Bir zincir restoranda motokurye olarak çalışan Balıkesir Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölümü öğrencisi Ata Emre Akman, sipariş dönüşü sokak ortasında “tanımadığı” E.Ö.’nün (17) saldırısına uğradı. 20 yaşındaki Akman, vücuduna aldığı 25 bıçak darbesiyle yaşamını yitirdi. Akman’ı öldüren E.Ö ve azmettirici olduğu ifade edilen babası Orhan Ö. bugün Balıkesir Adliyesi’nde hakim karşısına çıktı. Mahkeme bir sonraki duruşmayı 12 Temmuz'a erteledi.
Öldürülen gencin İstanbul'da yaşayan babası emekli albay Erol Akman ve annesi Zuhal Akman ile avukatlarının yanı sıra onlara destek olmak için aralarında motokuryelerin de bulunduğu çok sayıda kişi, Balıkesir Adalet Sarayı önünde toplandı.
TIKLAYIN - Motokurye ölümleri durmuyor: Sadece 6 ayda 25 can kaybı
Akman ailesinin avukatı Özden Başak, tutuklu sanıklardan E.Ö'nün "tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme", babası Orhan Ö'nün "tasarlayarak ve canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmeye azmettirme" suçlarından Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanacakları davanın ilk duruşması öncesinde basın mensuplarına açıklama yaptı.
TIKLAYIN - Motokurye Ata Emre Akman'ı öldüren şüphelinin babasına "ağırlaştırılmış müebbet" istemi
Başak, olaya ilişkin güvenlik kamerası görüntülerini gencin ailesinin izlemediğini belirterek, "Haber yaparken olayın oluş anını vermemenizi rica ediyoruz. Bu konuda sizlerden hassasiyet rica ediyoruz." dedi.
E.Ö'nün yaşıyla ilgili tartışmalara değinen Başak, suçu işleme tarzı, eylemini planlayabilmesi ve tanık ifadelerini dikkate aldıklarında 18 yaşından büyük olduğuna ilişkin iddialarının sürdüğünü anlattı.
Savcılığın, hazırlık aşamasında iddianamenin bir an önce yazılması için yaş tespiti konusunu mahkemeye bıraktığını dile getiren Başak, şunları söyledi:
"Görüntü itibarıyla katilin 18 yaşından küçük olduğuna kimse inanmıyor. Dolayısıyla biz Türk Ceza Kanunu'ndaki yaş indiriminden faydalanmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun dışında bu tarz eylemleri yapan failler genelde haksız tahrike sokmak ister. Hep denk geldiğimiz bir durum. Burada öyle bir durum da yok. Görüntüleri dikkatle incelediğinizde bizim çocuğumuzun olaya herhangi bir dahli yok. Doğrudan öldürmek kastıyla arabanın arkasından ona doğru hareket eden bir şahıs söz konusu. Daha birinci saniyeden sol eliyle bizim çocuğumuzun boynunu tutup, bir iki saniye sonra da zaten icrai hareketlere başlıyor. Onu mermi gibi yetiştiren babası da azmettiren sıfatıyla yargılanıyor. Biz bu davanın bir milat olacağını, bu tarz can yakıcı olaylarda sayın mahkemenin önüne tarihi bir fırsat geldiğini düşünüyoruz. Umarım bu yargılamadan hepimizin vicdanını rahatlatan bir karar çıkacaktır."
Kurye Hakları Derneği Başkanı Mesut Çeki de Ata Emre Akman'ın ailesine, onların adalet arayışına destek olmak amacıyla Balıkesir'e geldiklerini ifade etti.
Ailenin acısını yürekten paylaştıklarını kaydeden Çeki, "Ata Emre karanlık bir sokakta siparişini teslim ederken katledildi. Aile o görüntüleri izlemeye dayanamadı, biz de dayanamadık." diye konuştu.
Çeki, 2022 yılında en az 58, geçen sene en az 68, bu yılın ilk 6 ayında ise 30 motokuryenin çeşitli olaylarda yaşamını yitirdiğini bildirerek, meslek mensuplarının haklarının iyileştirilmesi talebinde bulundu.
Tarafların duruşma salonuna alınmasının ardından tutuklu sanıklar E.Ö. ve babası Orhan Ö'nün yargılanmasına başlandı.
Olay
Balıkesir Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölümü öğrencisi 20 yaşındaki Ata Emre Akman, 5 gün önce motokurye olarak çalışmaya başladığı firmaya sipariş edilen pizzayı teslim için 11 Mayıs'ta Karesi ilçesi Karaoğlan Mahallesi Emir Sokağı'na gitmişti.
