Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Son dönemde görüyoruz ki sadece üreticiyi manipüle etmek yolunda bir amaç gütme var. Bunun hiç kimseye faydasının olmadığını, olmayacağını da buradan belirtmek istiyorum. Tarım siyaset üstü bir meseledir. Elbette ki sorunları vardır, olacaktır. Bunları çözmek de bizim boynumuzun borcudur" dedi. Yumaklı, "'Her şey öldü, bitti, mahvoldu.' Böyle bir şey yapmak Türkiye'ye ve Türkiye'nin üreticisine haksızlıktır" diye konuştu.
Çeşitli programları kapsamında Rize'ye gelen Bakan Yumaklı, Rize Ticaret Borsası'nda düzenlenen Tarım ve Orman Bakanlığı Sektör Paydaşları Toplantısı'na katıldı.
Bakan Yumaklı, tarım sayımı hazırlıklarının devam ettiğini, takviminde hiçbir gerileme olmadığını belirterek, sözlerine şöyle sürdürdü:
"Sözleşmeli üretim, hep bunu konuşuyoruz. Sürdürülebilir, verimli, kaliteli, kayıtlı yatırım yapılan tarım sektörü oluşturmak için uğraşıyoruz. Son dönemde özellikle birkaç ilimizde sözleşmeli üretim yapılan bazı ürünlerde, domates ve süt gibi bazı ürünlerde üretim yapanlarla bunları alan sanayici arasında birtakım sorunlar olduğunu tespit ettik ve çalışmaya başladık. Daha ortada üreticinin sorunlarıyla ilgilendiğini söyleyenler yokken bununla ilgili her il için farklı çözümleri gündeme getirdik. Son dönemde görüyoruz ki sadece üreticiyi manipüle etmek yolunda bir amaç gütme var. Bunun hiç kimseye faydasının olmadığını, olmayacağını da buradan belirtmek istiyorum."
Tarımın siyaset üstü bir mesele olduğunu vurgulayan Yumaklı, "Elbette ki sorunları vardır, olacaktır. Bunları çözmek de bizim boynumuzun borcudur. Ancak üreticilere şöyle bir haksızlık yapılması da doğru değildir, 'Her şey öldü, bitti, mahvoldu.' Böyle bir şey yapmak Türkiye'ye ve Türkiye'nin üreticisine haksızlıktır" ifadelerini kullandı.
Yumaklı, özellikle Rize'nin yüzde 70'e yakın üretimini yaptığı çayın hem sosyolojik hem ekonomik tarafının olduğunu her zaman söylediklerini kaydederek, "Sadece 4 ille sınırlanmış bu ürünün üretimi. Elbette her türlü sorununda, her türlü probleminde yanında olacağız. Türkiye'nin dört tarafında üretimi yapılan tarımsal ürünlerde olduğu gibi. Bununla alakalı daha çok üretmek, daha kaliteli, daha verimli üretmek ve katma değer oluşturarak bunu markalaştırma konusu" dedi.
"Kendi kendine mi oldu bunlar?"
Çay üretimine değinen Yumaklı, "Yaş çay üretiminin son 22 yılda artışı yüzde 72, dekar başına verim yüzde 66. Kuru çay üretimindeki artış yüzde 100. Kendi kendine mi oldu bunlar? Elbette değil. Siz üreticilerimizin gayretleriyle ve hükümetimizin politikalarıyla oldu elbette" değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Yumaklı, üretim arttıkça hem ÇAYKUR hem de özel sektörde alımın da arttığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Özel sektörün alımı 3 kat artmış vaziyette. Bu sektöre yatırım yapılması çok önemli. ÇAYKUR'un biri paketleme, 49 fabrikası var. Özel sektörün de 135 işleme fabrikası var. Birinci sürgünde ÇAYKUR'un almış olduğu ürün yaklaşık 213 bin ton. İkinci sürgünde 279 bin ton. Üçüncü sürgün birkaç gün sonra başlayacak. Burada dekar başına kotanın 600 kilogram olarak uygulanacağını belirtmek istiyorum."
Yumaklı, "son dönemde özellikle simsarlık müessesesinin ne üreticiye ne de sanayiciye bir fayda sağlamadığını" söyleyerek, "Başka ürünlerde olduğu gibi bunları da bir lisanslama kategorisine alarak kayıt altına alıp faaliyetlerinin mutlaka takibi çok önemli" diye konuştu.
Orman yangınlarıyla mücadele
Türkiye'nin orman yangınlarıyla mücadele konusunda çok ciddi kapasiteye ulaştığının altını çizen Yumaklı, sözlerini şöyle tamamladı:
"Son olarak Yunanistan, komşu ülkenin, haftalardır, günlerdir belirli bölgeleri yanıyor. Türkiye'nin bu konudaki gücünü anlatırken bazı hususları olduğundan farklı veya çok daha manipüle edilebilir bir duruma getirerek perdelemek isteyenlere karşı bunu da söylemek istiyorum. Geçen yıla göre orman yangınlarımız daha fazla. Ancak bu konudaki başarı çok daha yüksek. Çıkan yangın başına yanan alan mertebesinde. Bu neden önemli? Çünkü hamdolsun ki ülkemiz bu konuda çok ciddi kabiliyete ve kapasiteye ulaşmış vaziyette. Hem ekipman olarak, insansız hava araçlarından helikopterlere, uçaklara kadar, insan kabiliyeti ve kapasitesi olarak bugün dünyanın sayılı ülkelerinden biriyiz.
Geçtiğimiz ay Makedonya yardım istemişti, göndermiştik. Dün de Yunanistan'ın talebiyle bu sabah 2 uçak ve 1 helikopteri gönderdik. Bu güçlere ulaşma konusunda destek veren Cumhurbaşkanı'mıza tekrar teşekkür ediyorum. Bu konuda şu anda problem yaşayan ülkelere geçmiş olsun. Her şeyden önemlisi Rabb'im ülkemizi her türlü afetten korusun."