T24 Haber Merkezi
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek hakkında çıkan istifa iddialarına ilişkin yaptığı açıklamada, "Bu asılsız iddialar sonrası Türkiye'den muazzam bir para çıkışı oldu. Bu tedirginliklerin, belirsizliklerin, bu tür iddiaların maalesef maliyeti var. Memlekete maliyeti var. Programa yönelik bir çaba olduğu düşüncesindeyim" dedi.
CNN Türk'te katıldığı canlı yayında gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kendisiyle ilgili istifa iddialarına ilişkin olarak şunları söyledi:
"Anlamakta zorluk çekiyorum. Yani samimi bir şekilde şunları söyleyeyim. Cumhurbaşkanımız seçim sonrası davet ettiler ve bu sorumluluğu bana teveccüh gösterip, görevi bana tevdi ettiler. Bu sorumluk şiarı ile hareket ediyorum. Benim siyasi gündemim yok. Benim bir unvan merakım yok. Cumhurbaşkanımız başbakanken bir şekilde vesile oldular Türkiye’ye döndüm ve ülkeme hizmet etme fırsatı buldum. Yani bizim için büyük bir onur hakikaten. Buradan herhangi bir kişisel anlamda hiç kar gündemim yok, bir siyasi gündemim yok. Dengeleri sağlama sorunları çözme noktasında sayın Cumhurbaşkanımız yardımcı olma dışında benim herhangi gerçekten başka bir ne motivasyonum var ne gündemim var. Dolayısıyla ben gerçekten bu güzel ülkemize hizmet dışında zerre kadar başka bir sahibim yok."
Bakan Şimşek istifa iddialarının bir maliyetinin olup olmadığının sorulması üzerine ise şu cevabı verdi:
"Maliyeti çok büyük. Ağustosun başında Japonya kaynaklı küçük bir türbülans yaşandı. Japonlar yeni borçlanmıştı faizi düşük diye. Dolara çevirmişlerdi, gitmişler Amerikan hisseleri almışlar. ABD'de bir takım veriler çıkıp, 'acaba resesyon olur mu' endişesi baş gösterince; bu arada Japon Merkez Bankası ufak bir faiz artışına gitti. Yen de değerlendi. Bunlar bu yeni açığa satmışlar. Tekrar yene dönmek zorunda kaldılar, orada bir türbülans yaşandı. Bu arada bu ağustosun başı. Bize etkisi sınırlı oldu.
Mesela bu asılsız iddialar sonrası Türkiye'den muazzam bir para çıkışı oldu. Özellikle offshore, yani dışarıdan kaynak; çünkü onlar tedirgin oldular. Şimdi dolayısıyla bu tedirginliklerin, belirsizliklerin, bu tür iddiaların maalesef maliyeti var. Memlekete maliyeti var. Önce tabii ki yalanlandı dezenformasyon birimi tarafından. Biz de 'herhalde tamam' dedik. Ona rağmen maalesef bu dedikodular devam etti ve dışarıya bir şekilde servis edildi. Programa yönelik bir çaba olduğu düşüncesindeyim. Kim bunu yayıyorsa içeriden dışarıdan bilmiyorum; memlekete iyilik yapmadığı çok net. Çünkü bu program ekip işi ama dışarıda bizimle bir miktar daha ilişkilendiriliyor. Biraz onun üzerinden gidiliyor. Kişisel anlamda da üzerimize o kadar gidiyorlar ki anlamlandırmakta zorlanıyorum."
Annesi ve babası Can Atalay'ın "suçlarını" anlatıyor |