Gündem

Başbakan: Kredi kartının mağduru olmaz.

Başbakan Erdoğan, kredi kartı borçluları için "üzerine çizgi çekin, affedin" isteğine olumsuz yanıt verdi.

14 Mart 2009 02:00
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kredi kartı borçluları için "üzerine çizgi çekin, affedin" isteğine olumsuz yanıt verdi. 


Erdoğan Vilayet Meydanı'ndaki toplu açılış töreninin ardından Anemon Otel'de Eskişehir Girişimci Sanayiciler ve İşadamları Derneği (EGSİAD) tarafından düzenlenen 'Beyaz Altın Türkiye Girişimcilik Ödülleri' törenine katıldı.

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile çok sayıda kişinin bulunduğu ve Galatasaray'ın eski futbolcusu Hakan Şükür'ün de ödül aldığı törende konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de yanlış ve yapıcı olmayan bir muhalif tavrının olduğunu söyledi. Erdoğan şöyle devam etti:

"Öncelikle şunu samimiyetimle ifade etmek istiyorum, bugün Türkiye'de yanlış ve yapıcı olmayan bir muhalif tavrı var. Bu ülkede felaket tellallığı yapmanın ülke ekonomisine faydası olmaz. Kritik anda bile benim girişimcim, 'Ben ne yapabilirim? Ben nasıl ayakta tutunabilirim?' derken bunu sormuyor, 'Beni birisi nasıl ayakta tutar, nereden nasıl bir şeyi alabilirim, bu krizden bir fırsat yaratıp neyi nasıl götürürüm' diyorlar. Kusura bakmayın ben o alıştığınız başbakanlardan değilim. Çünkü bu ülkede tüyü bitmemiş yetimin hakkı var."

"500 milyar dolarlık borç yok"

Geçmiş hükümetlerin borçlarını kendilerinin ödediğini ifade eden Başbakan Erdoğan, "Onlar borçlandı, biz ödedik. 500 milyar dolara ulaştı borç diyor, yok böyle bir borç yok. Hesap ortada. Borç faizleri yüzde 63'tü şu anda yüzde 13-14'lere indirdik. Merkez Bankası'nın açıkladığı faiz 11.5'a düşmüş. Gönlümden geçen faiz enflasyonda olduğu gibi tek haneye düşürmek. Bunu da başaracağız. Avrupa'da düşmüşse, bizde niye düşmesin. Benim felsefem bu. Literatürde bu yok' diyorlar ben yeni literatür çıkarıyorum. Yaşarak, damdan düşerek geliyorum. Maliyeti düşüreceksek kredi faizlerini düşürmemiz gerekir" dedi.

"Kredi kartı mağduru olmaz"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bazı kişilerin 'Kredi kartı mağduru' ifadesi kullandığını belirterek, kredi kartının mağdurunun olamayacağını söyledi. Erdoğan şunları kaydetti:

"Kredi kartı mağdurları ifadesi kullanılıyor, kusura bakmasınlar kredi kartının mağduru olmaz. Kredi kartı nedeniyle borçlananlara ayrı yere koyuyorum ve dürüst bakmıyorum. Fazlasını kullanma hakkın yok, fazlasını kullanırsan bedelini de ödemelisin. Şimdi diyorlar üzerine çizgi çekin, affedin. Mağdur olmayanların hakkı ne olacak. Biz burada aracıyız, biz emanetçiyiz. Siz bize bir emanet verdiniz, biz bu emaneti adil bir şekilde kullanmak durumundayız."

Enflasyonu yüzde 30'larda aldıklarını anlatan Erdoğan, "Biz enflasyonu yüzde 7'lere indirdik. Gecelik faizlerin yüzde 7 bin 500'lere çıktığı günleri hatırlayın. 16 banka fona devredildi. Kim ödedi millet, bu dönemde fona devredilen banka var mı? Bakkal dükkanı gibi banka kurdukları için bunlar oldu, biz buna müsaade etmeyiz. Ekonominin standardını hem yükselteceğiz hem koruyacağız" dedi.

