Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, istinaf mahkemesinin, Adnan Oktar ve grubu hakkında yerel mahkemenin verdiği 9 bin 803 yıl 6'şar aylık cezaları bozma kararını yazdı.
"Yerel mahkeme 'suç örgütü' dedi, 'cinsel saldırı'dan ceza verdi. Ama istinaf hâkimleri, 'onlar arkadaş', 'saldırı değil rıza' diyerek bozdu" diyen Terkoğlu, Oktarcıların notlarında, kendileriyle iş tutan çok sayıda savcı ve hâkim göründüğünü, dosyalarını bu şekilde “hallettiklerini” söyledi. Polisin yakaladığı notların isim isim dosyadan okunabildiğini belirtti.
Terkoğlu, eski İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcısı Hadi Salihoğlu’nun koruması Özdemir Uygur’un da sanıklardan biri olduğunu belirterek, "Uygur’un Oktar operasyonunda gözaltına alınmasının ardından Salihoğlu istifa etmişti. Zira korumasına yapılan suçlamanın özü, kendisiyle Oktarcılar arasında bağlantı kurmaktı" dedi.
Terkoğlu şunları kaydetti:
Birçok tanık, Oktarcıların Salihoğlu’nun gücünü kullandığını söyledi. Üstelik bu, yıllar önce de böyleydi. Kadıköy’de açılan dava yetkisizlik ile Üsküdar’a gidiyor, Üsküdar’da Salihoğlu’nun kucağında kayboluyordu.
Şimdi yine böyle mi oluyor dersiniz?
Zira Oktarcıların notlarında, kendileriyle iş tutan çok sayıda savcı ve hâkim görünüyor. Dosyalarını bu şekilde “hallediyorlar”. Hikâyelerini de Oktar’a rapor ediyorlar. Polisin yakaladığı notlar, isim isim dosyadan okunabiliyor. Bir tanesinde aynen şu yazıyor: “İstanbul Adliyesi’nde bir savcımız var (Ali Parlar)”
Oktar davası mağdurlarının istinaf hâkimlerini HSK’ye şikâyet ettiği dilekçede önemli bir ayrıntı var. Buna göre Oktarcıların adını verdiği Ali Parlar’ın da Hadi Salihoğlu ile yakın ilişkisi var. Öyle ki Salihoğlu ile Parlar birlikte çok sayıda kitaba imza atmış.
İşin daha da ilginci, Oktar kararını istinafta bozan hâkimin de Oktarcıların “savcımız” dediği Ali Parlar ile ortak kitabı bulunuyor.
Haliyle, istinaf mahkemesinde Oktarcıları aklayan, “örgüt yok” diyen, “istismar değil, rızayla cinsel ilişki” tanımı yapan hâkimin kararı, meseleyi daha da tuhaf hale getiriyor. Eski Oktarcıların da itiraf ettiği gibi, acaba dosyalar yine yargı etki altına alınarak mı bitirildi?
Son olarak...
Herkes konuştu dedik de kadın ve çocuklara yönelik istismar davalarının doğal tarafı olan Aile Bakanlığı neden hâlâ suspus? Sakın Bakan Derya Yanık, sık sık Oktarcıların toplantılarında endam gösterdiği için olmasın!"