Sözcü yazarı Murat Muratoğlu, Almanya-Türkiye arasında yaşanan krizden sonra Almanya'nın kredileri kısmasının ardından piyasalarda yaşanan dalgalanma, dolar ve Euro'nun Türk lirası karşısında yükselmesiyle ilgili olarak "Sorun sadece Almanya değil, diğer Avrupa Birliği ülkelerinin de Almanya'dan etkilenecek" dedi.
Muratoğlu, "Alman devleti sigorta kuruluşu Hermes Avrupa'dan Türkiye'ye yapılan yatırımları sigortalamıyor. Kim neye güvenip gelecek? İşler böyle devam ederse ekonomik yaptırımlar artarak devam edecek. Yine de Erdoğan'ın bir yıl önce “seviyemde, kalitemde değilsin” dediği Irak Başbakanı İbadi'ye bu kez “değerli kardeşim” demesinden feyz almak gerekir. Bakarsınız “Nazi” Merkel, 'dünya ahiret bacımız' olabilir" ifadesini kullandı.
Muratoğlu'nun "Papazı bulduk!" başlığıyla (27 Ekim 2017) yayımlanan yazısı şöyle:
Ülke ekonomisinden çok kendi ekonomisi ile ilgilenen insana gidip dünyanın gözündeki Türkiye'nin halini anlatınca, tepki göstermesini beklemek pek gerçekçi olmuyor.
Zira insanımız evin elektrik faturasını bile zar zor öderken maalesef yaşananların da faturasını ödeyecek. Artan faizler ve döviz, dönüp dolaşıp bu ülkede yaşayan herkesivuracak.
* * *
Zaten vurmuyor mu? Henüz bir şey görmediniz deyip özet geçeyim …
Para ihtiyacımız öyle bir hal aldı ki, Varlık Fonu Başkanı'nın işine borç para bulamadığı için son verildi. Varlık Fonu şimdi vekâleten yönetiliyor. Her ne kadar aksini iddia etseler de fellik fellik borç arıyorlar! Oysa bir süredir “aradığınız paraya ulaşılamıyor” uyarısı çıkıp duruyor! Borç aldığımız Batı, Türkiye üzerinde finansal baskı kurmaya başladı.
Bunu resmen yapmasalar da alenen yapıyorlar. Biliyorlar ki son 15 yılda borç paraya bağımlı hale gelen Türkiye onlara muhtaç!
Eğer Amerika ve Avrupa bankaları karar alıp kredileri azaltırsa, Türkiye'de yatırım ortamı Kuzey Kutbu'na döner. Buz keser!
* * *
Malum Amerika ile papaz olmuş durumdayız. Hatta adamların papazını tutuklayıp “Al papazı ver Zarrab'ı” diye pazarlık etmişiz.
Bu Zarrab işi gelecek ay dallanıp budaklanacak. Erdoğan boşuna; “Yargılayıp itirafçı olarak kullanmak istiyorsunuz” demedi. Kullanacaklar! Sahi neyi itiraf edecek?
Zarrab, “İran'a yönelik ekonomik ambargoyu delmek”, “kara para aklamak” ve “banka sahtekârlığı”suçlamalarıyla ABD'de tutuklu yargılanıyor. Bu adamın bankası olmadığına göre iş yaptığı bankalar vardı. Haliyle onlar için milyarlarca dolarlık ceza konusu gündeme gelecek.
* * *
Amerika, Türkiye'den vize vermiyor. Biz, çok uzun sürmez, dost ve müttefik, şu, bu derken Dışişleri kaynaklarından; “ABD ile vize görüşmeleri olumlu geçti” açıklaması düşüyor.
İki gün sonra ufak bir haber; “ABD, Adalet Bakanlığı heyetine vize vermedi”. Bunlar turist değil, öğrenci değil … Ülkenin bakanlığı … Vize mi alamadı? Görüşmeler olumlu geçti dedikleri bu mu? Ne iş yapıyor Dışişleri? Mahalleden arkadaşlarla Amerika'ya rica etsek daha kötüsü olmazdı zaten!
Gelelim Avrupa'ya … Özellikle üçüncü havalimanı ve duble yollarımızı kıskanan, Erdoğan'ın; “Hasbelkader yakaladıkları zenginlikle bizi tehdit etmeye kalkıyor”dediği Almanya bariz finansal vize uygulamasını başlattı. Resmi olmasa da, Türkiye'ye verilecek kredilere yönelik yeni kriter kararları aldı.
* * *
Sorun sadece Almanya değil, diğer Avrupa Birliği ülkelerinin de Almanya'dan etkilenecek olması. Alman devleti sigorta kuruluşu Hermes Avrupa'dan Türkiye'ye yapılan yatırımları sigortalamıyor. Kim neye güvenip gelecek? İşler böyle devam ederse ekonomik yaptırımlar artarak devam edecek.
Yine de Erdoğan'ın bir yıl önce “seviyemde, kalitemde değilsin” dediği Irak Başbakanı İbadi'ye bu kez “değerli kardeşim” demesinden feyz almak gerekir. Bakarsınız “Nazi” Merkel, “dünya ahiret bacımız” olabilir.