Pizzayı verdikten sonra sokağa park ettiği motosikletine doğru yürüyen Akman'ın yanına gelen E.Ö, üniversite öğrencisine bıçakla saldırmıştı. Akman olay yerinde hayatını kaybetmiş, kaçan E.Ö. polislerce yakalanmasının ardından çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanmıştı.
Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, katil zanlısı E.Ö'ye "tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi istendi. Sanık hakkında yaşının 18'den küçük olması nedeniyle "Fiili işlediği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde 14 yıldan 20 yıla, müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde 9 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur." maddesinin uygulanması talebinde bulunuldu.
İddianamede, Orhan Ö'nün ise "tasarlayarak ve canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmeye azmettirme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması ve alt soy ilişkisinden doğan nüfuz kullanılmak suretiyle suça azmettirme hali nedeniyle cezasının artırılması talep edildi.
Duruşmadan notlar
Ata Emre'yi öldüren sanık: Sultan'ın evini taşlamak için gitmiştim
Balıkesir'de bir zincir restoranda motokurye olarak çalışan Ata Emre Akman'ı bıçaklayarak öldüren E.Ö., mahkemedeki ifadesinde Ata Emre Akman'ı tasarlayarak öldürmediğini ileri sürdü. E.Ö., “Kimseyi tasarlayarak öldürmedim. Sadece Sultan Dönmez'in evini taşlamak için gitmiştim. Babaannemin yanında büyüdüm. Üç kardeşiz. Sultan Dönmez'in kızı babama mesaj atıyordu. Sürekli bizimle uğraşıyordu. Bizimle görüşmek istedi. Sultan Dönmez, 2012-2013 yıllarında bizden çek çaldı. Sürekli bizi tehdit ediyordu, babam ile Sultan arasında anlaşmazlık vardı, onlardan kaçıyorduk. 2020 yılı öncesinde Sultan ile anlaşmazlık yoktu. Sultan'ın beraber yaşadığı Yaşar ile aramızda anlaşmazlıklar oldu. Sultan ile ilgili olarak babamla özel bir görüşmemiz olmadı. Babamın cezaevinden çıkmasından sonra Sultan ile iletişimimiz olmadı. Sultan ile olay tarihine kadar aramızda 2 bin 654 dakika telefon görüşmesi gözükse de bu görüşmeleri ben yapmadım" dedi.
"O gün neyin beni buna sevk ettiğini hatırlamıyorum"
E.Ö., sözlerini şöyle sürdürdü:
"Olay günü 11 Mayıs'ta 13-14 tane bira içtim. Babam ile vakit geçirdik. Sonra arkadaşlarımın yanına gittim. Bira içtik. Babamlar geldi. Sonra eve gittik. Saat 23.30-00.00 arasıydı. Sultan ile evimizin arası 5-6 dakikalık yürüyüş mesafesinde. Olay günü babamla Sultan ile ilgili hiçbir şey konuşmadık, sızdı kaldı. Sultan'ın küçüklüğünden beri bize yaşattıklarını düşünmeye başlayınca öfkelendim. Yanıma bıçağımı aldım ama amacım onun evini taşlamaktı. Giderken yoldan taş aldım. Sultan'ın yaşadığı binaya geldim. Genç motokuryeyi gördüm. Yanına gidip Sultan'ın evde olup olmadığını sordum. 'Motorla mendil mi satıyorum görmüyor musun?' dedi. 'Sultan Durmaz'a mı geldin?' deyince 'Ebru Gündeş'e geldim' dedi. 'Neden beni tersliyorsun?' dedim ve boğuşma oldu. Bıçağı bir kere salladım. Sonrasını hatırlamıyorum. Maktule 25 kere bıçak sallamışım. 25 kere sallasam da o gün neyin beni buna sevk ettiğini hatırlamıyorum. Olay öncesinde babam beni Sultan'a karşı doldurmadı. Babamın yönlendirmesi olmadı."
