bin euro
* ASS-Plan: 225 bin euro
* Yurt haber Ajansı: 135 bin euro
3- İzine rastlanamayan para: 3.6 milyon euro.
Derneğin yoksullara ‘Prada kot aldığı’ Aktif taşınmış!
Şirket adı: Aktif Barter A.Ş.
İDDİANAMEDE YAZAN: Sanıkların bazıları bu şirketin ortakları arasında. Kurucuları Zekeriya Karaman, İsmail Karahan, Mustafa Çelik ve Aykut Zahid Akman. Deniz Feneri e.V, Alman savcılar Türkiye’ye gönderilen 16.9 milyon euro’nun nereye harcandığını sorduğunda, önemli bir kısmıyla Aktif Barter’dan yoksullar yardım eşyaları aldıklarını söylemiş ve naylon faturaları göstermişti. Faturaların tümü, Frankfurt Deniz Feneri e.V. adına kesilmiş. Konşimentonun üzerinde ise yardım mahiyetli olduğu son derece şüpheli tanınmış marka ürünleri var. Örneğin Prada- Jeans gibi!
Alman savcının bildirdiği adres: Nişanca Mahallesi, Eyüp Bulvarı No:40 Eyüp-İstanbul
SON DURUM: 7 Şubat 2008 tarihinde şirketin adresi değişti ve Eyüp Kar İş Merkezi Defterdar Mahallesi Ortakçılar Caddesi No: 80/53 adresine taşındı. Bu taşınma ile Aktif Barter, Deniz Feneri e.V davasında yöneticilerinin adı sıkça geçen Kanal 7 ile komşu oldu.
Salçacıyla aynı faturaları kesen Birlik ortada yok
Şirket adı: Birlik Tekstil İş Makineleri
İDDİANAMADE YAZAN: Deniz Feneri e.V’nin yoksullara dağıtmak üzere yardım eşyası satın aldığını söylediği şirketlerden biri de Birlik tekstil A.Ş... Ancak Alman savcılar bu şirketten kesilen faturaları son derece şüpheli buldu. Gerekçe ise şu: ” Tonlarca gıda maddesinin alındığı söylenen Martemsan ile Birlik firmalarının yerleri İstanbul’da birbirine çok uzak olmasına rağmen, faturaların çok büyük bir ihtimalle aynı daktilo ile yazılmış olması dikkat çekici. Faturalarda bilhassa yazının alt kısmının bazı yerlerinde eksik olması ve renginin gittikçe açıklaşması, çeşitli firmalara ait faturaların aynı makinede yazılmış olması zannını uyandırmaktadır.
Alman savcının bildirdiği adres: Telsiz mahallesi 83. Sokak No: 42/A-Zeytinburnu...
SON DURUM: Ne Ticaret Sicil Gazetesi’nde ne de İTO kayıtlarında böyle bir şirket kayıtlı. Söz konusu adrese gittiğimizde ise böyle bir şirket bulamadık. Söz konusu adresteki apartman sakinleriyle yaptığımız görüşmede böyle bir şirketi hatırlayan çıkmadı.
Koskoca gemiyi satan Haliç, kayıplara karıştı
Şirket adı: Haliç Deniz Taşımacılığı ve Turizm LTD. ŞTİ
İDDİANAMEDE YAZAN: “ Baltic Kristina ’adını taşıyan ve Letonya’da demirlemiş bir gemi, Deniz Feneri e.V’nin parasıyla satın alındı. Resmi muhasebeye, geminin satın alınması için 1 milyon euro kredi alındığı ve geri kalan paranın da sanki Türkiye’den gelmiş şeklinde gösterildi. Kredi, Frankfurt VakıfBank’tan EURO 7’nin hesabına geçirildikten sonra, iki kez ve her defasında 200 bin euro, Türkiye’de yeni kurulan ” Haliç Deniz Taşımacılık ve Turizm Ltd. “ şirketine havale edildi.
Alman savcının bildirdiği adres: Eyüp Bulvarı No: 40. Eyüp-İstanbul
SON DURUM: Haliç Denizcilik, Mehmet Gürhan’ın Almanya’da hapishanedeyken hisselerini sahte belge ile Zekeriya Karaman’a devretmesiyle gündeme gelmişti. 2 katlı binada daha önce Aktif Barter da faaliyet gösteriyordu ancak şimdi bina bomboş.
Sanıkların ortağı olduğu Beyaz, farklı adreste
Şirket adı: Beyaz Holding
İDDİANAMEYEDE YAZAN: Davada yargılanan Mehmet Gürhan ile İsmail Karahan’ın, yine davada sıkça adı geçen ve Türkiye sorumluları olarak gösterilen Zekeriya Karaman’la ortak olduğu Beyaz Holding, yardım paralarının Türkiye’ye aktarılmasında en önemli aktörlerden biri olarak gösteriliyor. Şirketin diğer iki ortağı ise RTÜK Başkanı Zahid Akman ve Mustafa Çelik. İddianamede yine aynı 5 isim tarafından lmanya’da kurulan Weiss (Almanca’da beyaz) GmbH şirketinin sermayesinin 2003 yılında yardım paralarıyla 500 bin euro artırıldığı öne sürülüyor.
Alman savcının bildirdiği adres: Eyüp Bulvarı No: 40. Eyüp- İstanbul
SON DURUM: Alman savcının bildirdiği bilgiye göre adres Beyaz Holding; Aktif Barter, Haliç Denizcilik ile aynı yerde faaliyet gösteriyor. Ancak Ticaret Sicil Gazetesi’nde bilgiye göre 5 Mart 2009 tarihinde Beyaz Holding buradan taşınarak Fatih Halıcılar Caddesi No:100 adresine taşındı.