Gündem

'Balyoz'a emsal olacak' denilen davada yeniden yargılanma talebi reddedildi

18 ay cezaevinde kalan ODTÜ'lü Hüseyin Edemir'in yeniden yargılanma talebini reddeden mahkeme, "Yeni kanun çıkmadı" dedi

08 Ağustos 2014 21:39
İnan Ketenciler

“Terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla 2010'da tutuklanıp 18 ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye olan ODTÜ’lü Hüseyin Edemir’in avukatının Anayasa Mahkemesi’nin Balyoz sanıkları hakkında verdiği hak ihlali kararını emsal göstererek yaptığı yeniden yargılanma başvurusu, yeni kanun çıkmadığı gerekçesiyle reddedildi.

Hüseyin Edemir’e verilen ceza Yargıtay tarafından onandığında, karar Balyoz davasındaki dijital verilerin delil sayılması nedeniyle emsal olarak değerlendirilmişti. 

Hüseyin Edemir,  Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapma hakkını tarih sınırlamasından dolayı 10 günle kaybetmişti.

Hüseyin Edemir, ODTÜ'de yüksek lisans öğrencisiyken 2010 yılında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla tutuklanıp 18 ay cezaevinde kaldı.

Savcının beraat talebine rağmen Balyoz davasını da gören özel yetkili 10. Ağır Ceza Mahkemesi, yargılama tarihinden 10-11 yıl öncesine ait olduğu iddia edilen dijital verileri delil kabul etti. Mahkeme heyeti Edemir’i terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle 23 Haziran 2011’de 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı ve tahliye etti.

Edemir’in ve duruşma savcısının kararı temyiz etmesi üzerine daha sonra Balyoz sanıklarının temyiz başvurularını değerlendirecek olan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 10 Eylül 2012 tarihinde itirazları reddederek kararı onadı.

Anayasa Mahkemesi’nin Balyoz sanıkları hakkında hak ihlali kararı vermesinin ardından, Edemir’in avukatı Kısmet Tav, 30 Haziran 2014’te yüksek mahkemenin kararını emsal göstererek yeniden yargılama talebiyle İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvuruda bulundu.  Mahkeme heyeti, yeni bir kanun çıkmadığı gerekçesiyle başvuruya olumsuz yanıt verdi. Kısmet Tav, 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararına 30 Temmuz 2014’te itiraz etti.

Öte yandan “Hüseyin Arkadaşları” platformu, Edemir’in avukatının yaptığı başvurunun reddedilmesinin ardından bir açıklama yaptı.

 

'Adalet, hava gibi, su gibi, ekmek gibidir'

 

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Hüseyin'e Adalet!

Arkadaşımız Hüseyin Edemir, ODTÜ'de yüksek lisans öğrencisi iken 2010 yılında tutuklanıp 18 ay cezaevinde kaldı. Savcının beraat talebine rağmen 10. ÖYM tarafından yargılama tarihinden 10-11 yıl öncesine ait olduğu iddia edilen dijital veriler delil kabul edildi ve örgüt üyesi olduğu gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı ve  tahliye edildi. Mahkeme heyeti dahil kimsenin görmediği, bilirkişi incelemesi talebinin  reddedildiği sözde delillere dayanan yerel mahkeme kararı Yargıtay tarafından da onandı. Evet yanlış duymadınız;  sadece ve sadece dijital deliller dayanak gösterilerek, bırakın üzerinde inceleme yapılmasını, var olup olmadığı bile belli olmayan delilerle hukuka ve vicdana sığmayacak bir mahkumiyet kararı verildi. Hüseyin'e ceza veren yerel mahkeme "Balyoz Davasının" hükmünü veren mahkemedir. Hüseyin'in cezasını  da  Balyoz Davasını da onayan Yargıtay 9. dairesidir. Hüseyin,  Anayasa Mahkemesine gitme hakkını tarih sınırlamasından dolayı sadece  10 günle kaybetti.  Usul yönünden bire bir aynı olan Baloz Davası sanıkları Anayasa Mahkemesi'ne gitmiş ve dijital delillerin değerlendirilmesinde hak ihlali olduğu gerekçesiyle sanıklar, yeniden yargılanma hakkı kazanmıştır. Şimdi biz soruyoruz: Aynı hak neden Hüseyin'e verilmiyor? Hüseyin'in fezlekesini hazırlayan polisler "paralel" diye tutuklanıyor, iddianamesini hazırlayan savcı, hükmü veren mahkeme üyeleri aynı gerekçeyle görevlerinden alınıp ülkenin değişik bölgelerine sürülüyor ve hükümet yetkilileri "paralel yargı" diye bas bas bağırıyor. O halde Hüseyin neden "paralel adaletsizliğe" mahkum ediliyor? Kamuoyunca bilinen pek çok davada yeniden yargılama kararı alınırken diğer davalarda neden insanlar bu haktan yararlanamıyor?

Hüseyin'in müdafiliğini yürüten Av Kısmet Tav Anayasa Mahkemesi’nin kararını emsal göstererek yeniden yargılama talebiyle İstanbul 10. ACM'ye başvuruda bulundu. Mahkeme heyeti, yeni bir kanun çıkmadığı gerekçesiyle başvuruya olumsuz yanıt verdi. Oysa Hüseyin'in davası onandığında "Balyoz"a emsal karar diye takdim edilmişti kamuoyuna. Bu durumda tersinin de söz konusu olması; yani Anayasa Mahkemesinin  "Balyoz" karanının da Hüseyin'in davasına emsal olması gerekmez mi? Şimdi bir üst mahkemeye itiraz edildi ve mahkeme heyeti savcılıktan mütalaa istedi. Yakın zamanda kararın açıklanmasını bekliyoruz.

Adalet, hava gibi, su gibi, ekmek gibidir. Herkes ona muhtaçtır. Başta eğitim hakkı elinden alınan, hayatı ters yüz edilen Hüseyin Edemir olmak üzere kaynağı belirsiz, uyduruk delillerle, keyfi tutumlarla hüküm giymiş herkes için adalet istiyoruz ve bütün duyarlı insanları mücadelemize destek vermeye çağırıyoruz.

Hüseyin'e tanığız, adalet istiyoruz.

Hüseyin'in Arkadaşları