"Sultan bana takıntılıydı"
E.Ö.'nün babası sanık Orhan Ö. ise mahkemedeki ifadesinde, “Uzun süreli telefon görüşmesini oğlum değil, ben yaptım. Sultan'ın kızıyla görüştüm. Benden yardım istedi. Sultan bana takıntılıydı. 2010-2013 yılları arasında Sultan ile ilişkimiz oldu. Sonra gitti ve benim arkadaşlarımdan biriyle evlendi, kurtuldum diye sevindim. Ailemle yaşadığım eve 'Çocuk hasta' diyerek geldi. Sonra babam, Sultan'ı bıçakladı. Ben onu uzak tutmaya çalıştıkça bize yapıştı. Bu kadın şeytanın ta kendisi. Ben 10 yıldır suç işlemiyorum. Cezaevinden çıktıktan sonra bana yeniden ulaştı. Sultan'a karşı en ufak hakaretim yoktur. Sultan'ın çocuğumu karnında taşırken fuhuş yaptığını öğrendim" diye konuştu.,
"Oğlumla asayiş şubede karşılaştık"
Orhan Ö., mahkemedeki ifadesinde olay gününü de anlattı. Orhan Ö. oğlu E.Ö. ile eve geldiğini ve direkt uyuduğunu söyledi. Olayı polisin eve gelmesiyle öğrendiğini söyleyen Orhan Ö., "Oğlumla da Asayiş Şube'de karşılaştık. 'Ne istedin insanlardan. Kendini de yaktın beni de yaktın' dedim. Üzerime atılanlar iftiradır. Ben Sultan'ı bu zamana kadar hiç bıçaklamadım" dedi. Orhan Ö.'ye tanık ifadelerinde yer alan ve 'Ben bu saatten sonra hiçbir şey yapmam, yaparsa da oğlum yapar' sözlerinin sorulması üzerine bu cümleyi kurmadığını söyledi.
"Vicdan diyeceğim ama o da insanlara mahsus"
Duruşmada söz alan Ata Emre Akman'in annesi Zuhal Akman, "Baba ve oğlu arasındaki ifadeler arasında çelişkiler var. 'Vicdan' diyeceğim ama o da insanlara mahsus. Biz oğlumuzun çalıştığını bile sonradan öğrendik. Çocuğumu canice öldüren şahıslardan şikayetçiyim" dedi.
Baba Erol Akman da "Davanın adı Ata Emre ama bu zamana kadar Ata ile ilgili hiçbir şey konuşulmadı. Adını dahi hatırlamadıklarım oğlumu canice katlettiler. En ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyorum" ifadelerini kullandı.
E.Ö'nün annesi: Çocuğum yönünden tanıklık yapmayacağım
Orhan Ö.'nün eşi, E.Ö.'nün öz annesi tanık Ayfer Songül ise "Çocuğum yönünden tanıklık yapmak istemiyorum. 8 yıl Orhan'la evli kaldık. 2 çocuğum oldu. Öldürme olayıyla ilgili hiçbir şey bilmiyorum. Yaşanan olayla ilgili bilgim yok. E.Ö.'yü 2007 yılında eski doğumevinde doğurdum" dedi.
CHP'li Bağcıoğlu: Akman ailesinin yanındayız
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu da Akman ailesine destek için Balıkesir Adliyesi’ne geldi. Adliye önünde açıklamalarda bulunan Bağcıoğlu, "Bugün, 11 Mayıs 2024 günü canice katledilen Ata Emre Akman'ın başlayan adliye sürecinde ilk duruşmayı takibe ve değerli annesi ve babasına Cumhuriyet Halk Partisi'nin desteğini iletmeye, süreci takip etmeye geldik. Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel de ilk günden itibaren, bu süreci yakından takip ediyor. Sevgili Ata'nın babası Erol Bey'le de irtibat kurdu. Her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu iletti. Ben ayrıca burada sokaklarında gençlerimizin rahatça dolaşabildiği, kadınlarımızın öldürülmediği, huzur ve güvenin tesis edildiği bir Türkiye isteyen bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, nerede bir mağdur varsa onun yanında olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkan yardımcısı, 2 erkek çocuğu babası bir kişi ve emekli bir asker olan Sayın sevgili Ata'nın babasına destek veren eski bir silahlı kuvvetler mensubu olarak bulunuyorum" dedi.
"Caydırıcı tedbirler alınmalı"
Bağcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Milli güvenlik konusunda sadece topla, tüfekle ülkelerin birbiriyle savaşması veya teröristle mücadele değil insanlarımızın güvenliği ve bekası da önemli. Eğer hala okul müdürleri, öğretmenler, çocuklar, çocuk yaştaki suçlular tarafından katlediliyorsa, Ata gibi gençlerimiz evlerine, harçlıklarına, ev bütçesine katkı sağlamak için çalışırken hunharca, canice katlediliyorsa bunun bir çözümü olmalı. Önleyici tedbirler arttırılmalı. İnfaz düzenlemeleri, adalet sistemi baştan gözden geçirilmeli ve caydırıcı tedbirler alınmalı. Kederli aileye, canice kurban edilen Ata'nın sevgili annesine, babasına desteğe devam edeceğiz. Hukuki süreçte her türlü desteğimizi sağlayacağız. Tekrar sevgili Ata'nın manevi huzurunda kendisine rahmet ve minnet diliyorum. İnşallah adalet tecelli edecek."
(DHA / AA)