CHP İzmir Milletvekili ve milletvekili adayı Mustafa Balbay, Aliağa Şakran Cezaevi’nde incelemelerde bulundu. Cezaevinde kalan çocukların uzun zamandır aileleriyle görüşmediğini söyleyen Balbay, cezaevinden çıkan çocukların bir süre devlet gözetiminde kalması gerektiğine dikkat çekti.
Cezaevindeki çocukların ihtiyaçtan orada olduğunu belirten Balbay, eğitim verilmemesi halinde cezaevinden çıkan çocukların tekrardan suç işleyeceğini söyledi. Balbay'ın Zete'den Hülya Karabağlı'yla payaştığı değerlendirmeleri şu şekilde:
"Bu çocuklar ceza evine girdi. Çıktığı andan itibaren, kapı önüne konduğunda cebinde 5 kuruş olmadan sokağa salınıyorlar. Bu çocuk ne yiyecek, ne içecek. Aileleri aylardır gelmeyen çocuklar var. Biri dedi ki iki aydır ailemden hiç kimse gelmedi. Böylesi bir yalnızlık içindeler. Çocuk tekrar suç işleme olasılığı bu yüzden çok yüksek. Burada bu cezaevi aynı zamanda etrafının da genişletilmekte olduğunu da biliyoruz. Adalet Bakanlığı bu cezaevini büyütme kararı aldı.
'Türkiye’de en çok cezaevi bu dönemde yapıldı. AKP döneminde yapıldı'
"Menemen’de bir cezaevi daha yapılıyor. Hani AKP’nin bir sloganı var. Diyor ki ‘onlar konuşur, AKP yapar’ bunu şöyle değiştirmek lazım. Evet, CHP ülkenin sorunlarını konuşur. AKP cezaevi yapar. Türkiye’de en çok cezaevi bu dönemde yapıldı. AKP döneminde yapıldı. Ve yeni cezaevleri yapmakla da övünen bir iktidarla karşı karşıyayız. Üstelik bu cezaevleri yetersiz kalıyor. Toplumun hangi noktaya geldiğini toplumun suç işleme oranının suç işleme eğilimini ortaya koyan bir durumla da karşı karşıyayız.
Benim burada bire bir parti organlarımızla görüşerek önerim şu olacak. Nasıl işsiz bir kişiye iş veriliyor. İş verilinceye kadar, iş bulunuluncaya kadar. O kişinin 3-4 ay belli ölçüde maaş alması küçük olarak maaş alması söz konusuysa. Cezaevinden çıkıp sokağa konan bu kişilerin hayatını nasıl sürdüreceği takip edilmeli. Belki onlara belli dönem hayatlarını idame ettirecek şekilde para verilmeli. Eğer bu yapılamaz ise onlar tekrar suç işleyecekler. Gerçekten bu çok ciddi bir sorun. Bu toplumun sorunudur.
'İhtiyaçtan hırsızlıktan içeri geldik'
Bir koğuştaki Ferhat adlı bir çocuğun yazdığı şiir gerçekten beni de çok etkiledi. 15 yaşında. “Sol omzum çok ağrıyor anne. Şeytan konuşuyor. Ben dinliyorum. Ölüm karanlık sokaklarda bekliyor. Ve ben ona gidiyorum anne” Bir çocuk 15 yaşındaki bir çocuk. “Şeytan konuşuyor. Ben dinliyorum” böyle kendine ortam yaratıyor. Ve “Ölüm karanlık sokaklarda bekliyor” diyor. Bu çocukları eğitemememiz halinde dışarı çıkınca nasıl bir hayatla karşılaşacaklar. Ve hatta ne yapacakları aşikar. Bu çocuk büyük olasılıkla korkarım yeniden suç işleyecek. Benim konuştuğum çocuklar, onlara da anlattım. Ben de 5 yıl cezaevinde kaldım dedim. İnanamadılar. ‘Neden yattın’ diye sordular. Çünkü onlar gasp ve hırsızlıktan yatanlar bana şunu söylediler: Neden geldin diyorum, “İhtiyaçtan, hırsızlık aynen tabir bu olmuş. İhtiyaçtan hırsızlıktan içeri geldik’ diyorlar.”