Yavuz Baydar
Türkiye’de kırılgan siyasetin geleceği açısından kilit önemdeki Kürt Barış Süreci üzerinde kara bulutlar toplanmaya başladı. Taraflar arasındaki görüşmeler ağır aksak ilerlese de, bölgedeki gerilimin iyice artması, Türkiye’nin ‘savaş hali’ne geçme olasılığı ve parlamentoda anayasa çalışmalarının umut verici olmaması, endişeleri iyice körüklüyor.
Korkulan mı olacak? AKP hükümeti üzerinde, PKK ve BDP’den kaynaklanan basınç son birkaç hafta içinde iyice arttı. Barış Süreci’nin üç aşamasından ilki, PKK’lıların Türkiye topraklarını terk etmesiydi. Bu konuda PKK/BDP ve AKP ciddi bir tartışma içinde: Bir taraf çekilme neredeyse tamamlandı derken, Ankara’da ‘sadece yüzde 20’si çekildi’ görüşü hâkim. Bu kilitlenme, tarafların aradan aylar geçmesine rağmen, sonuç için gerekli karşılıklı güveni kuramadığını açıkça gösteriyor.
Asıl soru, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın hükümete ‘1 Eylül’e kadar ikinci aşama için gerekli reform programını açıklayın ve 15 Ekim’de uygulamaya geçin’ ültimatomu, ayrıca ‘sürece katkı için mecliste komisyonlar kurun’ çağrısı konusunda şimdi ne olacağı. 1 Eylül’e birkaç gün kaldı ve hükümette henüz herhangi bir kıpırtı yok.