Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, Hekimoğlu İsmail takma adı ile bilinen yazar Ömer Okçu'nun ölümüne ilişkin kaleme aldığı yazısında, Okçu'nun Fethullah Gülen'in öğrencisi olduğunu ve 1970’lerin ikinci yarısından itibaren yolunu Fethullah Gülen’le birleştirdiğini yazdı. Terkoğlu, iktidar kanadından gelen taziye mesajlarına dikkat çekerek, "Taziyeye bakınca dudaklarımdan döküldü: Fethullah’ı öldürdüler, Fethullahçıların cenazesinde ağladılar" dedi.
Terkoğlu, Gülen'in taziye mesajına da yer verdiği mesajında "Gülen, Hekimoğlu için 'berrak bir su gibiydi' diyor, 'askerlik mesleğinin kazandırdığı hususiyetleri hizmet hayatına tatbik ederdi' diyerek devam ediyordu. Gülen’i öteki FETÖ’cüler takip etti. FETÖ’cüler ile AKP-devletin zirvesi aynı acıda buluşmuştu" dedi.
Terkoğlu, Hekimoğlu İsmail'in 15 Temmuz’a kadar "Fethullah Gülen’e sadık bir isim" olduğunu söylerken, "Derken darbe girişimi yaşandı. Safını Erdoğan’dan yana seçmiş göründü. Bu 'çift dinli yaşam', ölümünün ardındaki karmaşanın da kaynağıydı" ifadesini kullandı.
Terkoğlu, "15 Temmuz’un ardından 'Ben artık Fethullahçı değilim' der gibi Erdoğan’a bir mektup yazdı. 'Müslüman Darbeci Olamaz' kitabıyla da sanki günah çıkardı" dedi.
Terkoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Haliyle ölümünden sonra iki taraf da “bizden” mesajları yayımladı. Öyle ya, Gülen’in 'Ülkeme dönebilseydim iki insanın ziyaretini çok arzu ediyordum' dediği ikiden biriydi. FETÖ’cüler tekerlekli sandalyeye mahkûm, yaşlı Hekimoğlu’nun tavrını anladıklarını söylüyordu. AKP’liler ise geçmişi unutmayı seçiyordu. Hekimoğlu İsmail’in sıkça hedef aldığı 28 Şubat kumpas davasının emekli askerleri ise bu gayri meşru evliliğin kurbanı gibi, 80’li yaşlarında hapiste kalmaya devam ediyordu.
Taziyeye bakınca dudaklarımdan döküldü: Fethullah’ı öldürdüler, Fethullahçıların cenazesinde ağladılar."