BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, yıl sonuna dek Kyoto Protokolü'nün yerini alacak iklim değişikliğiyle mücadele anlaşmasının kabul edilebileceğini düşündüğünü belirtti.
Ban, BM'de düzenlediği basın toplantısında, ABD Başkanı Barack Obama ile Washington'da yaptıkları görüşme üzerine bilgi verdi.
Ban, Obama ile görüşmelerinin son derece cesaret verici olduğunu belirterek, görüşmenin, ABD yönetiminin BM'ye verdiği önemi göstermesi bakımından da son derece önemli olduğunu söyledi.
Obama'yı engin ileri görüşe sahip bir lider olarak tanımlayan Ban, Obama ile görüşmelerinde "iklim değişikliği, ekonomik kriz, Sudan, Haiti, Afganistan, Afrika ve Orta Doğu" konularını ayrıntılı biçimde ele aldıklarını söyledi.
Ban, Obama ve kendisinin 2009 yılının iklim değişikliğiyle mücadele yılı olması düşüncesinde olduklarını da belirterek bu yılın sonunda Kopenhag'da tüm ülkelerin kabul edebilecekleri (Kyoto Protokolü'nün yerine alacak) iklim değişikliğiyle mücadele anlaşmasının yapılabileceğine düşündüğünü, bunu umduğunu belirtti. Ban aynı şekilde, Obama ve kendisinin ekonomik krizin dünyanın yoksul kesiminin gereksinimlerini göz ardı etmemesi gerektiği konusunda da aynı görüşü paylaştıklarını belirtti.
ABD'nin BM'ye borcu 1.6 milyar dolar
Ban, ABD'nin BM'ye olan maddi desteğinden de memnun olduklarını ve ABD'nin BM'ye pek çok konuda destek verdiğine dikkati çekti. Ancak, Ban, ABD'nin, BM'ye borcu en fazla olan ülke konumunda bulunduğunu da belirterek, ABD'nin, BM'ye ödenmemiş borçlarının 1.6 milyar dolara ulaştığını ve bu konuda yeni yönetimden destek beklediklerini söyledi.
'Sudan hükümeti söz verdi'
Sudan hükümetinin, 13 uluslararası sivil toplum örgütünü, ülkeden çıkarma kararını eleştiren, bu örgütlerin Sudan halkı için "hayat kaynağı" olduğunu ve onların ülkede bulunmamaları durumunda insani krizin çıkacağını belirten Ban, Sudan hükümetinin bu kararını değiştirmesi için onlarla konuşmaya devam ettiğini ve Sudan hükümetinin bundan sonra sivil toplum örgütlerini ülkeden çıkarmayacağı yönünde söz verdiklerini de belirtti.
Ban, Sudan'ın sivil toplum örgütlerini ülkeden çıkarma kararının Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Sudan Devlet Başkanı Ömer Beşir'in kararına karşı bir misilleme olup olmadığıyla ilgili soru üzerine böyle olmamasını umduğunu belirterek, "Sayın Beşir'in iyi niyetle ve sorumlu bir şekilde BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde davranması gerekir" dedi.
Ban bir soru üzerine, Darfur'da son olarak 3 yardım görevlisinin kaçırılmasından da endişe duyduğunu belirterek, Sudan yönetiminin bu konuda üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledi.
'Afganistan, iyi yönetime önem vermeli'
Ban 31 Mart'ta, Hollanda hükümeti tarafından ev sahipliği yapılan uluslararası konferansa katılacağını da belirterek, bu toplantının bağış toplama toplantısı olmadığını, toplantıda Afganistan'daki güvenlik ve barış meselelerinin görüşüleceğini söyledi. Afganistan'daki güvenlik durumunun bozulduğuna dikkati çeken Ban, seçimlerin yaklaştığı Afganistan'ın yine bir dönüm noktasında olduğunu, uluslararası konferansın da bu kapsamda ileriye dönük ortak tutum belirlenmesinde iyi bir fırsat sunduğunu belirtti.
Afganistan konusunda yeni ABD yönetiminin tutumuna ve ABD'nin Afganistan'da askeri birliklerinin sayısını arttırmasına destek veren Ban, askeri yolların yanı sıra siyasi sürece de destek verilmesi gerektiğine dikkati çekti.
Afganistan'ın "iyi yönetim" kavramına büyük önem vermesi gerektiğini vurgulayan Ban, bir soru üzerine Afganistan'daki kırılgan güvenlik durumu nedeniyle ABD askeri birliklerinin sayısının artmasının iyi olacağını, bunun gerekli bulunduğunu söyledi.
Ban, Orta Doğu ile ilgili bir soru üzerine ise yeni ABD yönetiminin Orta Doğu siyasetinin cesaret verici olduğunu, Orta Doğu barış sürecinin yeniden başlatılması gerektiğini ve bu konuda ABD ile BM'nin aynı görüşü paylaştıklarını söyledi. Suriye ile ilgili bir soru üzerine ise Ban, ABD'nin Suriye'ye yönelik son açılımından da memnun olduğunu, "Suriye'nin bölgesinde yapıcı rol
oynabilecek ve oynaması gereken önemli bir ülke" olduğunu vurguladı.
Ban, Kuzey Kore'nin uzaya uydu fırlatmasıyla ilgili bir soru üzerine ise bu durumdan endişe duyduğunu ve bu gelişmenin bölgenin istikrarına ve barışına hizmet etmeyeceğini söyledi. Ban, konunun BM Güvenlik Konseyi'nin gündemine gelebileceği imasında da bulundu.