26 Nisan Cumartesi günü Mamak Askeri Cezaevi'nde eşi ve çocuğuyla açık görüşte iken yere düşerek beyin kanaması geçiren Balyoz davası hükümlüsü Albay Murat Özenalp hayatını kaybetti.
Cezaevinde yapılan ilk müdahale yeterli olmayınca Özenalp, ambulansla GATA'ya sevk edilmiş, yapılan ilk teşhiste beyindeki kanamanın devam ettiği görüldüğü için ameliyata alınamamışt
Aydınlık'tan Sezim Özadalı'nın haberine göre Özenalp, Balyoz davasının 17 Ocak 2012 tarihli 74. duruşmasında da mahkemeye sert sözlerle yüklenmişti:
‘Yaşadıklarım kara mizah’
Çocuklarıma tutuklandığımı değil, gizli görevde olduğumu söyledim
Özenalp savunmasına şu sözlerle başlamıştı: “18 yıla yakın bir kısmı denizlerde geçen öğrencilik dahil 32 yılı aşkın süren meslek hayatım diğer bir deyişle omrumun üçte ikisi süresince Turkiye Cumhuriyetini ve hiçbir ayrım yapmaksızın onu temsil eden hükumetleri dunya denizlerinde ve limanlarında temsil edip hak ve menfaatlerini canım pahasına korumaya ant içmişken, bugün burada gerçek olmadıkları yüzlerce kez ispatlanmış, zaman ve mekan çeliskileriyle dolu rüyamda dahi göremeyeceğim dijitallere dayanarak suçlanmamı ve evrensel hukuk kurallarının aksine suçsuz olduğumu kanıtlamamın beklenmesini kara mizahtan baska bir ifade ile tanımlayamıyorum.”
‘Ev adresim bile yanlış yazılmış!’
“Ev adresim ve kaldıgım cezaevinin dahi yanlış yazıldıgı bu iddianamede benimle ilgili tek doğru adım, soyadım ve nüfus kaydıma ait hususlardır” diyen Özenalp’in savunmasındaki en çarpıcı ifadeler ise şunlardı: “Halen hukuki ve sosyal gerekcelerini anlayamadığım tutukluluğumdan çocuklarımın ve özellikle de 7 yaşındaki kızımın etkilenmemesi icin son 5 aydır kendileri ile görüşebildiğim 5 açık görüş saati boyunca inançlarımın aksine benim icin en büyük onursuzluğu yapıp içimden bana inanmalarını temenni ederek kızıma hayatımda ilk kez yalan soyledim. Ona çok gizli bir görev icin seçildiğimi, burada eğitim aldığımı, görevin ne zaman biteceğini ve eve ne zaman döneceğimi bilmediğimi söylüyorum. Bana belli etmek istemeseler de onlar da kendilerini bu yalana inandırarak kalpleri kan ağlayarak da olsa yine başları dik yürüyorlar.”
‘Hainleri bulup adaletin huzuruna çıkaracağıma yemin ediyorum’
“Onları çok seven babalarının suç işlemeyeceğini bilerek uğruna ölümü göze aldığı vatan ve bayrak icin kendilerinden uzakta olduğuna inanıyorlar. Sayın Başkan, 18 yasımda canım pahasına vatanı koruyacağıma, 25 yaşımda iyi bir eş ve baba olacağıma, 40 yaşımda tek bir personelimin dahi burnu kanamadan gemi komutanlıgını tamamlayacağıma ve 45 yaşımda gözümü bir saniye olsun teslim aldığım sancaktan ayırmayacağıma yemin ettim. Bugün burada bulunanların ve sizlerin huzurunda bizlere bu alçakca tuzakları kurarak çocuklarımın kalplerini kanatan hainleri bularak, yine Yüce Türk adaletinin huzuruna çıkartmak için hukuk kuralları çerçevesinde elimden gelen her şeyi yapacağıma yemin ediyorum. Sayın Mahkemeden kısa sürede yargılamayı tamamlayarak ailemin mağduriyetinin giderilmesini, suçsuzluğumu ve hakkımda bu komploları yapan ve şiddet ile lanetledigim asıl failleri ortaya çıkararak itibarımı geri vermesini talep ediyorum.”