Başbakan Binali Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişiminin 1'inci yıl dönümünde Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki özel oturumda konuştu.
Yıldırım, darbe girişimini " 15 Temmuz iman dolu çılgın Türklerin tankları ezdiği gündür." sözleriyle yorumladı. Başbakan, darbe girişiminde yer almış sanıkların hukuk sınırları çerçevesinde cezalarını çekeceklerini belirterek "Caniler, hak ettikleri cezayı çekiyor. Unutulmasın ki Türkiye her kültürden oluşan bir devlettir. 15 yılda gelecek nesillere ekonomisiyle, özgürlük ve demokrasisiyle, dev hizmet ve eserleriyle büyüyen bir Türkiye bırakmamıza hiçbir güç engel olamayacaktır.FETÖ'nün ağzıyla konuşanlar, Yenikapı ruhuna layık olamayanlar onlar ancak kontrollü ruhlarla bir arada olabilir." değerlendirmesini yaptı.
"Milletini, bayrağını, vatanını, devletini canı pahasına savunan sayın Cumhurbaşkanım; milli egemenlik makamının sayın başkanı. Milli iradenin emanetine ölümüne sahip çıkan gazi Meclisimizin çok değerli üyeleri, aziz milletim, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
"15 Temmuz iman dolu çılgın Türklerin tankları ezdiği gündür"
Bugün 15 Temmuz 2017, demokrasi ve milli birlik günü. Türkiye'nin en karanlık, en uzun gecesini aydınlık bir sabaha, düşman işgalini millet destanına dönüştüreli tam bir yıl oldu. Bugün burada yeniden bir araya gelebiliyorsak bunu 250 kahraman şehidimize, 2193 kahraman gazimize ve büyük Türk milletine borçluyuz.
Vatan size minnettar sayın Cumhurbaşkanım, değerli milletvekilleri; 15 Temmuz bu milletin düşmanına kıyameti gösterdiği gündür. 15 Temmuz, iman dolu çılgın Türklerin tankların ezdiği gündür.
"15 Temmuz'da destanların en güzelini yazdık"
15 Temmuz, dünya devletine bir millet nasıl, bir vatan nasıl korunur dersinin verildiği gündür. 15 Temmuz, milli iradenin tecelligâhı, bombalanırken milli iradenin teslim alınamayacağının teslim alınamayacağının ilan edildiği gündür. İstiklal Marşımızın her satırı o gece yeniden yazıldı. Milletim korkmadı, kazanan korkmayanlardır.
O gece Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla milyonlar, milletine, bayrağına, vatanına sahip çıkmak üzere ikinci kurtuluş mücadelesini başlattı. 15 Temmuz gecesi, ihanetin en şiddetlisini yaşadık. Destanların da en güzelini yazdık. Bu vatan toprağın kara bağrında sıra dağlar gibi duranlarındır. Bu vatan, ardına bakmadan yollara düşen, sel gibi coşanlarındır.
"Bu caniler hakettikleri en ağır cezayı alacaklar"
İstiklalin muhakkak ki bir bedeli var. Bu bedeli bir değil, binlerce kez ödedik. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan; bu günler Türk demokrasi tarihinin utanç vesikalarıdır. Ama 15 Temmuz, hepsinden daha farklıdır.
İlk kez TBMM, aziz Türk milleti darbelere boyun eğmedi. Gerçek anlamda yeter, söz milletindir dedi. Bir gece 10 senelik bir mücadeleyi sığdırıp, bu toprakların hür ve bağımsız kalacağını tüm dünyaya haykırdı. Kurtuluş Savaşı'nda "Ya istiklal, ya ölüm" diye memleketini savunan bu Meclis değil miydi?
Türk milleti, yine böyle 15 Temmuz'da verdiği mücadeleyle şüphesiz ki gaziliği hak etti. O gece bu yüce çatı bombalar altında sarsılırken milletvekillerimiz parti kimliklerini bir kenara bıraktı. Hep beraber demokrasiye, ülkemize sahip çıktı.
Adeta bir savaş ortamında ölümüne demokrasi nöbeti, milli irade nöbeti tuttu, Meclis'i terk etmedi.
O gece milletin kahraman evlatları, ellerinde bayrak, dillerinde "Allah Allah" nidalarıyla ezanlarla, salalarla ölüme koştu. O gece Ahmet, Mehmet yoktu. Seksen milyonun adı vatandı, bayraktı, istikrardı. 1915'te Çanakkale'yi geçemeyen gafiller, 2016'da İstanbul Boğazı'nı geçeceğini mi zannetti? 1920'de işgal edemediğiniz milletin meclisini, 2016'da yerle bir edeceğinizi mi zannettiniz?
O halde siz bu aziz milleti hiç tanımamışsınız. Şunu bilin ki siz kalleş oldukça biz kardeş olacağız. Siz kelepçeler vurdukça biz daha çok kenetleneceğiz. Çanakkale'deki kahraman 15'lilerin torunları, 15 Temmuz'da dedelerine ne kadar da layık oldular. Anadolu topraklarına nasıl da layık oldular. Allah hepimizden razı olsun.
"FETÖ'nün ağzından konuşanlar, Yenikapı ruhuna layık olamayanlar onlar ancak kontrollü ruhlarla bir arada olabilir"
Bu millet o gece Türk olmayı onur, Müslümanlığı gurur sayarım, bol yıldızlı değil ay yıldızlı bayrak altında saf tutarım diyen Gazi Mustafa Kemal'in vasiyetine uygun, kendine düşeni yapmıştır. Bu devlet şimdi de "Her şeyi affedin ama vatanınıza ihanet edeni asla affetmeyin" diyen Hz. Ali'nin vasiyetini yerine getiriyor.
Caniler, hak ettikleri cezayı çekiyor. Unutulmasın ki Türkiye her kültürden oluşan bir devlettir. 15 yılda gelecek nesillere ekonomisiyle, özgürlük ve demokrasisiyle, dev hizmet ve eserleriyle büyüyen bir Türkiye bırakmamıza hiçbir güç engel olamayacaktır.
FETÖ'nün ağzıyla konuşanlar, Yenikapı ruhuna layık olamayanlar onlar ancak kontrollü ruhlarla bir arada olabilir.
Milleti için, bayrağı için, devleti için canını seve seve veren tüm şehitlerimizle birlikte 15 Temmuz şehitlerimizi de rahmetle anıyorum. Allah böyle bir karanlık geceyi bir daha ülkemize yaşatmasın. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. "