Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kendi bakanlığına dezenfektan satan eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan dosyasını kapattığını, kapatılan dosyada sorgusuz sualsiz atılan memurlar olduğunu belirterek, "İlginçtir, tamamı Kürt kökenliydi. Üniversite mezunuydular. Devletin çeşitli birimlerinde görev yaptıktan sonra seçilerek gümrüğe alınmışlardı. Yıllarca gümrüklerde çalışmışlardı. Haklarında bugüne kadar herhangi bir soruşturma açılmamıştı. Bir günde fişlemeyle “terör bağlantılı” sayılmışlar, işlerinden olmuşlardı" diye yazdı.
OHAL sürecinde Ticaret Bakanlığı'nda "temizlik" denilen bir süreç yaşandığını iddia eden Terkoğlu, "7 Kasım 2016 tarihli, üç müdür ve amirin imzasını taşıyan raporu okudum. Bazı ifadeler şaşırtıcıydı. Örneğin PKK bağı bulunamayan Kürt kökenli M.E. isimli gümrük memurunun adının karşısında şu ifadeler yazıyordu:
“PKK terör faaliyetleri kapsamında, en ufak bir güç gösterisinde veya fırsat bulduğunda, devlete hainlik yapacağı ehliyetine sahip olduğu tahmin edilmektedir.”
Fişleme niteliğindeki rapor, memurun niyetini okuyor, onun hainlik potansiyeli taşıdığını söylüyordu.
Mardin’de kalabilmek için Mardin Belediyesi’ne tayin başvurusu yapmayı düşünen memur G.D. için ise şu ifadeler kullanılıyordu: “PKK terör örgütü sempatizanı, bu oluşum içinde geçmiş dönemde Mardin Belediyesi tarafından geçiş ve talep yazısı yazıldığına dair duyumlar alınmıştır.”
Raporu hazırlayanlara göre, Mardin Belediyesi PKK’nindi. Bu belediyeye tayin olmayı düşünen memur da PKK sempatizanıydı.
İşin ilginci, “çözüm süreci” denilen ortamda, “HDP’ye oy verdiği duyumu” da memuriyetten atılma sebebiydi. Y.A’nın karşısında şu yazıyordu:
“7 Haziran 2015 seçim döneminde HDP ve söz konusu partiye yakın terör örgütünün propagandasını yaptığı, PKK terör örgütü sempatisi bulunduğu duyumları alınmış…”
Sahiden de sadece duyumlarla, Kürt kökenli yurttaşlar hain ilan edilmişti. Kriterler açıkça fişleme nitelikliydi. Nitekim yargı da bu ifadeleri ciddiye almamıştı. Ama kendilerine verilen soruşturma görevini başka görüşteki, etnisitedeki, anlayıştaki memurları tasfiye için kullanan bir grup, hem insanları işinden etmiş hem de devleti lekelemişti" ifadelerini kullandı.
Yazının tamamı için tıklayın...