Dünya

Bakımevlerinde 'çok kültürlü' dönem

Almanya'da bakımevlerinde barınan Türk göçmenlerin sayısı artıyor. Duisburg'da hizmet veren bir kurum, alanında alışılmamış bir konsepti başarıyla uyguluyor.

24 Haziran 2014 23:02


Artık, eskisi gibi dinç değiller. Buna rağmen, Egin çifti, düzenli olarak bakımevindeki mescitte ibadet ediyor. Nadire Engin'in kocası tam 3 yıldır "Sandberg" bakımevinde yaşıyor.

Nadire Eğin, "Normal bir bakımevinde, nerede nasıl ibadet edebilecektik? Fakat burada, eşimle birlikte sıklıkla gelip ibadetimizi yerine getirebiliyoruz. Kendimizi daha iyi hissediyoruz" diyor.

Almanya'nın bu çok kültürlü bakımevi, 1997 yılında açıldı. Burada Almanlar, Türk ve Rus göçmenler ile bir arada yaşıyor.Yaşayanların, rutin alışkanlıklarına devam edebilmeleri, yönetici Ralf Krause'nin en büyük hedefi. Birkaç dil bilen hemşireler, evin sakinlerine kendilerini daha rahat hissettiriyor.

Ralf Krause: "Örneğin, Alman tarzı bir yönetici ya da çalışanlar, Türk bir hemşire kadar buradaki insanlara kendilerini rahat hissettiremezler. İnsanlar, kendi kültürlerinden kişilere daha fazla güven duyuyor. Bunu kabullenmek gerekiyor."

Misafir işçilerin 'planları' değişti

Çoğu zamanında ülkelerine tekrar geri dönme planları yaparak Almanya'ya misafir işçi olarak gelmiş. Fakat planlar değişmiş. Sosyolog Michael Heveling-Fischer, Almanya'daki yaşlı göçmenlere dair araştırmalar yapmış. Bir çok ailenin, profesyonel yardım almaktan çekindiğini belirtiyor:

"Yaşlanan anne-babaya evde bakma geleneği hüküm sürüyor. İnsanlar bilgisizlikten veya utandıkları için bir yabancının eve gelerek, anne babalarına bakmasına pek istekli değiller."

Bakımevinde barınanların sayısı arttıkça, çalışanların da işi zorlaşıyor. Bu endişe, Duisburg'daki bakımevinde de söz konusu. Özel eğitimli hemşireler, bakımevi sakinleriyle farklı dillerde ilgileniyorlar.

Yemekler de dahil, kültürel alışkanlıklara önem veriliyor. Sabahları, dileyenler için Türk usulü çay demleniyor. Ya da Müslümanlar için domuz eti içermeyen yemekler. Dini ritüellerinde de engellemelerle karşılaşmıyorlar.

Bakımevi sakinlerinden Sabahaddin Eğin, "Bu ev benim için çok özel. Alt katımızda bir mescit var. Ve her salı günü üst katta eğlence düzenleniyor" diyor.

Eğlence günlerinde yoga dersleri de veriliyor. Böylelikle bir çok yaşlı, doğu kaynaklı bu yeni hobiyi keşfediyorlar.

Türklerin eğlencesine katılıyor, çayını sevmiyor

Yeni fikirlere açık olmak. Bu aynı zamanda bakımevinin Alman sakinlerinin de beklentisi.

Angelika Schneider, "Bir Türk eğlencesi düzenlendiğinde daima katılıyorum. Müziklerini tanımak istiyorum. Sadece çaylarından pek hoşlanmıyorum" diye konuşuyor.

Sandberg Bakımevi’nin yöneticisi Ralf Krause: "İlk başlarda 'çok kültürlülük' sloganı ürkütücü geldiğinden, Alman yaşlıların evimize gelmeyeceği, sadece göçmenlerin geleceği düşünüldü. Ama öyle olmadı. Burada hepsi birbiriyle iyi komşuluklar kurdular ve bize güveniyorlar. Ayrıca Alman sakinlerimizi de bu yüzden çok takdir ediyorum."

Birlikte gülüp eğleniyor ve ortak bir zemin buluyorlar. İşte Duisburg'daki bu çok kültürlü bakımevinde günler, böyle geçiyor.