Barcelona'nın en canlı alışveriş caddelerinden birinde bir minibüs insanların arasına dalarak 14 kişinin ölümüne neden olduğunda, gözler hızlı bir biçimde aşırı cihatçı teröre yöneldi. Yılın başlangıcından bu yana İspanya'nın popüler tatil beldelerine saldırı düzenleneceği tehdidinde bulunan IŞİD, perşembe akşamı saldırıyı üstlendi.
Perşembeyi cumaya bağlayan geceyse, Barcelona'nın 100 kilometre güneyinde bulunan Katalan sahil kasabası Cambrils'te cuma sabahı ikinci bir terör saldırısı düzenleyeceğinden şüphelenilen 5 kişi öldürüldü.
İspanyol İçişleri Bakanlığı saldırıyı öngördü mü?
Henüz çarşamba günü otoyolun güney istikametinde alışılmışın dışında bir yoğunluğa sahip trafik kontrolleri vardı. İspanyol César Martinez ve ailesi de bu yoğun güvenlik önlemlerinden nasibini aldı. Martinez, "Silahlı ekipler bizi A7 üzerinde Malaga civarındayken durdurdu. Suçlu muamelesine maruz kaldık ve kötü bir şey olduğunu hissettik. Ama görünen o ki bu ancak bir gün sonra oldu" diyor. Acaba İspanyol polisi bir şeylerden haberdar mıydı?
Saldırının ardından 28 yaşındaki bir Faslı ve İspanyol eksklavı Melilla'dan gelen bir kişi gözaltına alındı. Bu şekilde bir başka konu da gündemde yerini almış oldu: Fas'tan İspanyol kıyılarına son birkaç haftada artışa geçen göç ve bunun beraberinde İspanyol eksklavları Ceuta ve Mellila'da artan gerilim.
Hükümet çevrelerinin aktardığı bilgilere göre, Fas ve İspanyol istihbarat birimleri sıkı bir biçimde birlikte çalışıyor. Şu ana kadar İspanyollar yasa dışı göç konusunu bu ülkelerle yaptıkları ek ekonomi anlaşmasıyla kontrol altına almayı başardı. Ancak Libya'nın mültecilere sert muamelesi nedeniyle Fas üzerindeki baskı yeniden artmaya başladı. Endülüs Özerk Bölgesi'nde her gün yüzlerce mülteci aynen tatilciler gibi kumsallara gidiyor.
İspanyol devleti Katalonya'daki gücünü gösteriyor
Katalonya'nın bir güvenlik sorunu olduğu çok açık. Katalan gazetesi El Periodico, geçen yıl bu konuya defalarca değinmişti. Otonom Katalan bölgesinin de aynen Bask bölgesi gibi kendi polisi var. Ancak bunun yanı sıra, İspanya'nın başkenti Madrid'den yönetilen bir terörle mücadele birimleri de var. Medyada çıkan haberlere göre, bu birim birkaç aydır Madrid'den gelen direktifleri dikkate almıyordu. Bu nedenle insanlar Barcelona saldırısına baktığında tek bir şey görüyor: Katalonya İspanyasız güvende değil.
İspanya'da iktidarda olan Halk Partisi'nin sözcüsü Rafael Hernando'nun cuma günü televizyonda verdiği mesaj da pekala şu: "Şimdi terörle mücadelede İspanyol devletinin deneyimlerine ihtiyacımız var."
Bu demeçler aslında iki mesaj veriyor: "Sorun yok, size yardım ediyoruz" ve "Katalonya'nın İspanya'ya ihtiyacı var". Tabii bunu mevcut olan bölgesel bağımsızlık hareketleri bağlamında değerlendirmek gerekiyor. 11 Eylül'de 'Diada', yani Katalanların milli bayramı gerçekleşecek, 1 Ekim'deyse Katalan tarihindeki ikinci bağımsızlık referandumunun gerçekleştirilmesi bekleniyor. Böyle bir referandum İspanyol anayasasına göre yasa dışı ve üç sene önce gerçekleşen ilk referandum bölgedeki siyasetçilerin tutuklanmasıyla sonuçlanmıştı. Hernando "şimdi polis birimlerinin yeniden işbirliği yapmasını ve İspanya kavgasını olması gerektiği gibi yönetmesini" umduğunu söylüyor.
Bu saldırıyla siyaset yapıldı
Şimdiyse, saldırıda hayatını kaybeden ve yaralananlar üzerinden, saldırıdan kimin sorumlu tutulacağı ve failleri kimin yargılanacağı kavgası başlıyor. İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, perşembe akşamı Barcelona'ya uçtu ve milli birlik ve beraberlik çağrısı yaptı. Katalanların istediği bağımsızlık konusunda bir B planı olmayan Rajoy, yapılan terör saldırısıyla birlikte bölgesel hükümetin bu bağımsızlık arzusunun yerle bir olacağına emin olabilir çünkü Katalanların şu anda daha önemli kaygıları var.
Siyasi içgüdü sahibi olduğunu kanıtlayan Rajoy, soruşturmaları ve Katalonya'daki diğer güvenlik önlemlerini ulusal terörle mücadele biriminin koordine edeceğini açıkladı. Bask bağımsızlığını hedefleyen silahlı ETA örgütüyle mücadeleye atıfta bulunan Rajoy, "Teröre karşı birçok mücadelede galip geldik ve biz İspanyollar bu mücadeleyi de kazanacağız" dedi. Bölgesel Katalan polis birimiyse buna henüz tepki vermiş değil.
© Deutsche Welle Türkçe
Stefanie Müller