"Evet, kriz teğet geçecek"

Başbakan Erdoğan televizyon ekranlarında, gazete sayfalarında, küresel krizi istismar etmeye dönük yaklaşımların devam ettiğini öne sürdü. 2008 Ocak ayına göre Türkiye'de sanayi üretiminde düşüşün olduğunu kaydeden Erdoğan şöyle konuştu:

"2008 Ocak ayına göre sanayi üretiminde yüzde 21 oranında azalma oldu. Bu azalmayı Türkiye'ye özgü bir durummuş gibi gösteremeye çalışıyorlar. Macaristan, Kore, İspanya, Japonya'da düşüş oldu. Aynı şekilde ihracata bakıyorsunuz yüzde bizde yüzde 26 oranında azalma var. Rusya'da yüzde 50, Şili'de yüzde 41, dünyanın en gelişmiş ülkelerinden Japonya'da yüzde 46 düşüş var. Küresel kriz bizim kriz değil. Bu 'teğet geçecek' dediğimde dalga ve gırgır geçildi. Bırakın geçsinler. Bu kriz, evet teğet geçecek, Türkiye bu krizi en az zararla atlatacak. Krizde 'bire 5 katladım' diyen girişimciler de var. Zaman gelir karla zarar ortaktır. Stoklarını buna göre yapacaksın. Böyle bir dönemi dayanışma içerisinde aşacağız. Ama felaket tellallığına çevirirseniz sıkıntıların önüne geçilmez. Bu psikolojik baskıya kimsenin vesile olmaması gerekir. Devlet olarak elimizden gelen desteği göstereceğiz."

"Merkez Bankası'nın kararları önemsenmeli"

Kamu bankalarının dışındaki bankaların da Merkez Bankası'nın aldığı kararı önemsemeleri gerektiğini ifade eden Recep Tayyip Erdoğan, "Merkez Bankası'nın aldığı karar bir sinyaldir buna göre adım atmasalar kusura bakmasınlar karşılarında bizi bulacaklardır. Merkez Bankası'nın kararlarına uymak zoruna değiliz diyebilirler ama normale döndüğünde kapısını çalacağın kredi vereceğin insanların bu insanlar olduğunu unutmamalılar. Kamu bankası piyasayı balense etmenin sorumluluğu içerisindedirler" diye konuştu.

Krize karşı tedbirler noktasında aktif bir tutum izlediklerini savunan Erdoğan, krizin sinyallerini alır almaz gerekli tedbirleri aldıklarını söyledi. Erdoğan, "Şu anda bu süreci aynı şekilde devam ettiriyoruz. 30'dan fazla tedbir aldık, tedbir almıyorlar diyorlar. O tedbirlerin yansıması sana şöyle olmuş başkasına farklı olmuştur. Bugün 4'ncü paketi de Eskişehir'de açıkladık. Bu tedbirlerle Türkiye'yi krize karşı daha dayanaklı hale getireceğiz" dedi.

"IMF ile çıkarı görüşürüz"

Başbakan recep Tayyip Erdoğan IMF'den yeni bir teklif paketi geldiğini söyleyerek kendileri için kriz karşısında sağlam durmanın daha önemli olduğunu kaydetti. Erdoğan konuşmasını şöyle tamamladı:

"Ne olursa olsun, IMF ile masada karşılıklı çıkarı görürüz. Biz IMF'nin 50 yıllık ortağıyız. Bugüne kadar 18 anlaşma yapıldı. Bu anlaşmalardan sadece biri bizim dönemizde gerçekleşti. Sanki IMF bizimle doğdu gibi bir izlenim yaratmaya çalışıyorlar. Bir yıldır IMF ile imza atmıyoruz. Çünkü getirdikleri tekliflerde ülkemizin menfaatleri göz ardı ediliyor. Ekonomik olmayan dayatmalarla gelirlerse bunu kabul etmeyiz. Teklif ülkemizin ekonomik koşullarına uygun olmalıdır. Farklı ülkelerde bazı şeyleri yapabilirler, Gelir İdaresi'ni özelleştirin derse, biz bunu kabul etmeyiz, bazı kanunları geri almayız. Mali milat, nerden buldun gibi konularda başka uygulamalara geçin derlerse ama kusura bakmayın biz bunları uyguluyoruz. Belediyeler yeni kanuna göre bütçeden payını alıyor, bunu kaldıramayız. Vergiden payını alamazsa belediyeler çöker. Bütün bunları IMF ile görüşüyoruz. Anlaşma noktasına varabilirsek anlaşacağız. Aksi, Türkiye'de kıyametin kopması değildir. Biz yere sağlam basıyoruz. Yürekli girişimcilerimiz olduğu sürece de evelallah biz yolumuza devam edeceğiz. Bu gemide hep beraber gidiyoruz, batarsa hep beraber batarız, ama biz bu gemiyi batırmayacağız."