Gündem

Bakan Yıldırım: TCK'nın 250. maddesi değiştiriliyor

"Binali Yıldırım Bakanlar Kurulu'nda Özel Yetkili Mahkemelerin yetkilerini düzenleyen TCK'nın 250. maddesinin değiştirilmesiyle ilgili kararın alındığını söyledi"

28 Mayıs 2012 14:28

 

Abdulkadir Selvi
(Yeni Şafak, 28 Mayıs 2012)
 

CMK 250 değişiyor

 
Nehir şehrin tam ortasından akıyor. Bisikletine binmiş, motoruna atlamış gençler şehir turu atıyor. İnsanlar kulaklığını takmış, kalabalıklara aldırmadan koşuyor. Sokaktaki insanlar da onlara aldırmadan yürüyor.
 
Güneşli bir gün ve insanın kendisini iyi hissetmesi için her şey hazır.
 
Milano'dayız.
 
Şehre akşam serinliği çökmüş, şehir cıvıl cıvıl. Tarihi Dom Kilisesi'nin olduğu meydana doğru yürüyoruz.
 
Bizde İstanbul'daki tarihi Kapalı Çarşı'yı andıran Galeria'nın içinden geçiyoruz.
 
Muhteşem bir yapı.
 
Yapımı 350 yılda tamamlanan tarihi Dom Kilisesi ise hem meydana, hem semte ayrı bir hava veriyor.
 
İstanbul-İzmir otobanının, Körfez geçişindeki köprünün 'rüzgar testi'ni izlemek için İtalya'da bulunuyoruz.
 
Ama aklımız, 'rüzgar testi'nden ziyade ülkemizde olan bitenlerde. Milano'da Türkiye'yi konuşuyoruz.
 
Binali Yıldırım, İstanbul'a yapılacak olan büyük yatırımları anlatıyor. Toplamı 50 milyarı geçiyor. Eski hesapla 50 katrilyon. Not alıyoruz, sorular soruyoruz ama aklımızın gerisinde siyasi konular var. Nasıl olmasın?
 
27 Mayıs darbesinin yıldönümü.
 
'27 mayıs darbelerin anasıdır' diyor Ulaştırma Bakanı. Devam ediyor: '27 Mayıs, darbeler içinde halkımızı en fazla etkileyen darbedir. İdamlardan dolayı Türk halkını derinden sarsmıştır. Türk halkı her şeyi içine atmış, ordusuna buğz etmemiştir. Ama bu işi tekrarlayanların Silahlı Kuvvetlere zararı çok fazla olmuştur.'
 
Söz darbelerden açılınca 28 Şubat'ı soruyoruz. Bizde darbe çok. Seç beğen al.
 
Bakan'ın ilk sözleri, 'Üzeri kapatılacak bir şey değildi 28 Şubat. Birçok insanın yüreğini sızlatan bir şeydi. Herkesi alet ettiler' oluyor. '1000 yıl sürecek dediler ama 10 yıl sürmedi. Kimsenin yaptığı yanına kar kalmaz. Bunun hesabını er geç verir. Şimdi de veriyorlar' diyor.
 
Bir meslektaşımız itiraz ediyor o sırada. '15 yıldır bu ülkede savcılar yok muydu?' diyor. Bakan bey cevap vermeden kendi aramızda karşılıklı bir şeyler söylüyoruz. 'İyi güzel de o savcılar o zaman neredeydi. İçtima edip, cübbeleriyle brifinge koşanlar, alkışlayanlar neredeydi?' diye soruya soruyla karşılık veriyor Binali Yıldırım.
 
12 Eylül referandumu ile darbelerden hesap sorulmasının yolu açıldı. Hukuki güvence sağlandı. Sacit Kayasu 12 Eylül'le ilgili iddianame hazırladı diye meslekten ihraç edildi. Şemdinli'yi soran savcı Ferhat Sarıkaya eski HSYK tarafından meslekten ihraç edildiği gibi, onun da avukatlık yapma hakkı elinden alındı. Eski HSYK'nın darbecilerin arkasında kapı gibi duran tavrı olduğu sürece hangi hakim ya da savcı dava açabilirdi.
 
12 Eylül referandumu ile darbecilerin yargılanmasına karşı çıkanlar, bugün çıkmış, niye daha önceden hesap sormadınız diye bize hesap soruyorlar.
 
Sabah Gazetesi yazarı Hüseyin Kocabıyık, 28 Şubat soruşturmasını yürüten savcılara ifade vermişti. Milano gezisine Kocabıyık da katılıyor. Savcı Mustafa Bilgili'ye, Başbakan Erdoğan'ın, 'Dalgalar yutacak' şeklindeki sözlerinin kendilerini etkileyip etkilemediğini sormuş. 'Beni hiç etkilemedi' karşılığını vermiş Savcı Bilgili. 'Operasyonlar devam edecek. Önümüzdeki hafta bir grubu alacağım' demiş.
 
Bu arada 28 Şubat soruşturmasında savcıların arzu ettikleri her belgeye ulaştıklarını öğrendim. Batı Çalışma Grubu'nun tüm yazışmaları ellerine geçmiş. Bu belgelerden biri de, 'Doğru Yol Partisi nasıl parçalanır' adı altında düzenlenen eylem planı.
 
Allah aşkına darbecileri savunmak için aklımızla alay eden meslektaşlarıma soruyorum. Askerin işi mi bir partinin parçalanması.
 
Demek ki DYP'den 50'ye yakın milletvekilinin istifa etmesi tesadüfi değilmiş. Spor olsun diye yapmamışlar. Bir eylem planı yapılmış ve isim isim DYP milletvekillerinin üzerinde çalışılmış. DYP milletvekillerini istifa ettirecek askerlerin, işadamlarının isimleri o belgede yer alıyormuş.
 
Sadece Refahyol hükümetini yıkmak için çalışmamış 28 Şubat cuntası. Hani birileri diyor ya, efendim laik yaşam tarzı konusunda bir hassasiyet oluştu diye.
 
Yine savcılardaki belgeler arasında, kurulacak olan teknokratlar hükümetinin listesi, çıkarılacak kanunlar ve sıkı durun bir de Anayasa.
 
Anayasayı hazırlayan kim? Coşkun Kırca. 12 Eylül için de Anayasa hazırlamıştı Coşkun Kırca. 27 Mayıs'ta da Yassıada Mahkemesi'nde Menderes aleyhinde ifade vermişti.
 
Bu arada tutukluluk sürelerini de konuştuk.
 
Ve Binali Yıldırım çok önemli bir açıklama yaptı. Bakanlar Kurulu'nda Özel Yetkili Mahkemelerin yetkilerini düzenleyen TCK'nın 250. maddesinin değiştirilmesiyle ilgili kararın alındığını söyledi.
 
Çalışmayı Adalet Bakanlığı yürütüyormuş.