Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Rusya’nın Suriye’deki operasyonlarını eleştirerek, “Rusya da dahil bazı çevreler, rejimle işbirliği yapan ve muhaliflere saldıran PYD ve rejimin atadığı (Suriye eski Başbakan Yardımcısı) Kadri Cemil gibi gruplarla muhaliflerin konumunu bozmaya çalışıyor” dedi.
Davutoğlu, AB’nin Suriye’li mülteciler için Türkiye’ye verilmesi konuşulan 3 milyar Euro’luk desteğe ilişkin olarak da, “Biz AB'den para istemiyoruz, para için görüşmüyoruz. Bu bizim için insani bir görev ve sığınmacı krizi küresel bir sorun” diye konuştu.
İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu kapsamında "Türkiye’nin Küresel Rolü" başlıklı özel oturumda konuşan Davutoğlu, Türkiye'nin terörle mücadelesini değerlendirdi.
Davuoğlu, IŞİD ve PKK terörünün Türkiye'yi tehdit ettiğine dikkati çekerek, Türkiye’nin bütün terörist gruplara karşı mücadele verdiğini kaydetti.
Türkiye’nin IŞİD'i terörist ilan eden ve 2013'te sınıra yaklaştığında Suriye'de IŞİD'e saldıran ilk ülke olduğunu hatırlatan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ilımlı muhalifleri destekliyoruz"
“Ama maalesef uluslararası toplum DAEŞ ile mücadelede yeterince hızlı değildi. Daha sonra Musul düştüğünde DAEŞ, Irak ve Suriye'nin büyük bir kısmını kontrol etmeye başladı ve şimdi ise büyük bir tehlike, barbar bir terörist grubu haline geldi. Artık Irak-Suriye sınırı diye bir şey kalmadı ve bu nedenle de Irak hükümetine yardım etmemiz gerekiyor ve DAEŞ ile mücadele etmemiz gerek. Türkiye olarak ne yapıyoruz konusuna gelince biz, Suriye'de sınırımıza yakın yerlerde DAEŞ'e karşı savaşan ılımlı muhalifleri destekliyoruz. Bu arada rejim ve Rus uçakları, DAEŞ'e değil, ılımlı muhaliflere saldırıyor. DAEŞ ile mücadelede uluslararası uzlaşı ve kararlılık ve işbirliği gerekiyor."
Başbakan Davutoğlu, IŞİD'in Türkiye'ye sızmaması için de sınır kontrolleri ve bütün müttefik ülkelerle istihbarat paylaşımı gibi pek çok konuda önlem aldıklarını vurgulayarak, "Bunlara rağmen bir takım saldırılar oldu ve bu nedenle de daha fazla çaba gerekiyor. Türkiye, DAEŞ ile mücadelesine devam edecek” diye konuştu.
Türkiye’nin Irak’taki eğitim birliğine değinen Davutoğlu, “Türkiye'nin Irak'taki eğitim birliği sadece DAEŞ'e karşı savaşanları eğitmek amaçlı. Irak'ın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı duyuyoruz ve orada yardım için bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.
“Dayanışma görmüyoruz”
Başbakan Davutoğlu, PKK’ya yönelik de şunları kaydetti:
"PKK, Türkiye'de sivillere saldırıyor, güneydoğu Anadolu'da insanları öldürüyor. Ancak uluslararası toplumun DAEŞ ile mücadelede gösterdiği dayanışmayı, Türkiye'nin PKK ile mücadelesine gösterdiğini göremiyoruz. Biz bütün terör örgütlerinin yok edilmesini istiyoruz."
Türkiye'nin Suriye'deki krizin çözümüne yönelik her türlü diplomatik girişimi desteklediğini söyleyen Davutoğlu, çünkü bu krizin bedelini Türkiye'den daha fazla ödeyen bir ülke olmadığını vurguladı. Davutoğlu, Suriye'de krizin başından beri Türkiye'nin çözüm konusunda çeşitli girişimlerde bulunduğunu ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı kendi halkına karşı askeri güç kullanmaması için ikna etmeye çalıştığını söyledi.
Uluslararası toplumun Suriye konusunda gerekeni yapmadığı için yüz binlerce kişinin öldürüldüğünü, milyonlarca insanın mülteci konumuna düştüğünü hatırlatan Davutoğlu, şöyle konuştu:
Rusya'ya eleştiri
"Artık krize çözüm bulma zamanı geldi ama çözüm için de krizin taraflarını belirlemeliyiz. Bir taraf rejim, diğer taraf ise muhalifler. Bu da Riyad'da toplanan ılımlı gerçek muhalifler, yani Suriye Ulusal Koalisyonu anlamına geliyor. Rusya da dahil bazı çevreler, rejimle işbirliği yapan ve muhaliflere saldıran PYD ve rejimin atadığı Kadri Cemil gibi gruplarla muhaliflerin konumunu bozmaya çalışıyor."
Davutoğlu, siyasi diyalog sürecinde temsil edilecek muhaliflerin kim olduğuna muhaliflerin kendisinin karar vermesi gerektiğini belirterek, kimsenin muhaliflere hiçbir şey dayatma hakkının bulunmadığını bildirdi.
Davutoğlu, "Biz Türkiye olarak Suriye Ulusal Konseyi dışında hiç kimseyi muhalif olarak kabul etmiyoruz. Diğerleri masada yer almak istiyorsa, rejim tarafında olabilir. Umarız Cenevre 3 olur" diye konuştu.
Madaya'daki insani dramına da değinen Davutoğlu, kuşatmanın kaldırılması gerektiğinin altını çizerek, "Bu insani trajedi devam ederken siyasi diyaloğun ne anlamı olacak" dedi.
“Biz AB’den para istemiyoruz”
Daha önce mülteci krizini gündeme getirmelerine rağmen hiç kimsenin yeterince duyarlılık göstermediğine de dikkati çeken Davutoğlu, Suriyeli mültecilerin, umutlarını kaybetmeye başlayınca Avrupa'ya göç etmeleriyle birlikte farkındalığın oluşmaya başladığını söyledi.
Davutoğlu, Almanya Başbakanı Angela Merkel'e mülteciler konusunda farkındalık yarattığı için teşekkür ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnsanlar bu 3 milyar Euro’yu soruyor. Yarın Berlin'de ben bu soruyu sormayacağım çünkü bu para meselesi değil. Biz yaklaşık 10 milyar dolar harcadık ve Suriye trajedisinin mağdurları için daha fazlasını da harcarız. Biz AB'den para istemiyoruz, para için görüşmüyoruz. Bu bizim için insani bir görev ve sığınmacı krizi küresel bir sorun."