''Önceki gün yine manşet attılar, 'Türkiye Batı'dan kopuyor, Türkiye yönünü Arap ülkelerine döndü' diye yaygara koparıyorlar. Açın bakın İsrail basınına da inadına aynı şeyi söylüyorlar'' diyen Erdoğan, kısaca şunları söyledi:
''İsrail destekli uluslararası basın da aynı şeyi söylüyor. Talimatı aynı yerden alıyorlar. O yabancı gazete, İsrail'e hizmet etmek için kurulmuş, görevini yapıyor. Peki sen kime hizmet ediyorsun? Sen hangi görevi yerine getiriyorsun?
Senin ülken bir mücadele veriyor, senin milletin ayağa kalkmış, ölen kardeşleri için ağlıyor. Peki sen hangi ülkeye hangi millete hizmet ediyorsun?
'Sizin gibi kara propaganda yapmıyoruz'
Neymiş efendim, gerçekleri konuşanlar İsrail yanlısı olarak ilan ediliyormuş. Hayır, biz kimseyi itham etmiyoruz, kimseye iftira atmıyoruz. Biz sizin yaptığınız gibi kara propaganda yapmıyoruz.
Birileri buna boyun eğebilir, birileri bu kara propaganda karşısında geri adım atabilir. Birileri korkabilir, katliamlara, korsanlığa göz yumabilir. Bugüne kadar bu devran böyle gelmiş, böyle gitmiş olabilir ama bilin ki bu devran artık böyle gitmeyecektir.
Biz korkmayacağız, bu kara propagandaya boyun eğmeyeceğiz. Bu korsanlığa karşı sessiz, tepkisiz kalmayacağız. Değil Türkiye'deki taşeronlar, tüm dünya basını üzerimize gelse, üzerimize her türlü iftira kampanyalarını gönderseler, bizim abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan şüphemiz olsun. Biz doğru bildiğimiz yoldan ayrılmayacak, mazlumun hakkını savunmaktan asla ve asla vazgeçmeyeceğiz.
'Türkiye büyük ülke yolunda adım atınca kirli eller devreye giriyor'
Türkiye, ne zaman büyük bir ülke olma yolunda kararlılıkla ilerlemeye başladıysa bazı kirli eller devreye girdi. Türkiye ekonomisi ne zaman atağa geçtiyse, kirli senaryolar devreye sokuldu. Türkiye ne zaman uluslararası itibar kazandı, ne zaman güçlü bir devlet olma yolunda tarihi adımlar attıysa içeriden de dışarıdan da tahrikler devreye sokuldu.
Şu sıralar Amerika ve Avrupa'da çıkan İsrail destekli bazı gazetelerden, televizyonlardan Türkiye'ye yönelik kara propaganda başlatıldı. Bizim Gazze için sesimizi yükseltmemizden rahatsız olmuşlar. Bizim Filistin için yüreğimizi ortaya koymamızdan rahatsız olmuşlar, bizim Akdeniz'deki korsanlığa karşı tepkimizden rahatsız olmuşlar.
Bizim İran meselesini barışçıl yollardan, diplomatik yollardan çözüm çabalarımızdan rahatsız olmuşlar. Suriye, Ürdün, Lübnan, Libya ile vizenin kalkmasından rahatsız olmuşlar. Yüzlerce yıldır birbirimize sırtımızı döndüğümüz Arap kardeşlerimizle yakınlaşmamızdan rahatsız olmuşlar.
Türkiye'nin ekseni kayıyormuş, Türkiye Batı'dan kopuyormuş, Türkiye'nin yönü değişiyormuş,Türkiye'de Yahudi düşmanlığı varmış. Yalan üstüne yalan söylüyor, iftira üzerine iftira atıyorlar."
'Bunlar taşeron'
Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:
''...Daha da acısını söylüyorum, bakın burası çok önemli. İsrail'de yayınlanan gazeteleri önünüze koyun, sonra Türkiye'deki birtakım malum gazeteleri o gazetelerin yanına koyun, inanın, lisan dışında hiçbir fark göremezsiniz. Çünkü bunlar taşeron. Bunlar taşeron.
Köşe yazarlarının yorumlarını dinliyorsunuz, diyorlar ki, çok enteresan, 'İsrail'den bu yönetim gitmedikçe, Türkiye'de de AK Parti iktidarı değişmedikçe, Türkiye-İsrail ilişkileri değişmez. Sana yazıklar olsun, sen kimin avukatısın ya... Sen kimin avukatısın? İsrail'deki iktidarın mı veya İsrail'e gelecek yönetimin avukatı mısın? Yoksa ülkedeki iktidarın avukatı mısın? Kimin avukatısın?
Eğer ortada bir yanlış varsa, bunu dürüstçe ortaya koyarsın. Yoksa dürüst ol dürüst. Samimi ol, ama bunlarda samimiyet yok ki. Bunlarda dürüstlük yok ki. Bunlar buradan nemalanıyorlar, buradan... Bunlar, Ortadoğu'daki bütün katliamları, bütün zulümleri, bütün hukuksuzlukları, tıpkı İsrail basını gibi, tıpkı İsrail destekli uluslararası basın gibi örtmeyi görev zannediyorlar.''