Gündem

Başbakan'ı hastane hastane dolaştırmışlar

Başbakan Erdoğan, katıldığı bir hastane açılışında yaptığı konuşma esnasında başından geçen bir olayı anlattı. Kaza geçiren Başbakan&#

08 Şubat 2010 02:00

T24- Her fırsatta ısrarla "Hiçbir hasta hastane kapısından geri çevrilmeyecek. Çeviren olursa direkt bize bildirilsin gereğini yapacağım" diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konudaki hassasiyetinin nedeni ortaya çıktı.




Geçmişte geçirdiği bir trafik kazasının ardından, Başbakan Erdoğan hastane hastane dolaştırılmış. Başbakan, bu  anısını açılışına katıldığı Çamlıca Özel Erdem Hastanesi'nde yaptığı konuşmada anlattı. İşte Başbakan Erdoğan'ın ilginç anısı:


"Acil servise kaldırılan bir hasta asla ve asla yanında kimliği olmasa bile hastane kapısından geri çevrilmeyecektir. İster özel, ister kamu hastanesi olsun hiç fark etmez. Çünkü biz damdan düştük. Bunu ben yaşadım. Bolu'da yaşadım. Kargasekmez'den inerken bizler ölümden döndük. Ve bizi Düzce'de hastaneye getirdiler. 'Sigortalı mısın, emekli misin?' bunu sordular. Komadayız. Sesleri hayal meyal hatırlıyorum. Kırıklar içerisindeyiz. Kıvranıyoruz. Arkadaşlarımızın hepsi aynı durumda. İnanır mısınız, adeta bizi bir kamyonetvari ambulansın içine tıka basa doldurdular. Bir hemşire bile yanımıza vermediler. Yaralı olan arkadaşımızın eline serumları tutturdular ve oradan bizi Bolu'ya gönderdiler. Bolu'ya geldik. Bolu'da gittiğimiz hastanede sordular, 'bunlar SSK'lı mı, emekli mi?' dediler. SSK'lı olduğumuzu öğrenince devlet hastanesi, 'kusura bakmayın biz alamayız' dediler ve bizi oradan SSK hastanesine gönderdiler. Kan revan içindeyiz. Biz, bu dönemleri yaşadık. Biz damdan düştük.


Hani Nasrettin Hoca'nın meselesi var ya, damdan düşüyor, her tarafı yara bere, kırık dolu. Doktor aramaya başlıyorlar. 'Bana doktor aramayın' diyor, 'damdan düşen arayın.' Şimdi bizim durumumuz bu. Biz, damdan düştük. Onun için gereği neyse bunu yapacağız. Ve hayati noktada acil kapısına gelen hastaya adını dahi soramazsınız. O durumdaki hastanın adı Hasan olsa, Ahmet olsa, Mehmet olsa, George olsa ne fark eder? Biz yaratılanı yaratandan ötürü seveceğiz. O hayati noktada parası varmış, parası yokmuş ne fark eder? O hayati noktada, o acil durumda gelene sadece ve sadece insan olduğu için hizmet verirsin."


Başbakan Erdoğan, Kanuni Sultan Süleyman'ın "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi. Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" sözünü hatırlatrak, bir sağlıklı nefese bir devleti feda etmeye hazır bir anlayıştan geldiklerini söyledi. Erdoğan, "O kadar önemli bu iş. Ve diyoruz ki hayati durumu atlatabilirse, o acil durumu atlatabilirse, ondan sonra kimdir, nedir, necidir? Bakarsınız" diye konuştu.


Erdoğan, eskiden parası olmadığı gerekçesiyle yatış ücreti ödeyemeyen vatandaşların hastanelerde rehin tutulduklarını, kendilerinin bu çağ dışı uygulamaya son verdiklerini, bunun insana hizmet anlayışlarının göstergesi olduğunu, sağlık ve kamu hizmetlerindeki temel felsefelerinin de bu olduğunu vurguladı.


Kendilerinin aynı acıları yaşadığına dikkati çeken Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Bunun acısını yaşayanlar bilebilir. Hani bir söz vardır; 'kişi kendinden bilir işi' diye... Bunu yaşamayan, bunu tatmayan nereden bilebilir? Milletin derdinden anlamayan, varoşları dolaşmayan, varoşlarda halkıyla bütünleşmeyen, milletin dilinden, milletin acısından, milletin sıkıntısından neyi paylaşacak? İşte Tam Gün Yasası'nı çıkardık. Belli kesimlerden bir direnç geldi. Biz ne doktorlarımızı mağdur etmek istiyoruz, ne de hastalarımızı. Amacımız sağlık hizmetlerindeki kaliteyi artırmak. Doktorlar ile hasta arasında engelleri kaldırmak. Doktorlarımızın içindeki eşitsizliğe son vermek.


Şu anda yasa çıktı. Özel hastanelerimizde de, devlet hastanelerimizde de, üniversitelerimizde de hiçbir problem yok. Doktorlarımız tercihlerini yapıyor. 'Muayenehane' diyor, 'hastane' diyor, 'özel hastane' diyor. Ve tercihleri doğrultusunda çok daha verimli şekilde çalışıyorlar."