Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İlk Evim İlk İş yerim Projesi'ne değinerek, "Biz Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesini bu yüzden yapıyoruz. Konut fiyatları projemizle birlikte durdu, aşağı gelmeye başladı. Bu projelerimizi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Amacımız, 2035 yılına kadar bu anlamda dönüşüme girmemiş alan kalsın istemiyoruz" dedi.
Esenler Belediyesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından Kentsel Dönüşüm Sempozyumu düzenlendi. Dünyada ve Türkiye'deki şehircilik çalışmalarının ve akıllı şehir konseptinin konuşulduğu sempozyuma Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum da katıldı. Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kongre Merkezi'nde düzenlenen programda Bakan Kurum'un yanı sıra Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, çok sayıda akademisyen ve alanında uzman isimler de yer aldı. Sempozyumda konuşan Bakan Kurum, kentsel dönüşümün siyaset üstü bir durum olduğunu vurguladı.
Kurum şunları kaydetti:
"Özellikle son 20 yılda dönüştürdüğümüz riskli yapılar ve alanlar, ürettiğimiz sosyal konutlar ve etkin bir şekilde yürüttüğümüz yapı denetim sistemimizle birlikte ülkemizde güvenli yaşam alanları sağlamak için epeyce bir yol kat ettik. Türkiye'nin dört bir yanında 3 milyon konutumuzun dönüşümünü sağladık.
"2028 yılında kadar 500 bin sağlam konut kazandıracağız"
Şu an halihazırda sahada 250 bin konutun dönüşüm çalışmaları devam etmektedir. İlan ettiğimiz sosyal konut kampanyamızla da ülkemize 2028 yılına kadar 500 bin sağlam ve güvenli konutumuzu kazandıracağız.
Deprem dönüşümü fikir ve güç birliğinin yanında, vatandaşımızın da rızasıyla çözülebilir. Rızası olmadan bu süreci yapamıyorsunuz. Daha 3-4 gün önce Beykoz Tokatköy'de, Beyoğlu Okmeydanı'nda dönüşüm sürecini başlattık. Bugün medeniyetimizin göz bebeği İstanbul'un 39 ilçesinde, kentsel dönüşüm çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Fikirtepe'de, Güngören Tozkoparan'da, Kağıthane'de, Esenler'de, İstanbul'un tamamında vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini teminat altına alacak deprem dönüşümü gerçekleştiriyoruz.
Bugün maalesef, deprem dönüşümünü siyaset üstü bir konu olarak görüyorum denip, bütçelerde depreme ayrılan payın azaltılmasını, hele hele dönüşüm sürecinin tıkanması için her türlü girişimde bulunulmasını üzülerek takip ediyoruz. Muhalefet etmek, sorumluluklarını bilerek hareket etmektir. Bu durumu siyaset üstü görmek zorundayız. İnsanımıza karşı sorumluluk duygusu taşıyan herkes, ivedilikle meselenin aciliyetinin farkına varmalıdır. Aksi takdirde en büyük zararı bu aziz şehir görecektir. Milli güvenlik meselesidir. İstanbul'daki bir depremde tüm Türkiye ve ekonomi etkilenecektir. Binlerce kardeşimizi yitireceğimiz bir depremi bekliyoruz. Hiçbir konutu dönüştürme adına bir irade ortaya koyamadılar. Her türlü mücadeleye hazır olduğumuzu, daima hatırlatacağımızı ifade etmek istiyorum.
"Şehirlerimizde meydana gelen çarpık yapılaşmayı ve gecekondulaşmayı ortadan kaldırıyoruz"
"Şehirlerimizde meydana gelen çarpık yapılaşmayı ve gecekondulaşmayı ortadan kaldırıyoruz. Planladığımız yeni yerleşim alanlarıyla, nüfusun yoğunlaştığı alanları da rahatlatıyoruz. Bugün Esenler'de dünyanın en büyük akıllı şehri kuruluyor. 2 bin konutumuzu tamamladık. Kanal İstanbul'da kuracağımız yeni şehir konsepti, kentsel dönüşümün ve planlı şehirleşmenin en güzel ve en başarılı örnekleridir. Ürettiğimiz tüm konutları en uygun ödeme koşullarıyla yapıp vatandaşlarımıza teslim ediyoruz. Dönüştürdüğümüz her bir konut ve iş yeri vatandaşa finansal destek sağlamış oluyor. Sosyal devlet anlayışımızı güçlendiriyor, kökleştiriyoruz. Dünyanın en gelişmiş ülkeleri dahi sosyal devlet anlayışını rafa kaldırdılar. Bu uygulamaları yapmıyorlar. Almanya Cumhurbaşkanı geçenlerde şunu söylüyor; 'Artık vatandaşlarımız artan konut fiyatları ve kiraları karşısında zor durumda kalacak.' Buna ilişkin çözüm ortaya koyamıyorlar. Biz Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesini bu yüzden yapıyoruz. Konut fiyatları projemizle birlikte durdu, aşağı gelmeye başladı. Bu süreçte hem alt gelirlimize hem orta gelirlimize destek olmaya devam edeceğiz. İlk etapta 250 bin sosyal konutumuzu yaptık. 1 milyon sosyal konut amaçlı arsamızın tahsisini yaptık. 50 bin iş yeri projemizin ilk etabı olan 10 bin iş yerimizi gençlerimize sunduk. En büyük başvuru gençlerimizden geldi. 2 milyonun üzerinde başvuru yaptılar. Biz de onların güvenini boşa çıkarmayacağız. Bu projelerimizi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Amacımız, hedefimiz 2035 yılına kadar bu manada dönüşüme girmemiş alan kalsın istemiyoruz."
"Muhteşem Türk şehirleri diye, medeniyetimizin bize tarif ettiği şehircilik modelini uygulayacağız. Ecdadımızın yaptığı tarihi eserleri gördüğümüzde gıpta ile bakıyoruz. O ecdadın torunları sizler, daha iyisini çizeceksiniz. Biz medeniyetimizin bize tarif ettiği şehirciliği ve mimariyi günün ihtiyaçlarına göre revize edeceğiz. Bu şekilde konut yerleşimlerini yapmak istiyoruz. Bu da Türkiye Yüzyılı’nda önümüze çıkacak önemli bir şehircilik modeli olacak. Bizlere düşen en büyük vazife ecdadımızdan miras aldığımız şehirlerimizi 'Medeniyetimizi Yaşatan Çevreye Saygılı Şehirler' vizyonuyla inşa ederek, evlatlarımıza bırakmaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde Türkiye'nin yarınlarını, milletimizin refahını ve mutluluğunu esas alarak, şehirlerimizi ihya etmeye devam edeceğiz. Muhteşem Türk Şehirleri hedefimizi tüm ekiplerimizle, sizlerle birlikte gerçekleştirmek için canla başla çalışıyoruz, daha da çok çalışacağız" (DHA)