Gündem

Başçavuşun ifadesi Akıncı iddianamesinde: 15 Temmuz'da Akıncı Üssü'ne ABD'den mühimmat taşıdık

"Büyük bir kelle alacağımızı söyledi"

04 Nisan 2017 11:21

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 15 Temmuz darbe girişiminin merkez üssü Akıncı Hava Üssü’nde yaşananlara ilişkin hazırlanan iddianamede, kalkışma sırasında Ankara’daki Muhabere Elektronik Bilgi Sistemler Okulu Komutanlığı (MEBS), İnsani Yardım Tugayı gibi birçok birlikten Akıncı Üssü’ne personel takviyesi yapıldığı öne sürüldü. 

Darbe girişiminde rol aldığı ileri sürülen Kayseri 12. Hava Ulaştırma Ana Üst Komutanlığı’nda görevli cuntacıların 15 Temmuz günü görevlendirmeyle ABD’ye giderek, mühimmat aldıkları iddia edildi. Mühimmatların Kayseri 12. Hava Ulaştırma Ana Üst Komutanlığı’ndan havalanan A400M tipi kargo uçağıyla getirildiği ileri sürülürken, 15 Temmuz darbe girişimi faaliyetleri kapsamında Şırnak, Denizli ve Hatay’dan Ankara’ya komando taşımak için havalanan kargo uçaklarında görevli olan ve iddianamenin Kayseri şüphelileri arasında yer alan Astsubay Başçavuş Sinan Sarı ifadesinde, ABD’den mühimmat getirdiklerini anlattı.

Yeni Şafak'ın haberi şöyle:

15 Temmuz'da gittiler

Kayseri 221. Filo Komutanlığın’da yükleme teknisyeni olarak görev yapan Sarı, yurtdışı görevine 5 kişi katıldıklarını ve 5 Temmuz 2016 tarihinde görevli olarak ABD'ye gittiklerini belirterek, “Mc Guıre meydanına gittim, 8 ya da 9 Temmuz’da geri dönüş buradan çıktık. Türkiye’ye dönüş yolu üzerinde uçak motor arızası yaptı. Biz de mecburi olarak Kanada Gander hava meydanına iniş yaptık. Burada uçağın arızasını gidermek için gelen ekibi bekledik, onların geldiği uçağı alarak Türkiye’ye dönmek için hareket ettik. Yakıt ikmali için İngiltere’ye iniş yaptık. Daha sonra ABD’den aldığımız mühimmat ve malzemeleri indirmek için Akıncı’ya iniş yaptık. Malzemeleri teslim ettik sonra bağlı bulunduğumuz hava üssüne döndük” dedi.

ABD’ye giden ekibin içerisinde yer alan uçak komutanı Yüzbaşı Yasin Çetin’in ifadesinde mühimmat getirdiklerinden bahsetmemesi dikkat çekti. Darbe girişiminden haberinin olmadığını iddia eden Çetin, “14 Temmuz'da görev için Kanada ülkesinden geldim. Bağlı bulunduğum birliğimde bulunurken hafta sonu yoğun görevler olacağı arkadaşlar arasında konuşuluyordu. Ben de bu esnada ‘Yeni görevden geldik, keşke bize görev yazmasalar’ şeklinde serzenişte bulundum” dedi. Çetin, darbe girişimi sırasında Kayseri’den havalanan ve Ankara semalarında “gözcülük” yapan GÖREN uçağında görevliydi.

Mühimmatı yetiştirme gayreti

ABD’ye giden ekibin uçak arızası nedeniyle 4 gün Kanada’da kaldığı belirlendi. Uçak arızanın giderilememesi üzerine ise A400M tipi uçakta bulunan mühimmat ve teçhizat ekstra bir maliyete neden olmasına rağmen yardım için giden ekibinin uçağına aktarıldı. Akıncı iddianamesinin şüphelileri arasında yer alan isimlerin 14 Temmuz öncesi mühimmatı Akıncı’ya indirme çabası ise dikkat çekti.

"Büyük kelle alacağız"

Hava Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı Genel Sekreterliği’nde görevli cuntacı Ali Durmuş’un, darbe girişimi sırasında kullanılacak F-16 savaş uçaklarını koordinasyonunu sağlamak için Diyarbakır Ana Jet Üssü’ne gittiği belirlendi. Burada dönemin Diyarbakır Üs Komutanı olan cuntacı general Deniz Kartepe ile darbe toplantılarını yapan Durmuş’un darbe faaliyetine hangi pilot ve uçakların ne şekilde katılacağına ilişkin görüşmeler yaptığı kaydedildi. İfadesinde “geri hizmet uçuşu” için Diyarbakır’a gittiğini savunan Durmuş’a Kartepe’nin “Evime geldi. Büyük bir harekat yapacağımızı, büyük bir kelle alacağımızı ve hazır olmamızı, bunun üzerine çalıştıklarını söyledi” şeklindeki ifadeleri soruldu. Durmuş, Kartepe ile aralarında böyle bir konuşmanın geçmediğini iddia etti. Şüpheli İbrahim Yozgat ise “Ankara’ya dönen Ali Durmuş’un kalk emri vermesi üzerine de 22.20 sıralarında havalandık” ifadelerini kullandı.

15 Temmuz’da Akıncı Hava Üssü’ne İstanbul’dan aralarında SAT Tim Komutanı Özay Cödel ile Yunanistan’a kaçtığı belirlenen Halit Çetin ve Fatih Arık’ın da bulunduğu 13 SAT komandosunun geldiği ve nizamiyeleri korumakla görevlendirildikleri ortaya çıktı. 9 vatandaşın yaşamını yitirdiği, 104 vatandaşın yaralandığı Akıncı Üssü’ndeki halka ateş edenin ise SAT komandoları olduğu belirlendi. Cuntacılar, havaya açtıkları uyarı ateşlerine aldırış etmeyen ve slogan atmaya devam etmesi üzerine Tim Komutanı Cödel telsizden, “Gelmeye devam etmeleri halinde bacaklarına ve üzerlerine ateş edin” talimatı verdi.

Bunun üzerine de tim personelleri Ferat Erten, İrfan Altuntaş, Ahmet Çamoğlu, Hamdi Çıplak, Yücel Özcan, Erdinç Kurt ve Mutlu Ferik eş zamanlı olarak nizamiye önünde bulunan vatandaşlara ateş açtı. FETÖ’cü hainlerin ayrıca Akıncı Üssü’ndeki TAI-TUSAŞ Camii’nde okunan selayı susturmaya çalıştığı ve camlarını kırdıkları camiye postalları ile girdikleri belirlendi. Selanın merkezi sistemden okunmasını sağlayan cihazı bulamayan ve 5-10 dakika yeniden sela okunmaya başlayınca sinirlenen cuntacılar bu kez de minareye ve hoparlöre ateş etti. İstanbul’dan tam teçhizatlı olarak gelen cuntacıların halka ateş açmasına engel olmaya çalışan ve “Burası benim birliğim değil, ben kışlama geri dönüyorum” diyen İnsani Yardım Tugayı’nda görevli Özkan Hekin’i vurdukları ortaya çıktı.