Gündem

Balyoz hükümlüleri: Yalman'ın sözleri kuvvetli delil; dava yeniden görülmeli

Balyoz hükümlüleri: Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kamuoyu vicdanının tatmin olması için yeni delil olabilecek bu yetkin görüşleri dikkate almalı ve göz ardı etmemelidir

08 Kasım 2013 13:08

Hasdal Askeri Cezaevi’nde bulunan Balyoz Darbe Planı davası hükümlüleri tarafından yapılan yazılı açıklamada, davaya konu dönemin kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ın, bu hafta içinde basına yansıyan açıklamalarına dikkat çekilerek, “Açıklamada belirtilen hususlar, yargılamayı tümden etkileyebilecek ve yeniden yarılama yapılmasını gerektirecek kadar kuvvetli delil niteliğindedir" denildi.

Balyoz davasının birinci iddianamesinde, ‘darbe girişiminin Org. Aytaç Yalman tarafından önlendiği’ iddiasının yer aldığı hatırlatılan açıklamada, buna karşılık Yalman’ın basına yansıyan açıklamalarında “Balyoz Darbe Planı'ndan haberi olmadığını” söylediği hatırlatıldı.

Aytaç Yalman’ın, tüm ısrarlara rağmen duruşmalarda tanık olarak dinlenmediği de hatırlatılan açıklamada, Balyoz davasını hükme bağlayan ve onayan 10. Ağır Ceza Mahkemesi ile Yargıtay’ın kararlarında belirtilen, “Tanık dinlemenin dosyaya bir katkı sağlayamayacağı” ifadesinin de Yalman’ın basına yansıyan sözlerinin ardından anlamsız hale geldiği belirtildi ve şöyle denildi:

“Belirtilen hususlar, yargılamayı tümden etkileyebilecek ve yeniden yarılama yapılmasını gerektirecek kadar kuvvetli delil niteliğindedir.”

‘Hasdal'daki Balyoz Esirleri’ imzasıyla yayınlanan açıklamanın tam metni şöyle:

 

‘Türk hukuku vicdanları rahatlatmalıdır’

 

Yaklaşık üç yıldır süren Balyoz Davası; 1'inci Ordu Komutanlığı'nda icra edilen seminer ile sahteliği ispatlanmış, CD'ler olmak üzere iki temel üzerine oturtulmuştur.

CD'lerin sahteliğini ortaya koyan onlarca bilirkişi raporu, yurtiçi ve yurtdışındaki birçok seçkin kurumdan alınmış ve dava sürecinde mahkemeye sunulmuştur.

Ancak gerek bilirkişi raporları gerekse anılan CD'lerin üretim tarihlerinin araştırılmasına yönelik talepler mahkeme tarafınca dikkate alınmamıştır.

Balyoz 1. iddianamesinde "Sözde darbenin Sayın Aytaç Yalman tarafından önlendiği" açık olarak ifade edilmektedir. Bu nedenle dava sürecinde sanıklar tarafından, "Sayın Yalman'ın tanık olarak dinlenmesi için ısrarla talepte bulunulmuştur. En büyük arzumuz, Sayın Yalman'ın mahkeme salonuna gelerek bu kapsamda birkaç soruya cevap vermesiydi, ama gelmedi...

Yerel mahkeme Sayın Aytaç Yalman'ın dinlenmeden ve soruşturmasının eksik bırakılmasını dikkate almadan, haksız bir şekilde sanıklara 16-20 yıl arasında değişen ağır cezalar verilmiştir.

Türk milletinin vicdanını yaralayan bu karar ne yazık ki, Yargıtay tarafından da dikkate alınmamış ve Yargıtay, "Anılan tanıkları dinlemenin dosyaya bir katkı sağlamayacağı" görüşüyle kararı onamıştır.

Sayın Aytaç Yalman'ın, 04 Kasım 2013 günü medyaya açıklamalar tüm kamuoyunca izlenmiştir. Üç yıla yakın süredir suçsuz yere hapiste olsak da vicdanının sesine dayanamadığı anlaşılan Sayın Yalman'ın yaptığı açıklamada;

- Balyoz Darbe Planı'ndan haberi olmadığını

- Seminerde yapılan konuşmaların sadece disiplin suçu oluşturduğunu

- Seminere katılmış 134 Denizci ve 41 Havacı subayın 16-20 yıl arası ceza almasına sebep olan sahte olan sahte CD'lerin kimler tarafından oluşturulduğunun araştırılması gerektiğini,

İfade etmesinin ve bildiği tüm gerçekleri yayımlayacağı kitabında açıklayacağını belirtmesinden son derece umutlandık.

Sayın Yalman'ın yaptığı son açıklamalar;

10. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay kararında belirtilen, “Tanık dinlemenin dosyaya bir katkı sağlayamayacağı” ifadesiyle çelişmektedir. Açıklamada belirtilen hususlar, yargılamayı tümden etkileyebilecek ve yeniden yarılama yapılmasını gerektirecek kadar kuvvetli delil niteliğindedir.

Yargıtay, Anayasa Mahkemesi, diğer bir ifadeyle Türk Hukuk Sistemi, kamuoyu vicdanının tatmin olması için yeni delil olabilecek bu yetkin görüşleri dikkate almalı ve göz ardı etmemelidir.

Hasdal'daki Balyoz Esirleri